“Katliam Ayetullahı” seçilirse Türkleri ne bekliyor

İran denilen ülkedeki Türkler, çok ama çok önemlidir.

“Katliam Ayetullahı” seçilirse Türkleri ne bekliyor




“Katliam Ayetullahı” seçilirse Türkleri ne bekliyor

Halit Kakınç yazdı...

Ayın 18’inde İran’da cumhurbaşkanlığı seçimi var. En güçlü aday da, Ayetullah Seyyid İbrahim Reisî.

Kendisi, tam anlamıyla, fanatik bir Türk düşmanıdır. Ayetullah Humeynî’nin talimatıyla 1988 yılında toplu siyasi idamları gerçekleştiren “Ölüm Komitesi”nin üyesidir. Muhaliflerinin taktığı lâkap ile “Katliam Ayetullahı”dır.

Ülkenin en güçlü vakfı Astan-i Kuds-i Rezevî’nin başkanı... Hubregan (Uzmanlar) Meclisi’nin başkanlık divanı üyesi... Din Adamları Özel Mahkemesi’nin Başsavcısı’dır.    

Dostlar…

İran denilen ülkedeki Türkler, çok ama çok önemlidir.

66.1 milyonluk İran nüfusunun yüzde 42’si Türk kökenlidir. Bu oran da yaklaşık 25 milyonluk bir Türk nüfusunu göstermektedir. Sadece Azerbaycan Türkleri,18 ile 25 milyon arasındadır.

İkinci büyük grup Türkmenlerdir. Sayıları 2.5 milyon ila 3 milyon civarındadır.

Kaşkayî Türkleri, 1.5 milyon ile 2 milyon arasındadır. Diğer Türk toplulukları Halaçlar, Avşarlar, Kaçarlar, Karapapaklar, Kazaklar da 2 ile 5 milyon kadar varlardır.

TV TARTIŞMALARI

İran devlet televizyonunda yapılan tartışmada adaylar Türkler’le ilgili değerlendirmelerde bulundular.

Eski Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı ve Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Genel Sekreteri Muhsin Rızai, ‘Yaşasın Azerbaycan’ sloganıyla Türk seçmenin ilgisini çekmeye çalıştı.

İbrahim Reisî ise“Türkler’in yaşadığı eyaletlerde Azerice konuşan değerli vatandaşlarımız bana muhabbet gösterdiler. Gösterdikleri ilgi ve bulundukları lütûf nedeniyle kendilerine teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.

Reformist aday eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve eski İsfahan Valisi Muhsin Mihralizâde de, şunları söyledi:“Sayın Reisî’nin sözlerini düzeltmem gerekiyor. Kendisi Azerice konuşanlar dedi. Bizim Azerice konuşan vatandaşımız yok. Doğu Azerbaycan, Batı Azerbaycan, Erdebil, Hemedan, Zencan, Horasan-i Rezevi, İsfahan, Şiraz, Huzistan ve diğer yerlerde Türkçe konuşan vatandaşlarımız var. Sayın Reisi, Azeri kelimesini kullanırken daha fazla dikkat etmelidir.”

Her halde anlamışsınızdır.

Mihralizâde, Türk.

GÜNEY AZERBAYCAN MİLLÎ MÜCADELESİ

Arpaçay Anlaşması’yla Aras’ın güneyinde kalan büyük parça, Azerbaycan halkının yüreğinde de ayrılık acısı kor gibi yanar.

“Araz’ı ayırdılar

Su ile doyurdular

Men senden ayrılmazdım

Zulm ile ayırdılar.”

Güney Azerbaycan Türklerinin içinde istiklâl ateşi daima canlı kalmıştır.

Şah Pehlevi tarafından öldürülen şairlerden Pesyan Tebrizî’nin marş hâlinde okunan şiiri, İran Türklerini ayağa kaldıran şiirlerden biridir:

“Bize yaraşmayır esir yaşamağ

Alçağyaşamağdan ölüm yahşıdır

Bu ölüm insana şeref bahşedir

Egertüfenkyohdur, ğılınçyohdursa

Düşmeni yumruğla, ağaçla govağ

Bize yaraşmayır esir yaşamağ…”

Şah’ın gönderdiği ordu 10 Aralık 1946’da Tebriz’e ve Urmiye’ye girer, 20-25 bin Azerbaycan Türk’ü şehit edilir, 8 bini Fars bölgelerine sürgün edilir. Türklere ait bütün kültür, sanat ve edebiyat ocakları, bütün yayınevleri, kitapçılar, yazar evleri, Türklükle ilgili bütün kitaplar yakılıp yok edilir.

Ne kadar gariptir ki, biz Türkiye Türkleri olarak bugüne kadar ne Kuzey Azerbaycan’ın, ne Güney Azerbaycan’ın istiklâl mücadelelerinden, hatta onların varlıklarından bile habersizdik.

BUGÜNÜN İRAN’I

Bugünün İran’ı, Şia’yı alet ederek imparatorluk peşinde koşan bir Fars diktatörlüğüdür. Nüfusunun ancak yarısı Fars kökenlidir. Bu unsurların hepsi de İran Devleti’nin katliamlarına uğramış ve şu anda da baskı altında olup pek çok haktan mahrum hâlde yaşamaktadır.

İran coğrafyası, Türkistan coğrafyası ile Türkiye coğrafyasını birbirine bağlayan en önemli köprüdür.

Türkler İran coğrafyasında ülkenin her yerinde yaşamaktadırlar.

Acemler, İran’daki Türkleri kendi kimliğinden kopararak hayâlî bir Azeri kimliğiyle istedikleri tarzda Farslığa perçinlemek istemektedirler. İran’daki Türkleri etkisiz hale getirmek için Azeri ismini dayatmaya çalışmaktadırlar.

Çözüm?

İran Devleti, Türkçe’yi resmîleştirmelidir.

Özetle; Türkiye’den sonra en fazla Türk nüfusuna sahip olan ülke, İstanbul’dan sonra en çok Türk nüfusa sahip olan ikinci şehir de Tahran’dır. Bağımsız Türk cumhuriyetlerinin hiçbirinde bu kadar Türk bulunmamaktadır.

İran Türklerinin kimliklerine olan farkındalıkları artmaktadır

İran’ın iki resmî dili olmalıdır, Türkçe ve Farsça.

İranlılarda yaşananların yarattığı etki, yaklaşan seçimleri de şekillendirecektir bir bakıma.

Reisînin adaylık kampanyasına destek olmaları için diğer adayların yarışmasına izin verildiği iddialar arasındadır.

Halit Kakınç

Odatv.com