Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a Kalın'ı örnek gösterdi

"Onlar suçludur" diyor. Sen hakim misin?

Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a Kalın'ı örnek gösterdi




CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede kimsenin can ve mal güvenliği yok" dediği için kendisini 'Türkiye'yi şikayet ediyor' diye eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a İbrahim Kalın'ı örnek gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı'nın bir sözcüsü var. Soruyorlar: Belediye başkanları açığa alındı. Yerlerine kayyum atandı. "Onlar suçludur" diyor. Sen hakim misin? Sonra kalkacağız biz, bütün dünyaya "Türkiye'de bağımsız yargı var" diyeceğiz. Senin sözcün aksini söylüyor" dedi.

Maltepe Belediyesinin düzenlediği Maltepe Ekonomik Forumu, Elite World Asia Otel’de yurt içi ve yurt dışından onlarca konuğun katılımıyla başladı. 

Maltepe Ekonomik Forumu'nun bugünkü oturumuna CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile çok sayıda partili katıldı.

Forumun açılış konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu, belli dönemlerde ekonomide kırılmalar olduğunu belirterek, "Eğer bir ekonomi kurumsallaşmışsa, siyaset kurumu kurumsallaşmışsa sıfırdan yeni başlangıçlara ihtiyacımız yok. Dikkat ederseniz siyaset dünyasının kullandığı bir cümle var; yeni bir beyaz sayfa açacağız. Demek ki eski sayfa o kadar çok kirlendi ki yeni bir sayfayla başlamak zorundayız. Yeni bir sayfa açmak zorunda kaldığımız süreci başlatanlar kimler? Eğer siyaset kurumu gerçekten görevini yapabilseydi böyle bir cümleye ihtiyacımız olmayacaktı. Bir şey daha var yeni sayfa açmada. Tek başına iktidar olanların bir süre sonra siyaset arenasından çekildiğini görüyoruz. Kurumsallaşmış bir siyasal yapının eksikliğini hep birlikte görüyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi dışında iktidar olup da varlığını sürdüren siyasi parti hemen hemen hiç yok. O zaman bunun da sorgulanması lazım, neden iktidar oluyorlar, bir süre ülkeyi yönetiyorlar ve bir süre sonra ayrılıyorlar, tarihteki yerlerini almak üzere görevlerini sonlandırıyorlar" dedi.

"ÇIKMAZ SÜRECE GİRDİLER"

Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bütün yasalar darbe hukukundan ayıklanmalı. Bu ülkenin insanları birinci sınıf demokrasiyi hak etmiyor mu? Neden bu iktidar inşaat sektörünü kutsadı? Bunun arkasında siyasetin finansmanı var. Bugün geldiğimiz nokta, iktidarın çıkmaz sürece girdiği noktadır.

"SİYASETÇİNİN HESAP VERMESİ GEREKİR"

Müslümanlığı savunanlar var. Peki yolsuzluk nedir kardeşim? Siyasetçinin hesap vermesi gerekir. Siyasetçi hesap vermeye gerek bile duymuyor. Siyasetin yozlaşmasının temelinde bu var: Ben istediğim kararları alırım ve kimse bana hesap soramaz! 18 yıllık sürede yolsuzluklardan hesap sorulamamasının nedeni bu.

Kayıtdışılık üzerinde durulması gereken en önemli konulardan biridir. Ekonomide kayıtdışılık var. 4 şekilde ortaya çıkıyor kayıtdışılık. Bir, kişi zaten kayıtdışıdır, kaydı yok. 2- Ayda 15 gün kayıtlı. 3- Aldığı ücretle kayıtdışı. 4- 2 ve 3'ü bir içinde barındırıyor. Kayıtdışılık ile o kişinin geleceğini elinden alıyorsunuz. Sadece onun değil ailesinin de geleceğini elinden alıyorsunuz.

Sendikalaşmanın büyük oranda yitirildiği belirtildi. Bir iş yerinde sendikalaştığında toplu sözleşme ile kimin ne kadar alacağı bellidir ama ne yazık ki bu Türkiye'de yok arkadaşlar.

Akademik dünya özgürce düşünmek ve araştırmak için yabancı bir ülkeyi tercih ediyorsa birlikte oturup düşünmemiz gerekiyor. Bü ülkenin işsizi de çiftçisi de düşünecek. "Bana düşünmeyen yılan bin yıl yaşasın". Bu felsefeyi de bir köşeye bırakacağız.

"SENİN SÖZCÜN AKSİNİ SÖYLÜYOR"

Bunu söylediğim için bana çok kızıyorlar: Bu ülkede kimsenin can ve mal güvenliği yok. Türkiye'yi şikayet ediyormuşum! Her an herkes tutuklanabilir mi? Tutuklanabilir. Avukatınız bile neden gözaltına alındığınızı öğrenemez. Bu hukuk sistemi var mı? Var. Var mı bu ülkede bağımsız yargı? Cumhurbaşkanı'nın bir sözcüsü var. Soruyorlar: Belediye başkanları açığa alındı. Yerlerine kayyum atandı. "Onlar suçludur" diyor. Sen hakim misin? Hayır. "Onlar cezalandırılacak" diyor. Sen hakim misin? Hayır. Onların cezalandırılacağını Saray adına dile getiriyor. Sonra kalkacağız biz, bütün dünyaya "Türkiye'de bağımsız yargı var" diyeceğiz. Senin sözcün aksini söylüyor. Dolayısıyla can ve mal güvenliğinin olmadığı yerde biz yeni arayışların rotasını belirlemeye çalışıyoruz.

"EMEKLİLİKTE YAŞA TAKILANLARIN SORUNU AİLE SİGORTASI İLE ÇÖZÜLECEK"

Emeklilikte Yaşa Takılanlar'ın (EYT) sorunu aile sigortası ile çözülecek. Siz hala bunu dillendirmiyorsanız hak temelli anlayışa karşı çıkıyorsunuz demektir. Kaynak olmadan ben sosyal yardım yapacağım dersen ekonomiye zarar verirsiniz. İşsizlik sigortasından nasıl bir kaynak yaratıldıysa ve aile sigortası da yaratıp bu sorunu temelden çözebiliriz.

Aylık geliri 673 liranın altında olan kişi sayısı 8 milyon 647 bin 283 kişi. Ben sizlere 1940'lı yıllardan bahsetmiyorum. 2019'un Türkiye'sinden bahsediyorum.

'673 LİRANIN ALTINDA AYLIK ALAN 8 MİLYON 647 BİN KİŞİ VAR

Kılıçdaroğlu, "Aylık geliri 673 liranın altında olan kişi sayısı 8 milyon 647 bin 283 kişi var. Ben sizlere 1940’lı yıllardan söz etmiyorum. 2019’dan söz ediyorum, 2019'un Türkiyesinden. Nereden buldunuz diye sorabilirsiniz. Bu devletin resmi kayıtları, sigorta primini kamu ödüyor. Aylık geliri 1000 liranın altında olan dul ve yetimlerin sayısı. Onu da vereyim: 847 bin 643 kişi. Peki bu gerçekler geniş kitlelere arzu edilen ölçüde yansıyor mu? Kişi başına gelir ortalama 9 bin dolarsa, neden çöp konteynırlarda çöp toplayan on binlerce fakir fukara var" dedi.

ASGARİ ÜCRETE İLİŞKİN DE KONUŞTU

Önümüzdeki günlerde asgari ücretin belirleneceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Asgari ücret net 2 bin 20 lira. Türk-iş yaptığı açıklama; açlık sınırı 2 bin 102 lira. Asgari ücret açlık sınırının  altında. Sendikaların bir araya gelmesi çok ama çok değerli. Devlet enflasyonu kendisi açısından yüzde 22.58 olarak belirledi. Yılbaşından itibaren yüzde 22.58 zam yapacağım, diyor. Akıl ve mantık şunu diyor; o zaman asgari ücrete de yüzde 22.58 zam yapılması lazım, diyor. Bir de büyümeden pay verilmesi lazım. İşçi sendikaları bunu gerçekleştirebilir mi? İktidarın mı, işçinin mi yanında duracaklar. Düne kadar hep iktidarın yanında durdular. Ve o iktidar aldı bunları açlık sınırındaki bir asgari ücrete mahkum bıraktı. Açlık sınırının altındaki bir asgari ücrete mahkum bıraktı" dedi.

Dört ayaklı bir stratejiye ihtiyaçları olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Güçler ayrılığı ilkesinin olduğu, demokrasinin tüm kurumlarıyla çalıştığı, yargının bağımsız olduğu, düşüncenin özgürce ifade edildiği, düşüncesini ifade etti diye kimsenin hapse atılmadığı, seçilenlerin görevlerinin başında olduğu, merkezi yönetimin kayyım atayarak halkın iradesine darbe vurmadığı bir demokrasiye ihtiyacımız var. Bütün tarafların katılımıyla yeni bir anayasa yazma süreci başlatacağız. Hiç kimsenin dışlanmadığı yeni bir süreci başlatmak zorundayız" dedi.

Hangi siyasal iktidar gelirse gelsin, Türkiyeyi kim yönetirse yönetsin yolsuzluklar konusunda duyarlı bir toplum yaratılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Her birimizin alın terimizin çalındığı bir süreç demektir. Yolsuzluk aynı zamanda siyasette iktidar olanların açtıkları beyaz sayfanın aşama aşama kirlenmesidir. Bu konuda atılacak en önemli adım siyasi ahlak yasasının çıkmasıdır" dedi.

"HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK, BİRAZ SABIR"

Kılıçdaroğlu, "Kimse umutsuzluğa kapılmasın, gerçekten de bu ülkeyi büyüteceğiz. Hangi baskılar gelirse gelsin Türkiye’yi çağdaş uygarlığa ulaştıracağız. Birlikte mücadele edeceğiz. Cumhuriyet’i kurduk, doğru ama şimdi bu Cumhuriyet’i gerçek anlamda bir demokrasiyle taçlandırmak zorundayız. Bu tarihin bize yüklediği bir sorumluluktur. Üniversitelerin bilgi ürettiği bir toplum. Hiçbir endişem yok bu konuda. Sadece biraz zamana ihtiyacımız var. Niçin? Seçimler bizim belirlediğimiz tarihte değil, yasaların öngördüğü tarihte olacak. Yerel yönetimlerde elde ettiğimiz başarıyı genel seçimlerde de elde edeceğiz. O beyefendiyi aşağıya indirmek bizim boynumuzun borcudur. Bu kadar sıkıntıya bizim tahammülümüz yok. Her şey çok güzel olacak. Biraz sabır." dedi.

 

CUMHURİYET