Katar'da neler oluyor... Kapı kapanıyor mu
TUTUKLAMANIN NEDENİ SİYASİ
Katar'da neler oluyor... Kapı kapanıyor mu
Kayahan Uygur yazdı...
Katar’da neler oluyor? İktidarın ekonomik krizde ayakta kalabilmek için bütün umutlarını bağladığı doğalgaz Emirliği bugün bir dönüm noktasında.
Katar makamlarının Maliye Bakanı Ali Şerif El Emadi’yi tutuklamaları ve bunun nedenini yolsuzluk, görevini kötüye kullanma ve fonların yanlış kullanımı şeklinde açıklamaları birçok soruyu beraberinde getirdi.
* El Emadi
TUTUKLAMANIN NEDENİ SİYASİ
Bölge uzmanları Katar’ın bu güçlü adamının bu şekilde aniden tutuklanmasının ardında başka nedenler olduğu kanısındalar. Katar’da da diğer Körfez ülkeleri gibi zaman zaman benzer yolsuzluk olayları yaşanmış fakat bunlar dışarıya bilgi sızdırılmadan halledilmişti. El Emadi’nin tutuklanması bu çerçevede, tıpkı daha önce Suudi Arabistan’da yaşanan ve yolsuzluk soruşturması altında maskelenen olaylar gibi politik bir değişim olarak değerlendiriliyor.
Maliye Bakanı El Emadi, Katar Emiri Tamim bin Hamad El Tani’nin sağ kolu olarak görülüyordu. El Emadi, eski Emir Hamad bin Halife El Tani’nin görevi bırakıp yerine oğlunun, yani şimdiki Emirin geçtiği 2013 yılından beri Maliye Bakanı idi. Batı medyasında bazı uzmanlar, 2013 yılındaki bu görev değişikliğini bir saray darbesi olarak yorumlamışlar ve bölgedeki Arap Baharı ve Suriye iç savaşıyla ilgili gelişmelere bağlamışlardı.
Öte yandan 2013 yılındaki değişim sadece dış kaynaklı değil Katar’ın içindeki odaklar arasındaki bir çatışmanın da ifadesiydi. Katar’da bu tür olaylara rastlanmaktaydı, 2013’te görevi bırakan Emir de zaten 1995’de babasını tahttan indirmişti. Katar uzmanlarına göre, Emir’in 8 yıl önceki bu saray darbesinin nedenlerinden biri de kendi öz annesinin yani Şeyha Moza bint Nasır El Misnet’in ailesinin ülke içinde kazandığı ağırlıktı.
DEVRİMCİ KIZI ŞEYHA MOZA
Şeyha Moza’nın Misnet ailesi, Arapların aslı sayılan Kahtani kökenlidir ve Arabistan’ın Necd bölgesinden gelmedir. Babası Nasır el Misnet bir reformcuydu ve modern görüşleriyle tanınıyordu. 1960’lı yıllarda bugünkü Emirin dedesinin kuzeni Ahmed El Thani’ye karşı ve o zaman sömürge olan ülkede İngilizlere meydan okuyarak büyük bir mücadele başlatmıştı. Nasır El Misnet, 1963 yılında Doha’ya yürüyen bağımsızlık yanlısı ilerici Arapların başındaydı ve İngilizler Moza’nın babasından nefret etmekteydiler. Kendisi Beni Hacer oğullarının El Muhannada aşiretler konfederasyonun lideri olmasına rağmen İngiliz destekli Şeyh Ahmet tarafından hapse atılmıştı. Nasır, 1964 yılında ülkeyi terk etmesi şartıyla serbest bırakılmış ve aşiretiyle Kuveyt’e gitmişti.
Şeyh Ahmet ise 1972’de kuzeni Halife bin Hamad El Tani (bugünkü Emir’in dedesi) tarafından devrilene kadar tahtta kaldı. Misnet ailesi ve isyancılar bu darbeye hatta darbeden önce İngiltere’nin Katar’a bağımsızlık bahşetmesine rağmen ülkelerine dönemediler. Ta ki 1977 yılında Veliaht Emir o tarihte 18 yaşında bulunan Moza ile tanışıp onunla evlenene kadar. Batılıların masallarda okudukları İslam dünyasının birçok yerinde masal değil gerçekliktir.
1995 yılında Moza’nın kocası olan veliaht, babasını devirip Emir olunca haliyle Misnet ailesinin ülke içinde etkinliği arttı. Perşembe günü tutuklanan Maliye Bakanı El Emadi’nin ailesi ise bu etkiye son derece karşıydı, çünkü Katar’daki El Emadi ailesi mensuplarının çoğu İhvan yani Muslim Brotherhood örgütünün görüş ve düşüncelerine yakındılar. 2013 Yılında bugünkü Emir’in babasına görevi bıraktırması ve Misnetlerin tasfiyesi için elinden geleni yapan ve mükâfat olarak da Maliye Bakanlığı’na getirilen Ali Şerif El Emadi’nin bugün tutuklanması bu bakımdan oldukça ilginç.
DARBE YEDİLER
Katar’daki gelişmeler Arap dünyasında modernleşme ve İhvan’dan uzaklaşma çabalarına öncülük eden Suudi Veliahtı Muhammed Bin Salman’la yakınlaşma olarak da değerlendirilebilir. Nitekim tutuklamadan bir hafta önce Suudi Kralı Salman Katar Emiri’ni resmen davet edip görüşmek istediğini bildirmiş ve bu davet Katar makamları tarafından ilan edilmişti. İhvan’ı terör örgütü ve can düşmanı olarak gören Suudiler için El Emadi çok önemli bir kişiliktir. Katar-Suudi yakınlaşmasının tam anlamıyla gerçekleşmesinin de İhvan ve İhvanla ilgili güçlerin para hortumları kesilmeden sağlanamayacağı açıktır.
Ali Şerif El Emadi Katar’ın sadece Maliye Bakanı olmakla kalmıyordu, 300 Milyar dolarlık Varlık Fonu’nun da başındaki kişiydi. Katar Merkez Bankası’nı, Katar Havayollarını yönetiyordu ve Ekonomik İşler ve Yatırımlar Yüksek Konseyi Başkanıydı. “The Arab Weekly” dergisinin son sayısına demeç veren bir yetkili “Maliye Bakanı ile Emir arasındaki ilişkilerin bu kadar dramatik biçimde sonuçlanacağını hiç kimse tahmin edemezdi” diyor. Hele bu bakan 2020 yılında İngiliz The Banker dergisi tarafından “yılın maliye bakanı” seçilmişse.
Yine aynı dergiye konuşan bir yetkili El Emadi’nin İslamcı örgütlere yardım ve İslamcılık amaçlarına hizmet eden mali sistemin temel direği olması nedeniyle tasfiye edildiğini söylüyor. Financial Times gazetesi ise bunların yanısıra El Emadi’nin başka ülkelerle yapılan bazı resmi anlaşmalar karşılığında yüklü rüşvet ve komisyonlar aldığı konusundaki duyumlardan söz ediyor. Anlaşılan birileri para içinde yüzen Katarlı Arapların bile ahlakını bozmuşlar.
Her hâlükârda Katarlı Siyasal Bilimler Profesörü Abdülhalik Abdullah, tutuklamanın politik olduğundan kuşku duymadığını belirtiyor. Ülkedeki bazı klikler arasında yıllardır alttan alta süren mücadelenin birden bir hesaplaşmayla su yüzüne çıktığını söylüyor.
* El Emadi
BİDEN ETKİSİ
Arap ülkeleri arasında barışma girişimleri, Ortadoğu’da Suudi-Mısır aksının ön plana çıkması, Ankara’nın her ikisine yakınlaşma çabaları, İran-Suudi arasında yumuşama ve sonunda Katar’daki bu çok önemli değişim… Biden’ın gelişi sadece ilk 100 günde bu kadar gelişmeye yol açtıysa yakında daha da büyük değişimler beklenmeli. Kesin olan bir şey varsa İhvan’ın ve siyasal İslam’ın her geçen gün daha fazla mevzi kaybettiği gerçeği.
Kayahan Uygur
Odatv.com