KHK ile işten atmak sosyal bir cinayettir!

Gerçekten darbeye karşı olanlar sadece söylemde değil kendi uygulamalarında da, icraatlarında da bunu açıkça belli ederler.

KHK ile işten atmak sosyal bir cinayettir!


KHK ile işten atmak sosyal bir cinayettir!

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işinden edilen binlerce mağdur çalışanın hukuksuz bir şekilde, Anayasa’ya aykırı olarak işinden atılmasının bir hukuk devletinde kabul edilemez bir uygulama olduğunu belirterek, bu yanlıştan bir an önce geri dönülmesi gerektiğini vurguladı. Beko, “OHAL dönemi KHK'larıyla mahkeme kararı olmadan işten atılmalar ve ihraçların yarattığı mağduriyet bir an önce giderilsin ve bu sosyal cinayetleri durdurun!” çağrısında bulundu.

CHP İzmir Milletvekili Beko, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“AKP iktidarı halka anlatacağı bir şeyi kalmayınca, başka bir ifade ile ajandası boşalınca uydurma darbe tartışmaları ile gündemi bir kez daha oyalama çabası içerisine girmiştir.

Gerçekten darbeye karşı olanlar sadece söylemde değil kendi uygulamalarında da, icraatlarında da bunu açıkça belli ederler.

12 Eylül Amerikancı faşist, diktatörü Evren dönemine, bazı uygulamaları ile rahmet okutanlar, insanlara o dönemleri mumla aratanlar, darbelere karşı olduklarını söyleyemezler. Çünkü hem darbenin kurumlarına sahip çıkacaksın, darbeciler kadar dahi hukuka saygınız olmayacak hem de kendinizi darbe karşıtı, kendinizden olmayanları ise darbeci olmakla suçlayacaksınız!

Soruyorum: 1789 tarihli  “Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi”nde yer alan suçsuzluk karinesi diğer bir ifade ile masumiyet karinesinin ne olduğunu biliyor mu acaba bugünkü iktidarın sahipleri? Bu karine, insan hakları konusunu tüm dünyaya mâl eden 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde, 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yerini almıştır. Biz ülke olarak hem 1948 tarihli Bildirgenin hem de 1950 tarihli Sözleşmenin tarafıyız. Bütün bunları geçelim oturduğunuz koltukları borçlu olduğunuz Kenan Evren Anayasasının 38. Maddesinin 4. Fıkrasında dahi ‘suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz’ yazdığını bilmeniz gerekir.

AKP’nin yıllarca ortaklığını yaptığı Fethullahçı tarikatın darbeye kalkışmasıyla  olağanüstü bir dönemi yaşadık. Hemen ardından Genel Başkanımızın tabiriyle 20 Temmuz Darbesi geldi. Aradan bunca zaman geçti. Hukuk dışılıklar halen devam ettiriliyor. Haklarında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan, KHK’lerle insanlar işlerinden oldular. Bu durumda olan binlerce memur, öğretmen ve belediye çalışanı var. Kurdukları bir komisyon yıllardır görevini yapmıyor. Bu konuyu sonuçlandırmıyor. Binlerce yurttaş mahkeme kararı olmadan suçlu damgası yedi.. Suçlu muamelesi görmeye devam ediyor. Bunu Evren Diktatörlüğü dahi yapmamıştı. Hukuk devleti ilkesini ayaklar altına alan bu ayıp bir an önce temizlenmelidir. 20 Temmuz Darbesiyle Türkiye yönetilemez”