Kayak turizmi acil çözüm bekliyor
Pistlerin tüm turistlere açık olması talep ediliyor
Kayak turizmi acil çözüm bekliyor
Kayak merkezleri için sezon başladı. Aynı anda pandemi yasakları da geldi. Hafta sonları otellerde konaklamak serbest ancak pistlere çıkmak yasak. Sektörde çalışan binlerce kişi belirsizliğin kalkmasını istiyor.
Türkiye’de kayak sezonu 1 Aralık’ta başladı. Kar durumuna göre de yavaş yavaş oteller doluyor. Erzurum Palandöken bu yıl pistlerini açan ilk yer oldu. Uludağ, Erciyes, Sarıkamış, Kartalkaya gibi kayak merkezleri de aylar öncesinden başladıkları hazırlıklarını tamamladı. Ancak sezonun açılmasıyla birlikte pandemi yasakları da yürürlüğe girdi. Milyonlarca liralık harcamaların yapıldığı tesislerde birçok soru işareti var. Yasaklar büyük bir belirsizliği de beraberinde getirdi.
Kayak merkezleri için hafta sonları hayati önem taşıyor. Otellerin neredeyse tamamı açıldı, binlerce personel görev başında. Fakat şu anda hafta sonları sokağa çıkmak yasak. Bu nedenle otellere giden müşteriler pistlere çıkamayacak. Yabancı turistler yasaklardan muaf ancak yerli turistler değil.
Pistlerin tüm turistlere açık olması talep ediliyor
Kayak merkezi işletmeleri, otel yöneticileri bu krizi aşmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’na bir yazı yazdı. Dilekçede, kayak pistlerinin kullanımı konusunda kış otellerindeki yerli ve yabancı turistlerin yasaklardan muaf tutulması talep edildi.
Bursa Uludağ’ın ilk oteli olan Beceren’in Yönetim Kurulu Başkanı Burak Beceren, yasakların ardından Uludağ, Erciyes, Erzurum, Sarıkamış, Kartalkaya, Dorukkaya, Saklıkent ve Ilgaz'daki işletmelerle, Türk Kayak Vakfı ve Türkiye Kayak Federasyonu ile hızlıca durum değerlendirmesi yaptıklarını anlattı.
DW Türkçe’ye konuşan Beceren, ortak imzalanan dilekçenin her iki bakanlığa da sunulduğunu belirterek, "Kayak zaten, doğası gereği sosyal mesafesi ve izolasyonu olan bir spor. Herkes kask, bere, eldiven, kar maskesi gibi malzemeler kullanılıyor. Otellerde, mekanik tesislerde de gerekli tedbirleri aldık." dedi.
Türkiye'ye gelecek turistlerde PCR testi şartı aranmıyor
Geçen kış Avrupa’daki kayak merkezleri yoğun tartışmalara neden olmuştu. Özellikle Avusturya'daki Ischgl kayak merkezinde koronavirüs kapan birçok turist, ülkelerine döndüklerinde hastalığın daha büyük hızla yayılmasına yol açmıştı. Pandeminin ilk dalgasında edinilen bu tecrübelerin ışığında, insan hareketliliğinin asgari düzeye indirilmesi, farklı ülkeler arasındaki seyahatlerde PCR testi şartı aranması virüsle mücadelede çoğu devletin en fazla önem verdiği noktalardan. Ancak yurt dışından Türkiye'ye turist getiren, adını vermek istemeyen bir tur şirketinin yetkilisi, Türkiye'ye gelecek turistlerden gelmeden önce kendi ülkelerinde PCR testi yaptırmış olmaları gibi şartların aranmadığını fakat kendi ülkelerine döndüklerinde test yapıldığını kaydediyor.
Uludağ’da test kitleri hazır
Beceren Otel yöneticisi Burak Beceren, kendi alanları ile ilgili dünyadaki tüm gelişmeleri takip ettiklerini belirtiyor. Beceren'e göre, Ischgl'daki patlama after-ski partilerden, kapalı alanlardaki eğlencelerden kaynaklandı. Türkiye’de zaten bu tür eğlenceler yasak. Kapalı ve açık alanlarda her türlü tedbiri aldıklarını aktaran Beceren, şu örnekleri veriyor:
"Sertifikalandırma ne diyorsa onu yapıyoruz. 50 tane odası ve üzeri olan her otelde iki karantina odası var. Pandemi nedeniyle doluluk en fazla yüzde 70 civarında olacak. Uludağ’da özel bir sağlık kuruluşu ile anlaşma yapıldı. Doktorlar test kiti hazırlayıp stokladı. Personele rutin kontroller yapılacak. Dileyen müşteriye de hemen test yapılacak. Açık büfeler olmayacak, aşçılar el değmeden camların arkasından servis yapacak. Skipass’lar temassız satılacak. Dörtlü telesiyejlere aynı aileden değilse sadece iki kişinin binmesine izin verilecek."
Uludağ’da bu yıl yeni yatırımlar da yapıldı. 500 bin euroluk yeni turnike sistemi getirildi. Yıllardır büyük bir sorun olan doğalgaz bu yıl Uludağ’a ulaştı. Dört yılı aşkın bir süredir devam eden yol yapım çalışması tamamlandı. Sekiz kilometrelik siber internet hattı çekildi. İlk kez internetten skipass’lar satışa çıktı. Bu da Türkiye'de bir ilk.
Erciyes'e Rusya ve Ukrayna'dan tarifeli seferler
Kış turizmindeki önemli gelişmeler Uludağ ile sınırlı değil. İlk kez charter uçuşların dışında Ukrayna ve Rusya’dan Kayseri’ye kış boyunca tarifeli uçuşlar yapılacak.
Erciyes AŞ Genel Müdürü Murat Cahid Cıngı’ya göre, Avrupa’nın kapılarını kapatması nedeniyle eski Sovyet ülkelerindeki kayakçılar gözünü Türkiye’ye çevirdi. Alpler'e gidemeyen Rus, Ukraynalı, Belaruslu kayakçıların Türkiye’ye geleceğini söyleyen Cıngı, tur operatörleri ile yazdan bu yana görüşmelerin devam ettiğini belirtiyor: "Ukrayna'dan Kayseri’ye haftada 10 charter uçuş var. Polonya’dan ise haftada iki uçaktı ancak şimdi bire düştü. Kiev ve Moskova’dan direkt Erciyes’e tarifeli uçuşlar başlıyor. Bunlar önemli gelişmeler."
Kayak merkezlerinin sadece yabancı turistlerle yapamayacağını belirten Cıngı, yerli turistlerin de yabancılar gibi kayak pistlerini kullanabilmesi gerektiğini, bunun için de bir an önce gerekli muafiyetin getirilmesi gerektiğini anlattı.
Erciyes günübirlik ziyaretçinin en çok olduğu tesis. Erciyes AŞ’nin kayıtlarına göre bazı hafta sonları tesisleri kullanan kişi sayısı 50 bin. Ancak bunların sadece 5-6 bini kayakçı. Erciyes AŞ Genel Müdürü Murat Cıngı, yasaklar nedeniyle günübirlik kullanımın hafta sonu yapılamayacağı için daha güvenli bir ortamın oluşacağını kaydediyor.
'Bir gün bile kaybedilmemeli'
Erzurum, Türkiye'de pistlerini en erken açan yer oldu. Geçen yıl depolanan kar nedeniyle pistlerde kayak yapılabiliyor. Palandöken'deki kayak merkezi Ejder 3200 AŞ'nin genel müdürü Selim Bağrıyanık, pandemi krizinin yarattığı bir fırsat olduğunu söylüyor. Avrupa’nın kapalı olması nedeniyle şu sıra Türkiye’deki kayak merkezlerine çok yoğun talep olduğunu kaydeden Bağrıyanık, ancak sadece yabancı turistin yeterli olmadığına dikkat çekiyor. Avrupa’daki durumu yakından takip ettiklerini anlatan Bağrıyanık, "Kasımda her yer kapalıydı. Ancak bir takvim açıklandı. Aralık ve ocak aylarında açılacak yerler belirlendi. Avrupa ülkelerinde iç turizm canlı. Kurallar belli, tarihler belli. Bu çok önemli." diyor.
Bağrıyanık, kış turizminin yaz sezonundan farklı olduğunu, daha fazla personelin çalıştığını, daha fazla enerji sarfiyatı olduğunu belirtiyor. Sezona hazırlanmak için günlerce çalıştıklarını anlatan Bağrıyanık, Türkiye’de sezonun çok kısa olduğunu, bu nedenle bir gün bile kaybetmemek gerektiğini ifade ediyor.
Muafiyet gelmezse oteller kapanabilir
Hafta sonlarının kendileri için yılbaşı ya da bir sömestr dönemi gibi geçtiğini anlatan Türk Kayak Vakfı Başkanı Başkanı ve Erzurum Kayak Kulübü Başkanı Atakan Alaftargil de, "Eğer yasaklar devam eder ve kayak merkezleri muaf tutulmazsa otelcilerin otellerini açmasına gerek kalmaz. Turizm Bakanı taleplerimize olumlu bakıyor ancak son kararı İçişleri Bakanlığı verecek." şeklinde konuşuyor.
Türkiye'deki bir kayak merkezinde adını vermek istemeyen yetkilisi ise yaşadıkları tedirginliği şöyle dile getiriyor: "Bir yandan Türkiye'ye turist gelsin isteniyor. Çünkü bu aynı zamanda ülkeye döviz girdisi demek. Ama diğer yandan birçok ülkeye girişler yasakken bizde açık olması, rahatça Türkiye'ye giriyor olmaları bizleri tedirgin ediyor. Tamam, para kazanalım ancak sağlığımız daha önemli. Elimizden geldiğince önlemimizi almaya çalışacağız, başka çare yok."
Serkan Ocak
Deutsche Welle Türkçe