Semra Alkan'la 40 Dakika'da gündemin öne çıkan başlıkları masaya yatırılıyor, konuklarla tartışılıyor. Programa bu kez Gazeteci Kemal Göktaş konuk oldu. Gçktaş Sedat Peker'in iddialarını, sistemdeki çürümüşlüğü ve AK Parti yönetimindeki medyayı ele aldı.

"MAHKEMELER GENEL MÜDÜRLÜĞE DÖNÜŞTÜ"

Göktaş, AK Parti'nin sistemi raf kaldırdığını belirtip, çürüyen sistemi ve AK Parti yönetiminin nasıl yozlaştığını değerlendirdi. Sedat Peker'in ifşaatları ile ilgili herhangi bir savcının harekete geçmemesini ise mahkemelerin AK Parti denetimi altına alınmış olmasına bağlayıp yönetimi şöyle eleştirdi:

"Mesele kişi değil, sistem meselesi. Sistemi iktidar rafa kaldırdı. Görünüşte mahkemeler var. Görünüşte bir Anayasa var. Yargıda temel işlevini yerine getirmeyen bir yapı var. Bu yapı yargıyı yargı olmaktan çıkarıyor, her bir mahkeme genel müdürlüğe dönüştü."

Sedat Peker'in iddiaları karşısında Erdoğan'ın aldığı tavrı değerlendiren Göktaş, Cumhurbaşkanının tutumunun yeteri kadar sert olmadığını dile getirdi ve bunu Erdoğan'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile olan ilişkisine bağladı.

Sedat Peker son videosunda, Demirören Grubunun Ziraat Bankası'ndan 750 milyon dolarlık kredi aldığını fakat geri ödemediğini dile getirmişti. Borcuna karşılık ise Demirören, İstanbul Göktürk Kemer Country’deki golf sahasını ipotek ettirmişti. Bu iddialara yönelik Göktaş, "eğer o borçlar ödenmiş olsaydı şimdiye kadar dekontlar havada uçuşmuş olurdu. Demirören Medya Grubu var mı yoksa bu AKP medya grubu mu bunu sormak lazım."

"AKP YABANCI YATIRIMCIYA GÜVEN VERMİYOR"

Sedat Peker'in iddialarından sonra diğer ülkelerin Türkiye'ye bakış açısının hangi yönde değişmiş olacağını masaya yatıran Göktaş, güven meselesine dikkat çekti:

"Böyle konular konuşulduğunda ülkenin itibarı en son konuşmamız gereken şey. Türkiye dışarıdan harap görünüyor. Yabancı yatırımcı demokrasinin nasıl işlediğine bakmaz, kendisine sağlanan güvene bakar. İktidar bunu bile karşılamaktan uzak."

Göktaş iktidara eleştirilerini şöyle sıraladı:

"AKP iktidara geldiği günden bu yana temel amaçlarından biri medyayı ele geçirmekti. Bunda da başarılı oldu ama bu başarı hikayenin sonunda işe yaramayan bir başarı olacak gibi.

İktidarın güç zehirlenmesi meselesi son günlerde kendisini daha da göstermeye başladı. Erdoğan, 'Millet açmış' diyerek yoksul insanların rencide olacağını bile bile bu tür cümleleri kullanmazdı.

Türkiye'de sağlık sistemi çok kötüydü. AKP bunu makyajladı diye sağlık yönetimimiz çok iyiymiş gibi bir manzara ortaya çıktı.

AKP giderek güç kaybetti ve toplumla yabancılaştı ve yabancılaştıkça da sertleşti. AKP tahrip ederek yoluna devam ediyor ve gittikçe MHP çizgisine kayıyor.

Kanal İstanbul olunca müsilaj sorunu da çözülecekmiş. Bilim dışı ne kadar açıklama varsa yapıyorlar. Çevre düşmanı iktidarla kaşı karşıyayız. Kanal İstanbul'u yapmaya girişecekler ama dilerim ki fazla ilerleyemeden iktidardan gitmiş olurlar."