Kılıçdaroğlu: Çevre Şehircilik Bakanlığı'nı kapatacağız

"BAKARA MAKARA DİYE KUR'AN İLE DALGA GEÇEN BİR İNSAN İÇİN NE YAPTILAR"

Kılıçdaroğlu: Çevre Şehircilik Bakanlığı'nı kapatacağız




Kılıçdaroğlu: Çevre Şehircilik Bakanlığı'nı kapatacağız

CHP lideri Kılıçdaroğlu, canlı yayında yaptığı açıklamasında "Çevre Şehircilik Bakanlığı'nı kapatacağız. Çevre Bakanlığı olacak. Orası şuan beşli çetenin rant merkezi." diye konuştu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı Habertürk canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, "Çevre Şehircilik Bakanlığı'nı kapatacağız. Çevre Bakanlığı olacak. Orası şuan beşli çetenin rant merkezi." dedi. Sanatçı Gülşen'in tutuklanmasına ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Bakara-makara diye Kur'an'la dalga geçenler bu ülkenin savcısı, hakimi, Adalet Bakanı, HSK, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan zat ne yaptı? Kutsal kitabımızla dalga geçen kişiye ne yaptılar?" diye konuştu. Sedat Peker'in yolsuzluk iddialarına ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "Sedat Peker açıklamalar yapıyor. Hangi savcı harekete geçti. İtiraf ediyor, biz beraber bunu yaptık diyor. Bir tane savcı yok mu. Kişi yer, zaman, saat, isim veriyor, daha ne versin. Bir de elinden tutup getirsin mi, bir tek yapmadığı o kaldı. Sedat Peker elinden tutup savcıya götürecek ve diyecek ki beyler suçluyu ben size getirdim." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle;

"Gülşen'in sözlerini eleştirdik zaten. Kendisi de zaten özür diledi. Grup Başkanvekilimiz de imam hatiplerin önemli okullar olduğunu, orada iyi eğitim alındığını söyledi. Olayı saptırmak için çareler arıyorlar. O sözlerin yanlış olduğunu bizzat o sözleri dile getiren sanatçı söyledi mi? Evet söyledi. Ben hukukçu değilim.

"BAKARA MAKARA DİYE KUR'AN İLE DALGA GEÇEN BİR İNSAN İÇİN NE YAPTILAR"

Bütün hukukçular aşağı yukarı bunun tutuklanmaya neden olamayacağını söylediler. Siz belli çevrelerden talimat alırsanız. Ben hakim ve savcıların da dikkatli olmalarını söyledim. İmam hatip ve çevrelerinin gösterdiği duyarlıktan çok daha fazlasını biz gösteriyoruz. İmam hatipleri istismar konusu yapmak istiyorlar.

O çevrelere şunları söylemek isterim; Bakara-makara diye Kur'an'la dalga geçenler bu ülkenin savcısı, hakimi, Adalet Bakanı, HSK, Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan zat ne yaptı? Kutsal kitabımızla dalga geçen kişiye ne yaptılar? Büyükelçi tayin etiler. Büyükelçi olarak atadılar. Bunların söyledikleri ne kadar samimi? İnancı, dinimizi, kitabımızı, imam hatipleri istismar ederler. Ne için?Bakara makara diye Kur'an ile dalga geçen bir insan için ne yaptılar.

"TUTUKLAMANIN AMACI GÜNDEM DEĞİŞTİRMEK"

Bu ülkenin savcısı, cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı buna ne yaptılar. İslam dünyasının ruhunu oluşturan kutsal kitabı hakkında dalga geçen kişiye ne yaptılar, büyükelçi olarak atadılar bunu. Bunların söyledikleri ne kadar samimi? Dinimizi, kitabımızı oy için istismar ederler. Talimatla görev yapan savcılara ben Cumhuriyet Savcısı demem. 2017'de bir değişiklik yapıldı. Puanı kaldırdılar, torpille bir sürü hakim ve savcı aldılar. Yargının çöktüğü yerde devlet çöker, devleti çökerttiler. Devletin dibine dinamit koydular.

Tutuklamanın iki amacı var, gündem değiştirmek ve imam hatiplere sadece kendilerinin sahip çıktığını söylemek için. Kendi tabanını konsolide etmek için. AK Parti'nin içinde vicdan sahibi insanlar var. Sanatçı özür de diledi, özür dilemek erdemliktir.

"PEKER'İN İDDİALARININ TAMAMI DOĞRUDUR"

Sedat Peker açıklamalar yapıyor. Hangi savcı harekete geçti. İtiraf ediyor, biz beraber bunu yaptık diyor. Bir tane savcı yok mu. Kişi yer, zaman, saat, isim veriyor, daha ne versin. Bir de elinden tutup getirsin mi, bir tek yapmadığı o kaldı. Sedat Peker elinden tutup savcıya götürecek ve diyecek ki beyler suçluyu ben size getirdim.

Ayda 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçiyi cumhuriyet savcısına bildireceğim dedi İçişleri Bakanı, neden bildirmedi. Acaba İçişleri Bakanı da bu suçun ortağı mı? Kim bu rüşvet alan adam. Siyaseti kirletiyorsun. Rüşvet alanı Bakan koruyor. Saray artık Türkiye'yi yönetemiyor, yönetemez zaten. Kimse kimsenin hakkında çıkıp rahat konuşamıyor. Gidin rüşvet alanı yakalayın, ben de ondan aldım diyecek. Peker'in iddialarının tamamı doğrudur, yaşamış zaten, bunu yaptık biz diyor.

Farklı düşündüğü için bir üniversite hocasını üniversiteden atıyorsanız zaten orası üniversite değildir, orada düşünce özgürlüğü yok demektir. Herkes bir kişi gibi düşünürse ülkede dünyada büyüme olmaz, aksi düşünce kadar değerli bir düşünce yoktur.

CUMHURBAŞKANI ADAYI KONUSUNDA

6 lider oturup karar verecek. Bu süreç gayet güzel işler. Hiç konuşulmadı. Yeri ve zamanı gelince konuşulacak tabi. Şu anda yayınladığımız bildiride seçeceğimiz cumhurbaşkanının niteliklerini sıraladık. Burada dayatma mantığıyla gitmek doğru değildir. Oturacağız, olgun insanlarız, ortak hedefimiz var.

Bu ülkede bozulan devlet çarkını yeniden düzeltmek, giden demokrasiyi geri getirmek, adaleti yeniden tesis etmek, işi ehline teslim etmek, vatandaşa hayat standardı sağlamak... Bunlarla ilgili kuralları belirlememiz lazım. Kamuoyunu ikna etmemiz lazım.

Cumhurbaşkanı gelip oturacak yerine, ama sonuçta bizim öngördüğümüz hedeflerin tümünün gerçekleşmesi gerekiyor. Önce bu hedefleri belirleyeceğiz. Cumhurbaşkanı olarak seçilecek kişinin 6 liderin belirlediği temel kuralları içselleştirmesi lazım. Cumhurbaşkanı sözleri verecek, altına imza atacak. 6 liderin çıkaracağı aday 13. cumhurbaşkanı olacak.

"BENİM EN CİDDİ KÖSTEBEĞİM SARAYDA OTURUYOR, ERDOĞAN"

İkisi de değerli, ikisi de başarılı. Şimdi bakın, ikisi de görevini yapıyorlar, hiçbir itirazım yok. Halkın teveccühü var. Oylarını artırıyorlar. Biz 6'lı masadan diyoruz ki, 6 lider aday belirleyecek. Siz kimi seçersiniz diyorsunuz. Önümüze böyle bir şey gelmez. Benim gördüklerimi diğer liderler de görüyorlar. 6 lider de aynı duyarlıkları beraber koruyoruz.

Allah akıl fikir versin. Gerçekten bunlar devleti yönetemiyorlar, büyük acziyet içindeler. Köstebek bugün Yenişafak manşet almış. Benim en ciddi köstebeğim sarayda oturuyor, Erdoğan. Yaptığımız açıklamaları okusalar, buna ihtiyaç duymazlar. Tablo gereği zaten bu yapılmak zorunda. 3600, Taşeron işçiler, KHK'lılar, borçlar, EYT'leri yıllardır söylüyorum. Şimdi bunlar yapmak zorunda kalıyorlar. Kılıçdaroğlu söylüyorsa doğruyu söylüyor. Bunların tabanından da baskı geliyor. 'Sana oy verdim, bak Kılıçdaroğlu söylüyor' diyor. İl başkanı, ilçe başkanı her yerlerden telefon geliyor bunlara.

"AK PARTİ'NİN ÜSTÜNDEYİZ"

Anketler var yaptırdığımız var. Şimdi az bir parça AK Parti'nin üstündeyiz, daha da artacağız, bundan sonraki süreçlerde biraz daha iyi noktalara geleceğiz. Ekonomide hangi kararlar alınacağını, ilk yapacağımız işler açıkladı. Elbette ki 6 lider tabloyu biliyoruz. Seçimin biraz erken olmasını istememizin nedeni Türkiye'nin çok daha ağır koşullar altında kalmasın. Bu kafayla hiç düzeltemezler, her gün zam geliyor. Allah yardımcısı olsun fakirin fukaranın, kışı nasıl geçirecekler, onu da bilmiyorum.

Her partide çok iyi ekonomi kurmayları var. Zaman zaman biraraya geliyorlar. Önemli kararlar alıyoruz. 6 ayda bu ülkede vatandaşa bir nefes aldırırız. 3 ay desem doğru olmaz. Bu ülkenin insanının ferasetine, sağduyusuna güveniyorum. Neyi nasıl yapacağımızı bilgilendirirsek, halkı kandırmazsak, doğru neyse ifade edersek vatandaş desteğini bizden çekmez. Harcadığımız her kuruşun hesabını vatandaşa verirsek.

"HDP YOK MASADA, DOĞRU"

Millet seni istemiyor. Milletin oyuna saygı duyacaksın. İstanbul seçimlerinde yapmadıkları hile kalmadı. Aynı zarfın içine 4 oy pusulası koymuş. YSK 1'i sahte 3'ü doğrudur diyor. Bunlar koca koca hakimler, insan utanır. Ya hepsi sahte dersin, eyvallah deriz. Talimat aldılar, gereğini yaptılar. Ne oldu 13 binlik fark 800 bin oldu. Kim kazandı demokrasi ve halk. Kim kaybetti? Yalan söyleyenler, devletin, yargının bürokrasisini kullananlar, sarayın sözünden çıkmayanlar derslerini aldılar. Yapacağımız en önemli iş bu ülkeye ahlakı ve demokrasiyi getirmek.

HDP yok masada, doğru. Sayın Sancar'da biz orada yokuz dedi. Biz de o masada olmalıydık diye söylendi. 6 liderin görüşü böyle çıktı. Bir ittifak daha var. Orada da birden fazla parti bir araya geldi.

Seçimi birinci turda alacağız; tekrar etmeye kalkarlar, yine alırız. İstanbul'daki gibi olabilir, bunlar her şeyi yapmaya kalkarlar. Enteresan bir dünyaları var. Hayatımda bu kadar koltuk meraklısı bir insan görmedim. Koltuk insana bir şey vermez. Manevi dünyan, irfanın, bilgin, insana saygın sana bir şey verir. O nedenle lüks itibardır diyor. Aramızda siyahla beyaz kadar fark var.

"ÇEVRE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI'NI KAPATACAĞIZ. ÇEVRE BAKANLIĞI OLACAK"

AK Parti kayıp bin gün diyor, kabul etmek lazım, kendileri bin gün yok. Ekrem başkan metro inşaatları başlattı. Parasızlık demedim. Belediye başkanı arkadaşlarıma sakın şikayet etmedim, sizin göreviniz zorluğu aşmak, gereğini yapmak dedim. Dünyanın engelini çıkarıyorlar. İmza atılacak, metro yapılacak, para gelecek bekletiyorlar.

Yazıya aylarca cevap verilmiyor. Çevre Şehircilik Bakanlığı'nı kapatacağız. Çevre Bakanlığı olacak. Orada oturan bakan bizim Kargamış belediyesinin diyelim, oradaki parkı imara açabilir. Senin ne işin var orada. Bu yetki belediyelerde olur, orası denetler. Bütün büyük rantların merkezidir orası. 5'li çetenin de merkezidir orası.

KARAR