Kılıçdaroğlu 'helalleşme' çağrısını yineledi: Artık ayrışmayalım
MEMLEKETİ TEFECİLERE TESLİM ETTİLER
Kılıçdaroğlu 'helalleşme' çağrısını yineledi: Artık ayrışmayalım
CHP lideri Kılıçdaroğlu, AK Parti iktidarının yönetim anlayışına tepki göstererek, devlette liyakatın esas olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Ülkeyi yönetemiyorlar. Yönetme kapasiteleri yok. Liyakatın olmadığı yerde devlet yıpranır ve devlet çürümeye başlar" diye konuştu. Helalleşme çağırısını yineleyen CHP lideri, İktidara gelmeleri halinde 6 ay içerisinde Türkiye'ye nefes aldıracaklarını kaydederek "Artık ayrışmayalım. Bizim de yanlışlarımız vardı. Bu memlekete 6 ayda nefes aldırırız" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ordu'da Muhtarlar, STK Temsilcileri ve Kanaat Önderleri Buluşması'nda açıklamalarda bulundu.
İktidara gelmeleri halinde 6 ay içerisinde Türkiye'ye nefes aldıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu, devlette liyakatın esas olduğunu vurguladı.6'lı masanın Türkiye'yi yansıttığını da dile getiren Kılıçdaroğlu, "Her bir vatandaş oraya baktığında kendi temsilcisini orada görüyor. Kim olursa olsun. Muhafazakarı da liberali de sağcısı, solcusu da kendi temsilcisini görüyor" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Ordu'nun kültürünü de yaşama tarzını da kucaklaşmasını da biliyoruz. Bu toplantı sıradan bir toplantı değil. Bu toplantı aynı zamanda oturup beraber bu ülkenin sorunlarını nasıl çözebiliriz toplantısıdır. Türkiye öyle bir noktaya geldi ki toplum ayrışmaya ve kutuplaşmaya başladı. Türkiye'yi buradan çıkarmamız lazım. Öyle bir noktaya getirdiler ki komşumuzun kimliğini, yaşam tarzını, inancını sorgulamaya başladık. Buradan Türkiye'nin çıkması lazım. Mücadelenin beraber ve birlikte yapılması lazım. Bu Ordu'da yapılacak ama Hakkari'de de İzmir'de de Mersin'de de yapılacak.
Ayrışma bir topluma huzur getirmez. Kutuplaşma yaratanlar kendi tabanlarını domine etmek için kutuplaşmayı büyüteceklerdir. Bundan kaçınmamız lazım. Helal, haram ona kararı siz vereceksiniz. Bu soyguna beraber dur diyeceğiz. Her biriniz yarın sandığa gidip oy kullanacaksınız. Bu haksızlık devam etsin diyorsanız iktidar sahiplerine oy vermeye devam edin. Bu haksızlıktır, adaletsizliğe dik ve onurlu durması gerekiyor diyorsanız tek yol var bize katılacaksınız. Herkes kazansın ancak herkes hak ettiği kadar kazansın.
Bugün Kur Korumalı Mevduat diyorlar. 'Vatandaş neden bankada dolar tutuyor' diyorlar. Kardeşim devleti yöneten olarak sen kendi vatandaşından dolarla borçlanıyorsun. Türk Lirasını erittin. En rahatsız olduğum da bunları yapanların milliyetçi geçinmesi. Siz kim milliyetçi olmak kim? Milliyetçilik edebiyatı yapan adam birilerinin kapılarında dilenir mi? Memleketi tefecilere teslim ettiler.
LİYAKAT OLMAZSA ADALET OLMAZ
Devlette liyakat nedir? Devlette memur olmak için KPSS'ye gireceksiniz, kazanacaksınız, memur olarak atanacaksınız, belli süre stajınız olacak. Sonra şef olmak için 7-8 yıl memuriyet yapacaksınız. Şeflik sınavına gireceksiniz en düşük kademe şef olacaksınız. Bakan olmak için iki şeye ihtiyaç var. İlkokul diploması ve iyi hal kağıdı o kadar. O yüzden siyaset ile devlet yönetimi ayrıdır. Partiler devleti yönetmek üzere gelirler, devlet olmak için değil. Yetkiyi halktan alırlar. Liyakat olmazsa adalet olmaz. Güreşçinin banka yönetiminde ne işi var? Arkeologun Merkez Bankası'nda ne işi var? Bir kişi çıkıp 'her şeyi biliyorum' derse bilin ki hiçbir şey bilmez.
Ülkeyi yönetemiyorlar. Yönetme kapasiteleri yok. Liyakatın olmadığı yerde devlet yıpranır ve devlet çürümeye başlar. Ben bürokratlara neden çağrı yaptım? Yanlışın altına imza atmayın söyledim. Bana 'Niye tehdit ediyorsun?' diye kızıyorlar. Yanlışın altına imza atmamaları için bürokratlara çağrı yaptım. Tehdit etmedim 'yanlışa uymayın' dedim. Yanlışa ortak olursan bunlar gider sen orada kalırsın. Sen hesap veririsin. Baskı kuruyorlar 'Kılıçdaroğlu neden doğruları söylüyor' diye. Tazminat davaları açıyorlar. Sanıyorlar ki ben bunlardan çekineceğim, korkacağım. Feriştahınız gelse korkmam. Rahmetli babamın nasihati vardır. 'Oğlum sen doğru dur, eğri belasını bulur' diye. Biz doğru duracağız.
BU MEMLEKETE 6 AYDA NEFES ALDIRIRIZ
Bu memlekete 6 ayda nefes aldırırız. Her şeyimiz var. Birikimli insanlar bir köşeye atılmış. Fiyat istikrarı diyoruz. Fiyat istikrarından Merkez Bankası sorumlu. Merkez Bankası Başkanı ne yapıyor? 'Faizi düşüreceğiz' diyorlar. Tam tersi. Beylerin ne yaptığını biz çok iyi biliyoruz. Birisi 'Fiyatlar düşecek' diyorsa bilin ki zam gelecek. 'Enflasyon düşecek' diyorsa bilin ki yükseliyor. 'Faiz düşecek' bilin ki artacak. Çünkü yönetemiyorlar.
RÜŞVET ALAN İNSANDAN BÜYÜKELÇİ OLUR MU?
Rüşvet alan adamdan büyükelçi olur mu? Ülkücü, milliyetçi olarak kendisini tanımlayan kardeşlerime de sesleniyorum. Eğer ülkücülükse, eğer milliyetçilikse ben asla rüşvet alan birisinin kendi arabasında Türk Bayrağı taşımasını kabul edemem. Toparlanmamız lazım. Çok sorunumuz var ama bütün bu sorular çözülebilir. Dinamik bir yapımız var.
6'lı masayla ilgili de şunu söyleyeyim. Her bir vatandaş oraya baktığında kendi temsilcisini orada görüyor. Kim olursa olsun. Muhafazakarı da liberali de sağcısı, solcusu da kendi temsilcisini görüyor. Bizi birleştiren bu ülkenin içinde bulunduğu durumdur. Devleti çökerttiler ve çıkartmamız lazım. Her birimizin sorumluluğu var be bu sorumluluğa göre hareket etmeliyiz.
ONLARLA HESAPLAŞACAĞIZ
Muhtarların yetkisini artıracağız. Sosyal yardımları kime yapılacağını en iyi bilen muhtarlardır. Dolayısıyla muhtar sosyal yardımları da ihtiyaç sahibi kişilere de en doğru, objektif ulaştıracak kişidir. Bir kanununuz yok sizin. Türkiye Muhtarlar Birliği'nin olması lazım. Muhtarlığın bir bütçesi olması lazım. Yardımcı bir personel verilmesi lazım.
Ben helalleşme kavramını bunun için dillendirdim. Artık ayrışmayalım, bölünmeyelim. Bizim de kusurumuz, yanlışlarımız vardı. Yanlışlar yaptıysak, birisine zarar verdiysek oturup onunla helalleşmemiz lazım. Helalleşmek demek kul hakkı yiyen kişiyle helalleşmek değil. O ayrı bir şey, onlarla hesaplaşacağız."
KARAR