Kemal Kılıçdaroğlu’nun villasını kim haber verdi?

Kılıçdaroğlu o gün villa yaptırdığını inkar etti...

Kemal Kılıçdaroğlu’nun villasını kim haber verdi?




Kemal Kılıçdaroğlu’nun villasını kim haber verdi?

Yazı dizisinin başlığını değiştirdim. Monotonluk olmasın. Madem eski defterleri açıyoruz, tam açmakta fayda var.

Malum  olduğu üzere Aziz Kocaoğlu, Yerel Gündem Gazetesi’ne saldırıyor.

Zabıtalar Yerel Gündem Gazetesi’nde mesai yapıyor.

Tabelayı indirin!

İndirdik.

Yine geldiler.

Bu sefer niye geldiniz?

Neden tabela takmadığımızı merak etmişler.

O günlerde katil olmamışsam, Allah’a şükretmem lazım.

Çok damarıma bastılar. Misafirler var, müşteriler var onlarca zabıta hürra içeri dalıyor.

Ölür müsün, öldürür müsün?

Ak Parti İl Başkanı’na söyledim, boynunu büktü. Yolda  Ürdün Fahri Konsolosu, Ak Parti İl Genel Meclisi  Üyesi Ömer Kaplan’a rastladım.

"Abi biz o işlere karışmıyoruz" dedi.

Ak Parti Genel Başkanı Sayın Erdoğan İzmir’i kimlere emanet ettiğini benden öğrensin!

CHP Genel Merkezi'ne, Deniz Baykal'a,  o günlerin en popüler adamı Kemal Kılıçdaroğlu’na, tüm CHP Milletvekillerine faks çektim. Olayı anlattım. Hiç kimsenin dikkatini çekmedi!

Bir kişi  geri döndü. O da CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan.  Selçuk Ayhan, CHP'nin adam gibi milletvekillerinden biriydi.

Telefonla aradı. "Bir CHP'linin yönettiği belediye böyle bir şey yapamaz" dedi.

Mutlaka ilgileneceğini söyledi.

İki gün sonra aradı. " Aziz bey ile bizzat görüştüm. Aziz bey Nuh diyor, peygamber demiyor. Bir türlü ikna edemedim" dedi.

CHP adına özür diledi.

Genel Başkan’a da ilettiğini söyledi. O zaman CHP’nin başında Deniz Baykal var.

Anladım ki, balık baştan kokuyor. Ak Parti’de milletvekili yok. İl teşkilatı sessiz. Belediye Meclisi’ndeki Ömer Kaplan yan çiziyor!

Çaresiz ofisi taşımak zorunda kaldık.

Adresi gizledik!

Çok geçmeden Deniz Baykal’ın kasetleri çıktı ve CHP dünya aleme rezil oldu. Mezarını CHP Genel Merkezi’nin bahçesine kazdıracak sandığımız Deniz Baykal koltuğu bırakıp gitti.

Yerine Kemal Kılıçdaroğlu geldi.

Kemal Kılıçdaroğlu da Tayyip Erdoğan'ın villasına takmış. Sabah akşam dilinde Erdoğan'ın villası var.

Villanın kurnası altından, penceresi camdan falan filan.

Ana muhalefet partisinin siyasi bakış açısı, Türk Milleti’ne vereceğinin hepsi bu!

O günlerde Aziz Kocaoğlu köşeye sıkışmıştı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı benim için BBG evi gibi olmuştu.

Kocaoğlu’nun içtiği kahveden, odasına girip çıkanlara kadar her şey an be an bana iletiliyor, ben de yazıyordum.

Hemşerim olduğu için kendisini dinleyenleri de haber verdim.

İşte o günlerde Kocaoğlu’nun bürokratlarından biri aradı. Dostça bir araya gelelim, dedi. Gazeteye davet ettim. Gizlediğim adresi verdim.

Geldi!

Yanında getirdiği hediye, Kemal Kılıçdaroğlu'nun villası idi!

Adres, kroki, fotoğraflar hepsi vardı.

Düşünün CHP’li Belediye Başkanlığı’nın ve Aziz Kocaoğlu’nun atadığı bürokrat, CHP Genel Başkanı’nın yaptırdığı villanın bilgilerini veriyor.

Ne yapayım, teşekkür ettim.

Ve haberi yazdım.

Kemal Kılıçdaroğlu da villa yaptırıyor, işte fotoğrafları, dedim.

Haber Türkiye genelinde patladı.

Kılıçdaroğlu, Show TV’de canlı yayında. Spiker benim adımı ve Yerel Gündem gazetesini referans vererek villayı sordu.

Kılıçdaroğlu o gün  doğru söylemedi.

Villayı inkar etti!

Ulusal medya da villanın yerini bulup, haberi yazınca kabul etti. Benimki villacık, dedi. Taksitle aldım, daha bitmedi vs.

Önemli olan villanın büyüklüğü ve küçüklüğü değil. Villa üzerinden siyaset yapan bir CHP Genel Başkanı'nın da villa yaptırıyor olmasıydı.

O süreçte şahsıma yapılan baskıları sözle anlatmak mümkün değil.

CHP’liler demokrasi, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü gibi şeyleri konuşmayı sever. Olay Kılıçdaroğlu'nun villası olunca herşey unutuldu ve ben CHP düşmanı ilan edildim.

CHP’liler bu habere çok bozuldu. Bana saldırıp durdular. Gazeteye reklam vermiyorlardı, bu sefer tescilli düşman oldum.

Halbuki benim hiçbir suçum yok.

Bana villa haberini getiren şahıs CHP’li!

Hem de üst düzey bürokrat.

O bürokrat getirmemiş olsa, ben nereden bileceğim Erdoğan'ı eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu’nun da villa yaptırdığını…

CHP Genel Merkezi, CHP'li İzmir Milletvekilleri, İzmir'deki CHP’li Belediye Başkanlıkları ve CHP’liler bana çok kızdı.

Açığımı aramaya başladılar!

Ama bulamadılar!

Çünkü Yusuf İnan dosdoğru bir gazeteci!

Kimseye minnet etmez, Allah'tan başka kimseden korkmaz, kuldan yardım istemez!

Kaderine razıdır.

Haksızlıklara tahammülü yoktur.

Deftere yazar ve anı bekler.

Beklenen an geldiğinde kimsenin gözünün yaşına bakmaz.

İhanetin ve iftiranın bedeli  borçtur, mutlaka tahsil edilir.

Korkmayın ben tahsil etmem!

Ben kimim ki böyle bir işe kalkışayım.

İlahi adalet benim adıma herşeyi yapar.

Tanrı'nın planları bizim planlarımızdan her zaman daha iyidir.

Tanrı'nın  vereceği ceza bizim  vereceğimiz cezalarla ölçülemez.

Kime ne haksızlık yapmışsan, kimden ne almışsan hepsini milyon katıyla tahsil eder.

İşte  o günlerin kudretli adamı, genç kızların başörtüsü için dünyayı ayağa kaldıran adam. 

Şimdi ne halde?

Ben yufka yürekli adamım!

Baykal'ın bu hale düşmesine üzüldüm!

Yüce Allah bizim gibi değil.

O'nun merhameti de adaleti de büyük!

Bu işin bir de ahireti var!

Hesap bitti sanılmasın!

Orada da karşılaşacağız!

Tüm alacaklar kuruşu kuruşuna tahsil edilecek!

*

CHP neden oyunu artıramıyor, CHP neden iktidar olamıyor, diyenlere işte cevabı!

İşte CHP'nin gerçek yüzü!

İşte CHP'nin basın özgürlüğünden anladığı!

*

Bu trajedilerin yaşanmasında en büyük pay, Ak Parti İzmir Teşkilatı'nın, Ak Parti İzmir Milletvekilleri'nindir.

Sayın vekiller İzmir'e böyle sahip çıkıyordu!

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]