Kılıçdaroğlu SADAT’a Gitti İçeri Alınmadı
Kılıçaroğlu: ‘‘Seçimin güvenliğini gölgeleyecek bir şey olursa bunun sorumlusu SADAT'tır’’
Kılıçdaroğlu SADAT’a Gitti İçeri Alınmadı
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkındaki mahkumiyet kararının bir kısmının Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nde onanmasının ardından siyaset iyiden iyiye ısınmaya başladı.
Karar sonrası Ankara’dan İstanbul’a giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün önce İstanbul İl Başkanlığı’nda olağanüstü toplanan Merkez Yönetim Kurulu’na başkanlık etti, ardından Beykent Üniversitesi’nde düzenlenen Diplomasi ve Siyaset Akademisi toplantısında öğrencilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, öğleden sonra da Beylikdüzü’nde bulundan SADAT Genel Merkezi’ne gitti.
Daha önce Merkez Bankası ve Türkiye İstatistik Enstitüsü’ne (TÜİK) baskın ziyaretler yapan CHP lideri, kimi çevreler tarafından seçimler sırasında seçim güvenliği üzerinde baskı yapacağı iddia edilen SADAT’ın kapısında yaklaşık 15 dakika beklemesine rağmen içeri alınmadı.
Kılıçaroğlu: ‘‘Seçimin güvenliğini gölgeleyecek bir şey olursa bunun sorumlusu SADAT'tır’’
Yanında genel başkan yardımcıları ve milletvekilleri ile kendisini takip eden CHP’lilere açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin asla paramiliter kurumlara teslim olmayacağını söyledi.
CHP Genel Başkanı, ‘‘Önünde bulunduğumuz SADAT, bir paramiliter kuruluştur. Düne kadar Erdoğan’ın danışmanlığını yapıyordu bunlar. Hedefleri arasında gayrı nizami hak eğitimi de var. Dikkatini çekmek isterim; kamuoyunun yani sabotaj, baskın, pusu kurma, tahrip, suikast, ve tehdit. Arapça terör tehdit olarak tanımlanıyor. Türkçesi de terör. Aynı zamanda terörist yetiştiren bir kuruluş. Suriyeli teröristlerin buraya gelişinde en büyük rol oynayan bu kuruluştur. Erdoğan’a şunu sormak isterim. Sen bu kuruluşla neden işbirliği yaptın, bu kurumu hangi gerekçeyle danışman yaptın? CHP demokratik yollarla bu ülkede seçimin yapılması için her türlü çabayı gösterecektir. Seçimin güvenliğini gölgeleyecek bir şey olursa bunun sorumlusu SADAT'tır’’ dedi.
Uzun zaman sonra ilk kez İstanbul’da toplanan CHP Merkez Yönetim Kurulu’ndan (MYK) Canan Kaftancıoğlu’na tam destek çıktı. MYK üyeleri dünkü mahkumiyet kararının onanması sonrası Kaftancıoğlu siyaset yasağı gelmesi halinde bile kendisinin il başkanlığını sürdürmesi yönünde uzlaştı. Bursa’dan İstanbul’a alınan 21 Mayıs mitinginde de Kaftancıoğlu’na verilen güçlü destek ortaya konacak.
Öztrak: ‘‘Seçimleri kaybedeceğini anlayan kirli vesayetçi anlayış yargı sopasıyla rakiplerini saf dışı etmeye uğraşıyor’’
MYK sonrası kameraların karşısına geçen Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Kaftancıoğlu ile ilgili mahkumiyet kararının Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yönlendirmesiyle alındığını öne sürdü.
Öztrak, ‘‘Despotun olduğu yerde at izi it izine karışır. Despot korkaktır ama bir o kadar da arsızdır. Arsız, elindeki güçle haklıyı suçlu çıkaracağını zanneder. Despot sözde hukukçuları olmadan hukuk devletini katledemez, sözde hakimleri olmadan göstermelik davalarını yürütemez. Bugün ülkemizde yaşanan tam da budur. İstanbul İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen karar hukuk ve adalet diliyle yazılmamıştır. Sarayın kirli, vesayetçi diliyle yazılmıştır.
Seçimleri kaybedeceğini anlayan kirli vesayetçi anlayış yargı sopasıyla rakiplerini saf dışı etmeye uğraşıyor. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’’ dedi.
Kaftancıoğlu’nun görevine devam edeceğinin altını çizen Faik Öztrak, tüm operasyonlara rağmen, İstanbul’u vermeden Türkiye’yi alacaklarını ifade etti.
İmamoğlu: ‘‘Kaftancıoğlu ilkeler doğrultusunda siyasi mücadele veren bir yol arkadaşımızdır’’
Bir süredir İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile mesafeli olduğu gözlenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile geldiği il başkanlığına bugün de MYK toplantısı öncesi geldi.
Gazetecilere açıklamalarda bulunan İmamoğlu, ‘‘Değerli yol arkadaşlarımızdan biri olan Canan Kaftancıoğlu bu hukuksuz karara maruz kalmıştır, yarın başkaları da maruz kalabilir. Kaftancıoğlu gibi birçok insana siyaset yasağı koymaya çalışan bir avuç insanın bilmesini isterim ki; milletimiz onlara iktidar olma yasağı koyacak. Mücadelemizden bir milim sapmadık, sapmayacağız. Bugün hapiste duran yol arkadaşım (Gezi davası tutuklusu) Tayfun Kahraman gibi hakkında 18 yıl hapis kararı verilen ve hapis yatan arkadaşlarımızın özgür kalması için mücadele edeceğiz. Canan Kaftancıoğlu, ilkeler doğrultusunda siyasi mücadele veren bir yol arkadaşımızdır’’ dedi.
Ekrem İmamoğlu hakkında siyasi yasak istenen yargılamanın karar duruşması da 1 Haziran’da yapılacak. Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi’nde 19 Nisan’da yapılan duruşmada, duruşma savcısı YSK üyelerine ‘‘ahmak’’ dediği iddiasıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası istemişti.
Kılıçdaroğlu: ‘‘Suriyelileri iki yılda geri göndereceğiz, ırkçılığı çağrıştıran söylemlerden kaçınmalıyız’’
MYK toplantısından çıktıktan sonra Beykent Üniversitesi’nde düzenlenen Diplomasi ve Siyaset Akademisi toplantısına katılan Kılıçdaroğlu, Suriyeli sığınmacılar, Afgan göçmenler ve ülkede yükselen yabancı karşıtlığı üzerinden mesajlar verdi.
CHP lideri, “Göçmenlere yönelik ırkçılığı çağrıştıran söylemlerden özenle kaçınmak lazım. Kaçaklar Afganistan’dan geliyor, koskoca İran sınırını aşıyorlar. Van’dan otobüslere binip büyük kentlere ulaşıyorlar. Aslında bunlar herkesin gözü önünde oluyor. Birileri bunu kontrol edemiyor veya insan kaçakçılığı yapanlar bir şekilde bunu beceriyor. Bugün göçler konusunda ciddi sorunlar yaşayan bir ülkeyiz. CHP olarak biz en geç 2 yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi kendi bölgelerine özgür iradeleriyle göndereceğimizi söyledik. Bu işin iki sorumlusu var. Birincisi; Türkiye’yi yönetenler asıl sorumlu olan bunlardır. Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına soktular. İkinci sorumlu ise; Batı ülkeleridir. Biz geri kabul anlaşması imzaladık ve Türkiye’yi sığınmacı hapishanesine döndürdük. Buradan bir sığınmacı Yunanistan’a gittiği zaman yakalandığında doğru Türkiye’ye teslim ediliyor. Çünkü geri kabul anlaşmasına göre biz onları teslim almak zorundayız’’ dedi. VOA