Kıbrıs "Maraş" dosyası...

"Artık müzakerelerle zaman kaybetme lüksümüz yoktur"

Kıbrıs "Maraş" dosyası...


Halit Kakınç yazdı...

KKTC sınırları içinde olan, fakat 46 yıldır yaşam alanı olarak kullanamadığımız ve adına Kapalı Maraş dediğimiz bölgede 15 Şubat tarihinde çok önemli bir toplantı gerçekleştirildi. Türkiye ve KKTC’nin en üst siyasi düzeyde temsil edildiği toplantıda, hukukçular ve uzmanlar, KKTC mevzuatına ve uluslararası hukuka uygun olarak “Kapalı Maraş’ı Nasıl Açarız”ın yöntemlerini, basına kapalı bir yuvarlak masa toplantısında tartıştılar.

Ne oldu ne bitti? Ne olacak? Ne olması gerekir?

"KARARIN ÜZERİNDEN TAM 37 YIL GEÇTİ..."

Bu işi en iyi bilenlerden UBP Milletvekili ve Müzakere Heyeti eski üyesi Oğuzhan Hasipoğlu’na bırakacağım ağırlıklı olarak:

“41. Hükümet’in (UBP–HP koalisyon hükümeti), Kapalı Maraş ile ilgili almış olduğu envanter çalışması kararı ve açılımından sonra Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin adeta etekleri tutuştu. 1974 yılında Ada’nın ikiye ayrılmasından sonra egemenliğimizde tuttuğumuz ama bir türlü açmadığımız Kapalı Maraş’ın açılmasını gerek kapsamlı gerekse de güven yaratıcı önlemler paketleri ile Rum yönetimine önerdik.

Kıbrıs Rum tarafı ise bunların hepsine Hayır diyen taraf oldu. Lâkin gerek kendi vatandaşlarının, gerek yabancı yatırımcıların gerekse de Vakıflar’ın en büyük arzusu, bir gün Orta Doğu’nun turizm incisi Maraş’a dönmekti.”

- Peki ne olacak bundan sonra?

Artık müzakereler bağlamında başarısızlık ve zaman kaybetme lüksümüz yoktur. Benim anlayışımda sonuç odaklı ve gerçekçi bir Dış Politika anlayışı vardır. Maraş, bizim için bir Başarı Öyküsü olmak zorundadır.

1983 yılında tel örgünün ileriye götürülmesiyle 13 ailenin Kapalı Maraş’a yerleştirilmesi amacıyla yapılan başarısız açma girişiminin ve bu girişimin üzerine alınan 550 sayılı BMGK kararının üzerinden tam 37 yıl geçmiştir.

Aradan geçen bunca yılın sonunda, Sayın Akıncı’nın yürütmüş olduğu başarısız dış politika sonucunda, başarısızlıklarla dolu bir Kıbrıs Müzakere tarihi değil, gerçek bir başarıya ve sonuca ulaşacak bir adım atmamız gerekmektedir. Bu adımı atarken de hukuken ve siyaseten sağlam temellere dayanmamız gerekmektedir.”

Benim de gördüğüm kadarı ile Kıbrıs Rum tarafı samimi değil. Ne yönetimi ne de zenginliği paylaşmak niyetindeler.

“Tıpkı Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon meselesinde olduğu gibi. Komite kurup, paylaşım üzerine yapılan önerimize Rum tarafının red cevabı karşısında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi son raporunda ne yazmıştı; Ada etrafındaki doğal kaynaklarda Kıbrıs Türk tarafının ve Rum tarafının hakları vardır.

Aynı mantık, içinde bulunduğumuz siyasal konjektürde, Kapalı Maraş için de geçerlidir. Tüm Kapsamlı çözüm planlarında ve plan dışı (güven yaratıcı önlem bağlamında) yapılan önerilerde, Kapalı Maraş’ın açılmasını reddeden Rum tarafı olmuştur. Bu durum BM belgelerini tahtında da sabittir.

Yeni Hükümet’in, yeni alternatif çözüm modelleri ile birlikte, tek yanlı adımlarla çözümü parça parça gerçekleştirmek durumundayız.”

Ne olmalı ilk adım?

“46 yıldır kapalı bulunan Maraş bölgesinin kendi yönetimizde iskâna açılması. 

Kapsamlı çözüm müzakerelerinde Toprak başlığı altında Maraş Bölgesi’nin Kıbrıs Türk tarafının, Kıbrıs Rum tarafına bırakacağı bir toprak parçası olarak görülmüştür.

2017 yılında Crans Montana'da yapılan çok taraflı toplantıdan sonra kapsamlı çözümün de olamayacağı veya olabilme ihtimalinin son derece güç olduğunun anlaşılmasının ardından, artık gerçekleşmesi güç hayaller üzerinden değil, gerçekler üzerinden adım atılması gerekliliği hasıl olmuştur.”

Halit Kakınç

Odatv.com