Kemal Gözler: Kanun ve kararnamelerin genelliği ilkesi zedelenirse hukuka saygı sona erer!

İdare hukuku bilmeyen bürokratlar sorunu

Kemal Gözler: Kanun ve kararnamelerin genelliği ilkesi zedelenirse hukuka saygı sona erer!




Anayasa hukuku profesörü Kemal Gözler, anayasa.gen.tr’de yayınlanan makalesinde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini uygulama açısından değerlendir.

Makalesini Twitter hesabından “Kişiye özel düzenleme iddialarının olmaması gerekir... Ne kadar kötü olursa olsunlar, kanun ve kararnamelere saygı duyulur; çünkü onlar geneldir. Kanun ve kararnamelerin genelliği ilkesi zedelenirse, Türkiye’de hukuka saygı sona erer; haberiniz olsun!” notuyla paylaşan Gözler, makalesinde “Sistem hiç de rasyonel işlemiyor. Sistemde daha ilk günden itibaren pek çok fahiş hukukî hatalar yapıldı. Sistem hiç de istikrarlı değil. Sistemde çıkan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri hemen arkasından tekrar değiştiriliyor, tekrar tekrar düzeltiliyor. Daha da önemlisi sistem hiç de iddia edildiği gibi hızlı bir şekilde çalışmıyor. Cumhurbaşkanı, çıkarması gereken kararları, bunlar için öngörülen süreler içinde çıkaramıyor. Kararların çıkmasında gecikme yaşanıyor. Hatta hiç çıkarılmayan kararlar var” ifadelerini kullandı.

Gözler makalesinde hataları, ‘Fahiş hukukî hatalar’, ‘Kişiye özel düzenlemeler sorunu’, Partenogenez sorunu: Kendi kendine üreyen bir idare sistemi’, ‘İstikrarsızlık sorunu’, ‘Cumhurbaşkanı kararlarında gecikme sorunu’ başlıklarıyla işlendi.

İdare hukuku bilmeyen bürokratlar sorunu

“ Hukukî hataların sebebi söz konusu hukukî işlemleri hazırlayan bürokratların yeterli idare hukuku bilgisine sahip olmamasından kaynaklanıyor” diyen Gözler makalesinde şu ifadelere yer verdi:

“…1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesini hazırlayanların idare hukukunun temel konularından birisi olan kamu tüzel kişiliği konusunu ve keza hiyerarşi ile vesayet kavramları arasındaki farkı bilip bilmedikleri hususu şüpheli…”

“…Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi uygulamaya gireli beri, anayasa ve idare hukukçuları olarak bizler, her gün, içinden çıkamadığımız, bazen anlayamadığımız, idare hukukunda nereye koyacağımızı şaşırdığımız yığınla uygulamayla karşılaşıyoruz. Bunlar hep idare hukukunun temel ilkeleriyle çatışıyor. Dönüp dolaşıp şu soruyu sormak zorunda kalıyoruz: Bu düzenlemeleri yapanlar, acaba idare hukukunun temel prensiplerini bilmiyorlar mı?...”

Kişiye göre düzenleme iddiaları

Gözler, 2 Temmuz 2018 tarih ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 135’inci maddesinin d bendiyle rektör olarak atanacak öğretim üyesinin “profesör olarak en az üç yıl görev yapmış” olması şartının “Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanır” şeklinde değiştirildikten beş gün sonra İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektörlüğüne, Cumhurbaşkanı kararıyla Prof. Dr. Nuri Aydın’ın atandığını hatırlattı.

Prof. Aydın’ın tıp fakültesinden mezun olduktan 17 yıl sonra, uzmanlığını tamamladıktan 12 yıl sonra rektör olduğunu vurgulayan Gözler, “Bir hukuk düzenini gözden düşürmenin, bir devletin saygınlığını lekelemenin en etkili yolu, bu devletin kişiye özel düzenleme yaptığı iddiasıdır. Devlet eleştirildi diye itibarını yitirmez. Devlete itibarını yitirten şey, bu tür iddiaların yalanlanamıyor olmasıdır. Bu iddianın yalanlanması, Türk milletine bu iddianın doğru olmadığının gösterilmesi gerekir” dedi.

"Devlet için en kötüsü bu kötü sistemin dahi işletilememesi"

Makalenin sonuç kısmında şu ifadeler yer aldı:

“….Bu makalede rektörlerin imam hatip mezunu olmaları, bilimsel yayın sayılarının düşük olması değil, geç atanmaları eleştirilmiyor. Rektörler hangi siyasal eğilimden olursa olsun, bilimsel olarak ne kadar yetersiz olursa olsun, zamanında atanmalıdır. Bu çok zor bir şey midir? Öğrenim ücretlerinin Kanunun öngördüğü gibi her yıl en geç Haziran ayında belirlenmelidir. Bunu yapmak o kadar zor mu?..

“…Devletimiz için en kötü şey, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi değil, bu kötü sistemin dahi hiç veya zamanında işletilmemesidir. Kaldırılıncaya kadar bu sistemin etkili bir şekilde çalıştırılması gerekir…

“…Kendi koyduğunuz bu kurallara uymayacaksanız neden bu kuralları koydunuz? Bu kuralları koyan sizlersiniz. Kendi koyduğunuz kurallara kendiniz uyunuz! Patere legem quam ipse fecisti!”

Prof. Kemal Gözler’in “Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin uygulamadaki değeri- Bir Buçuk Yıllık Bir Bilanço” makalesini okumak için tıklayın.