Kılıçdaroğlu: Muhtar karakolun bekçisi, postanenin nöbetçisi olmamalı
'ÇİZDİĞİNİZ YOL HARİTASIYLA HEP BİRLİKTE HALKA HİZMET EDECEĞİZ'
Kılıçdaroğlu: Muhtar karakolun bekçisi, postanenin nöbetçisi olmamalı
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenledği, “Etkin ve Demokratik Yerel Yönetimler için Türkiye Muhtarlar Buluşması” İzmir'den bin 293 ve Türkiye’nin farklı illerinden 400 muhtarın katılımıyla yapıldı.
Kılıç, “Bugün yapılan çalışma bir sonuç değil bir başlangıç. Bugün birlikte köklü bir kurumun demokratik anayasal ilkeler doğrultusunda kurumsal bir yapıya dönüştürülmesinin, özlük haklarının, yetkililerin, görevlilerin ve diğer tüm hakların tanımlanmasının ilk adımını atıyoruz” diye konuştu.
'ÇİZDİĞİNİZ YOL HARİTASIYLA HEP BİRLİKTE HALKA HİZMET EDECEĞİZ'
Demokrasinin başarısız olma riskinin bulunduğu tüm zamanlarda halkın doğrudan iletişimi muhtarlarla kurduğunun altını çizen Kılıç, muhtarların belediyelerin kılavuzu olarak görüldüğünü belirtti. Kılıç, "Her bir muhtar mahallesini en iyi bilen sorunların çözümünde en çok fikri olan kişilerdir. Büyükşehir belediyesi olarak sizlerden ilham alarak sizin çizdiğiniz yol haritasıyla hep birlikte halka hizmet edeceğiz” dedi.
'MUHTARLARIN SORUNLARINI ÇÖZÜME KAVUŞTURACAK ADIMLAR ATACAĞIZ'
Türkiye Muhtarlar Federasyonu Başkan Yardımcısı Hatip Şeran ise Muhtarların ve Türkiye’nin böyle bir buluşmaya ihtiyacı olduğunu ifade ederek, "Muhtarlarımız halen 1924 yılından kalan anayasayla görevini yapmaya devam ediyor. O zamanın şartlarıyla 2021 yılının şartları bir olabilir mi? Bu yüzden bu buluşmada değerli akademisyenlerle aynı masa etrafında bu konuları tartışıp yerel yönetimlerin en küçük bilgi ağı olan muhtarların sorunlarını çözüme kavuşturacak adımlar atacağız” ifadelerini kullandı.
'MUHTARLAR HALKIN VİCDANIDIR'
Etkinlikte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kökleri İzmir’e yaslanan demokrasinin bir vicdan örgütlenmesi olduğunun altını çizerek, demokrasinin, bireyin içindeki vicdanın, birlikte yaşamanın ilkelerine şekil vererek örgütlü bir topluma dönüşmesi olduğunu söyledi. Demokrasinin beş yılda bir sandığa gidip oy kullanmaktan ibaret olmadığını ve her an her yerde birlikte yaşamanın huzurunu sağlayan bir düzen olduğunu kaydeden Soyer, muhtarları ise halkın vicdanı olarak gördüğünü belirtti.
Muhtarların talep ve görüşlerinin belediyenin çalışmalarında yol gösterici nitelikte olduğunu ifade eden Soyer, muhtarlar ile kurdukları bağı güçlendirmek için başlattıkları Seyyar Makam uygulamasına değindi. Soyer, şunları söyledi;
“Nisan 2019’dan bu yana İzmir’in otuz ilçesini ziyaret ederek kentimizin tüm muhtarları ile yüz yüze görüştüm ve her birinin dertlerini dinledim. Muhtarlarımızla buluşmaların ışığında, merkez mahallelerimizde çalışan bir Acil Çözüm Ekibi kurduk. Bu ekibimiz, ekonomik açıdan dezavantajlı mahallelerimizin sorunlarını süratle çözüme kavuşturuyor. Köylerimiz içinse çiftçilerimizin üretim desenini belgeleyen bir Kırsal Saha Ekibi oluşturduk. İBB’nin alım garantisi programını, bu çalışmanın sonuçlarına göre belirliyor ve böylelikle en yoksul üreticilerimizi hızla destek kapsamına alıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızı muhtarlarımızla eşgüdüm içinde yürütüyoruz. Seyyar Makam uygulamasını da muhtarlarımızla kurduğumuz bağı güçlendirmek için başlattık."
'DEMOKRASİ ÇARKININ EN BÜYÜK HALKASINI MUHTARLAR OLUŞTURUYOR'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Türkiye'de demokrasi çarkının iyi çalışması gerektiğini belirterek, bu çarkın en büyük halkasını ise muhtarların oluşturduğunu vurguladı. Son kurultayda yayınladıkları Yüzyıla çağrı beyannamesine değinen Kılıçdaroğlu, "Bir 100 yılı devirdik. 2023’ten sonra ikinci yüzyıla başlayacağız. İkinci yüzyıla başlarken bu ülkede huzurun olmasını istiyoruz. Demokrasinin, gelişmenin, kalkınmanın olmasını istiyoruz. Her mahallede her köyde bütün ülkede huzur istiyoruz. Elbette farklı düşünebiliriz ama hepimizin bayrak ve vatan aşkı kaçınılmazdır. Biz bu bayrağın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz” dedi.
'TEMEL MUHTARLIK KANUNU YOK'
iktiİdarın muhtarlık kurumuna gereken önemi vermediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, 82 kanun tüzük ve yönetmelikte muhtar adı geçtiğini ancak temel bir muhtarlık kanunu olmadığını belirtti. Kılıçdaroğlu, "Temel muhtarlık kanuna ihtiyacımız var. Muhtarların elinin altında görev, yetki ve sorumluluklarını anlatan bir kanun olacak. Bunu yaptık. 105 maddeden oluşan bir muhtarlık temel kanunun taslağını hazırladık. Muhtarlıklara gönderdik. Bunlara bakın eksiğimiz yanlışımız olabilir bize dönün dedik. İki… Seçim olur, belediye başkanları ve muhtar seçimleri olur. Sizin birleşik oy pusulanız yok. Neden yok? Girersiniz kabine beğenemediğiniz muhtarın seçim kağıdını alır cebinize koyarsınız. Sonraki kişi onu bulamaz. Bu siyaset kurumunun muhtarlara önem vermediğini gösterir" diye belirtti.
'SOSYAL YARDIMLAR AMACINA ULAŞMASI İÇİN MUHTARLAR ARACILIĞIYLA DAĞITILMALI'
Köy tüzel kişiliklerinin mahalleye dönüştürüldüğünü belirten Kılıçdaroğlu, "Hâlâ köy. Malına mülküne el koydular. Tamamını iade edeceğiz. Ayrıca sosyal yardımları amacına ulaşması için muhtarlar aracılığıyla dağıtmalıyız. Çünkü onların politik bir kimliği yok. Mahallede, köyde sevilir, propagandasını yapar ve seçilir. Biz sosyal yardımları nasıl yapıyoruz? Politikacıya veriyoruz. Yoksulları sıraya diziyor kanalları çağırıyor ve ‘Ben bunu dağıtacağım’ diyor. Bu insanların onuruna saygısızlıktır. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Sosyal yardımları muhtarlar dağıtınca bu sorunlar çözülecek" dedi.
Demokrasinin katılımcılık olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, muhtarlığın ise kamu görevi olarak sayılmadığını ifade etti. "Mesela belediye başkanı muhtarla ortak proje yapamaz. Yaparsa İçişleri Bakanlığı dava açar. İlgili kanunun değişmesi ve muhtarlığın bir kamu kurumu olarak görülmesi lazım" diyen Kılıçdaroğlu, ülkede Türkiye Muhtarlar Birliği olmadığını da belirtti. Türkiye’nin barış içinde büyümesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı;
"Akılla, erdemle, adaletle devletin yönetilmesi lazım. Devlet soyulacak bir organ değildir. Siyaset yapanların cebini dolduracağı bir yer değildir. Siyaset halk için fakir fukara için çalışır. O yüzden sosyal devlet diyoruz. Devleti sosyal olmaktan çıkarırsanız büyük yaralar alırsınız. Size maaş değil ödenek veriliyor. Siz bu hakkı talep etmelisiniz. Bir yere sabahın köründe baskın düzenlenecek gelip muhtarı alıyorlar. Neden sizi alıp götürüyorlar? Muhtar karakolun bekçisi, postanenin nöbetçisi olmamalıdır. Muhtar, onuruyla seçilmiştir, görevinin başındadır”
'HEP BİRLİKTE ÇAĞDAŞ TÜRKİYE'Yİ KURACAĞIZ'
Son olarak hep birlikte çağdaş bir Türkiye'yi kuracaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Biz siyaseti sosyal kimlikler üzerinden yapıyoruz. Memurlar, muhtarlar, manavlar, terziler bir sosyal kimliktir. Sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapıp hangi kesimin sorunu varsa onlara çözüm üretmek zorundayız. Şunu unutmayın Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yoktur. Bütün sorunlar akılcı politikalarla çözülebilir. Ekonomik buhran içindeyiz. Türk lirası kar gibi eriyor. Bu kış zor geçecek biliyorum. Ama az kaldı. Bu günleri atlatacağız. Hep birlikte çağdaş Türkiye’yi birlikte kuracağız. Sözüm söz” diye konuştu.
DUVAR