KHK’lılar: Sosyal ölüme terk edildik
İhraç edilenlerin mağduriyetlerinin listesi ise uzun.
Görevlerine dönebilmek için OHAL Komisyonu’na başvuran KHK’lıların sayısı 126 bin 300. Ancak yalnızca 9 bin 600 kişi görevine iade edildi. İhraç edilenlerin mağduriyetlerinin listesi ise uzun.
Adana’da bir meslek okulunda öğretmenlik yapıyordu 56 yaşındaki Tahsin Uysal. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından önce gözaltına alındı, sonra da tutuklandı. Sekiz ay cezaevinde kaldı. Gülen yapılanmasına yakın bir eğitim sendikasına üye olması, tutuklanmasına gerekçe gösterildi. Bu süreçte Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile görevinden ihraç edildi.
Tahsin Uysal
Emekliliği gelmiş olmasına karşın maaş hakkını elde etmesi aylar sürdü. Hiçbir resmi kurum, Uysal’ın emeklilik başvurusunu almayı kabul etmedi. Aylar sonra emekli olmaya hak kazansa da, bu defa emeklilik ikramiyesi verilmedi. Dava açtı, kazandı. Aldığı tazminat avukat ve dava masraflarına gitti. Banka hesapları kapatıldı, kredi kartları iptal edildi, akademisyen kızı Uysal’ın durumu nedeniyle önce gözaltına alındı, sonra da ihraç edildi. Genç kadın dava sonucunda beraat alsa da, görevinin başına dönmesine izin verilmedi.
Tahsin Uysal da yargılamanın ardından beraat aldı, aklandı. Ancak savcılık karara itiraz etti. Yeniden yapılan yargılama sonucunda Uysal bu defa 6,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Eşinin sağlığı yaşananlar nedeniyle bozuldu, kanser oldu. Uysal ise umudunu yitirmiyor. "Mücadele ediyoruz, elbet haksızlık ortaya çıkacak. Biz ne eli silahlı teröristiz, ne de devlet düşmanı. Devletin resmi olarak kurulmasına izin verdiği, maaşımdan kesip aidatını ödediği sendikaya üye olmaktan başka suçum yok" diyor.
"Olağanüstü hal, bitmeyen bir OHAL olarak devam ediyor"
15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından 134 bin kişi KHK’lar ile görevlerinden ihraç edildi. KHK'lılar arasında yargılanıp beraat edenler olsa da on binlercesi görevine iade edilmedi, kendi deyimleriyle sosyal ölüme terk edildiler.
Kendisi de bir KHK’lı olan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, ihraç edilenlerin yaşadığı mağduriyetleri her fırsatta Meclis gündemine taşıyan bir isim.
Gergerlioğlu, darbe girişiminin üzerinden üç buçuk yıl geçmiş olmasına karşın yaşanan mağduriyetleri "Olağanüstü hal, bitmeyen bir OHAL olarak devam ediyor" diye niteliyor.
HDP'li vekil devam eden süreci, somut örnekleriyle birlikte şöyle özetliyor: "Milyonlarca insan etkilendi, etkileniyor. Yüz binlerce insan kamudan ihraç edildi. Özel sektörde iş bulamadı, yurt dışına çıkışları yasaklandı. Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) kurs ve programlarına katılımları yasaklandı. Herhangi bir işyeri açmaları karşısında belediyeler dahi KHK’lılara engel oluyordu. Yurt dışından kendilerine gönderilen paraları çekmeleri bile yasaklandı."
Gergerlioğlu KHK’lıların maruz kaldığı uygulamaları ‘Nazi uygulamaları’ olarak tanımlıyor ve insanların kırıma uğratıldıklarını söylüyor. HDP’li vekile göre bu uygulamalar ağırlaşarak devam ediyor ve iktidar bu yönde herhangi bir önlem de almıyor.
Gergerlioğlu: KHK ile ihraçlar gizlice devam ediyor
KHK’lıların mağduriyet listesi
KHK'lıların mağduriyet listesiyse bilinenden çok daha uzun. Mağdurların, birbirleriyle dayanışma içerisinde olduğu platformlarda duyduğu hikayeler üzerinden hazırladıkları listede yaşananlar şöyle sıralanıyor:
- İş sahibi olamama
- Devlet dairesinde çalışamama
- Devletle bir şekilde ilişkisi olan özel şirketlerde çalışamama
- Çalıştığı iş yerinden kovulma
- Mesleki lisans elde edememe, varolanı yeniletememe, süresini uzatamama
- Keyfi bir şekilde emeklilik engellemesi
- Özel fonlarda biriken parayı çekme hakkı gaspı
- Kredi kullanma hakkı gaspı
- Kredi kartı borcunu dahi kapatamama
- Öğrenci bursu alma hakkı gaspı
- Sosyal linç sonucu intihara zorlanma
- Ev kiralama zorluğu
- Sahip olduğu konutu satamama
- Pasaport alma hakkı gaspı
- Tedavi olma hakkının keyfi biçimde engellenmesi
Öğretmendi apartman görevlisi olarak çalıştı, sağlıklıydı kanser oldu
KHK’lılar arasında bu mağduriyetlerin birini de yaşayan var, aynı anda birden fazlasını da.
33 yaşındaki tarih öğretmeni B.O., listedeki mağduriyetlerin bir çoğunu yaşamış bir isim. Açığa alındı, polis evini bastı, gözaltında kaldı, ihraç edildi… ByLock kullanıcısı olmakla suçlandı, ‘Mor Beyin’ mağduru olduğu anlaşıldı, beraat etti.
Bu süreçte aylarca işsiz kaldı. İki çocuğu ve eşine bakmak için başka bir şehire taşındı. Apartman görevlisi olarak bulduğu işten üç gün sonra KHK’lı olduğu için çıkarıldı. Bir başka apartmanda iş bulana dek günlerce sıkıntı çekti. Tam bir yıl apartman görevlisi olarak çalıştı. Bu sırada engelli kayınvalidesinin aldığı sağlık yardımları B.O. KHK’lı olduğu için kesildi. Genç adam, yaşadıkları nedeniyle geniz kanserine yakalandı. Şimdilerdeyse dördüncü seviyedeki kanseri yenmek için savaş veriyor.
'KHK’lılar, travma sonrası stres bozukluğu yaşıyor'
Prof. Dr. Haluk Savaş
Aynı zamanda kendi de bir KHK’lı olan psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Haluk Savaş, KHK’lı olmanın psikolojik boyutunu DW Türkçe için değerlendirdi.
Savaş, KHK’lıların büyük acılarla muhatap olduğunu ve insanların psikolojik olarak ana kitleden ayrıştığı hissine kapıldığını söylüyor. Savaş sözlerine şöyle devam ediyor: "Yaşanan ıstırap, yorgunluk ve hastalıkların yanısıra travma literatüründe üzerinde durulan bir başka konu vardır… O da insanın insana yaptığı eziyetler, bir deprem ya da selin yapabileceklerinden sonuçları itibarıyla çok daha fazladır. Yaşanan şey psikolojik olarak özetle, toplum dışı varlık olma halinin bir tezahürüdür."
"KHK'lıların tümünü tek bir danışan olarak ele alsanız, psikolojik olarak nasıl bir tanı koyardınız?" diye de soruyoruz. Savaş şu yanıtı veriyor: "Yüz binlerce insan ve onların milyonlarca yakınına ‘travma sonrası stres bozukluğu’ tanısı koyardım. Bu tür rahatsızlıkları olan insanlar sürekli geçmişi yaşar, yeniden üzücü olayları hatırlar, uyku düzeni bozulur, sık sık uykusundan uyanır ve kabus görür."
Savaş, 'travma sonrası stres bozukluğu' tanısı koyduğu KHK’lılara bunu yapanlar için de bir tanı koyuyor. "Bu zulmü yapanlar neye benziyor diye sorarsanız” diye sözüne devam eden uzman, "Bunlar da psikopat ve narsist kişilere benziyor. Yani hiçbir hukuku tanımayan, hiçbir yazılı kurala göre davranmayan, zulmeden varlıklar. Bir tarafta travma sonrası stres bozukluğu yaşayan insanlar, bir taraftaysa narsist psikopatlar."
Resmi verilere göre görevlerine dönebilmek için OHAL Komisyonu’na başvuranların sayısı 126 bin 300.
Komisyon bugüne dek başvuruların yüzde 78’ini değerlendirdi. 88 bin 700 kişinin başvurusunu reddeden komisyon, yalnızca 9 bin 600 kişiyi görevine iade etti.
28 bin KHK’lı halen daha komisyonun haklarında vereceği kararı bekliyor.
Tunca Öğreten
©Deutsche Welle Türkçe