Konuşmasında Barış Akademisyenlerine değinen Kılıçdaroğlu, "Farklı düşünebiliyorsanız, o ülkenin hızla büyümesine en büyük katkıyı siz yapıyorsunuz veya yapacaksınız demektir. Orta Çağ'da bir kişi çıkıyor, ‘dünya yuvarlaktır' diyor. Herkes dünyanın düz olduğuna inanıyor. Engizisyon mahkemesine götürüyorlar. Bugün farklı düşünmenin ne kadar değerli olduğunu gelişmiş ülkeler kavramıştır. Biz ise farklı düşünenleri hala cezalandırmaya devam ediyoruz. Farklı düşündüler diye üniversitelerden attık. Niçin, niye atıyoruz, hangi gerekçeyle atıyoruz ve 21. yüzyılda yapıyoruz bunu" dedi.

 "Türkiye'nin bu ayıptan kurtulması lazım”

Takipsizlik ve beraat alan akademisyenlerin görevine dönebilmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Savcılık soruşturma açmış takipsizlik vermişse, mahkeme beraat vermişse; bunların tamamının görevlerine iade edilmesi lazım, Türkiye'nin bu ayıptan kurtulması lazım" ifadelerine yer verdi.

"Bütçe öncelikle eğitime ayrılmalı"

Kılıçdaroğlu ayrıca bütçenin ayrılması gereken yerin öncelikli olarak "eğitim" olması gerektiğini söyledi. "Eğer bir yere kaynak ayrılacaksanız ve ülkenin geleceği için önemliyse, o kaynağın öncelikle ayrılması gereken yer eğitimdir. Sadece Millî Eğitim Bakanlığı ve okullarla ilgili bir kaynağa ihtiyacımız var diye bir açılsa, milyonlarca kişi kaynağa para yatırır" ifadelerini kullandı.

Atama bekleyen öğretmenler

Kılıçdaroğlu, konuşmasında atama bekleyen öğretmenlere de değindi.

 "Önceliklerin sağlıklı belirlenmesi, sınırlı kaynakların en verimli yerlerde kullanılmasıdır. Her yerde mantar gibi açtılar. Bu kaynakların verimli kullanmadığını, savurganca harcandığını gösterir. Üniversiteyi bitirip, toplumdan kendisini koparıp ve intihara sürüklenen öğretmen adaylarını görünce hepimizin yüreği burkuluyor” ifadelerini kullandı.

Deutsche Welle Türkçe