Kılıçdaroğlu, altılı masanın kendi ismi üzerinde uzlaşması durumunda Cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağına ilişkin soruya da, "Hazırım. Zaten devletin nasıl yönetilmesi gerektiği belli" diye yanıt verdi. 

Erken seçime hazırlanmaya başladıklarını, sandık güvenliği için belirledikleri kişilere eğitim verdiklerini anlatan CHP lideri, "Biz seçime çalışıyoruz çünkü ne yapacakları nasıl karar alacakları belli değil. Her an her şey olabilir Türkiye’de" ifadelerini kullandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ayda 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi açıklamasını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bu kişinin kimliğini açıklayıp dilekçe vermiyorsa bu kişi rüşvetin ortağıdır" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı yolsuzluk dosyalarının kapatıldığını belirten CHP lideri, "Bu sadece fotoroman Süleyman’ın işi değil. Yukarıdan gelen talimattır" dedi. Sözlerinin devamında organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in ismini vermeden, Cumhurbaşkanı danışmanlarının da isminin geçtiği rüşvet ağı iddialarını hatırlatan CHP lideri, "Malı götüren danışman mı olur? Erdoğan niye konuşmuyor? Bunları hangi gerekçeyle mahkemeye vermiyor?" diye sordu.

“İlker Karagöz ile Çalar Saat” programına konuk olan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Biz hemen süratli bir şekilde hasar tespit komisyonu verileri getirecek. İlk yapacağımız şeylerden biri israfın önlenmesidir. Bütün partilerin bu konuda çalışmaları var. Yazılı bir metne dökülecek o genelgeyi çıkaracağız. Devlette israf felaket pozisyonda. Araçlardan bir iki tanesi kalır geri kalanı satarsınız. Bir kişi için 13-14 uçak tutulur mu. Bir de diyorlar ki biz dindarız. İsraf haram değil mi ya! Sen bir çocuğun yatağa aç girdiği yerde nasıl 13-14 uçak tutarsın! İtibar saygınlıktır. İtibar başkalarının size itibar etmesidir. Siz bugün söylediğiniz yarın değiştirirseniz, yolsuzluk gırtlağa kadar gelmiş bunlara göz yumarsanız kim size saygı duyacak! Sadece beyefendi oturuyor etrafındaki 5-6 kişi emredersiniz diyor .O sanıyor ki Türkiye, dünya böyle. 

"İktidara geldiğimizde göreceksiniz bir vatandaşlar rahat nefes alacak; iki, genelde iş dünyası da dahil olmak üzere toplumda rahatlama olacak, otoriter yapı sona erecek. Göreceksiniz dolar da avro da makul düzeylere gelecek. 

Bahçeli'ye yanıt: Doğrudur, sorgulanmalıyım!

"(MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “Kılıçdaroğlu mutlaka sorgulanmalıdır” ifadesine) Doğrudur tabi sorgulanmalı. Kılıçdaroğlu diyor ki Süleyman Şah türbesi neden kaçırıldı? Askeri hastaneleri kapattınız dünyada askeri hastanesi olmayan tek ordu Türk ordusu evet sorgulanmalıyım. Bunu söylüyorum. Suç mu işliyorum bunu sormak suçsa evet suç işliyorum. Siz ne yapıyorsunuz peki? Kılıçdaroğlu beşli çetelerin adamı değildir. Sizler gibi beşli çetenin önünde duran insanlar değildir. Evet sorgulanmalıdır. Beni sorgulamak istiyorsanız yüreğiniz varsa niye televizyonlarda karşıma çıkmıyorsunuz? Hodri meydan, Ama yapamazlar, şakşakçıları bulmuşlar efendim Kılıçdaroğlu sorgulanmalıdır. Sorgulayın efendin. Gelsin! Gelemez gelemez! Çükü ben haklıyım. (Bahçeli’nin “Hesaplaşmanın kapılarını aralamak istiyor” ifadesine) Hangi hesaplaşma? Bunlar akıllarını peynir ekmekle yemişler. Bunlar sadece iftira atarak bir yerlere gidebilir miyiz düşüncesinde.

"Altılı masada çatlak yok"

“(Altılı masa) Çatlak yok efendim. Altı ayrı lideriz, demokrasi istiyoruz, hak ve özgürlük istiyoruz. Birisi konuşuyor diğerleri biat ediyor, bizde öyle bir şey yok. Herkes düşüncesini söyler. Bugüne kadar açıkladığımız bildirilerde altı parti liderinin de imzası var. Buyursunlar onlar da yapsınlar. Altı lider ortak miting de yapabiliriz ayrı ayrı da yapabiliriz. Sorun miting değil bu sistem. Bu sistem Türkiye’yi felakete götürüyor.

Gürsel Tekin'in "HDP'ye bakanlık" açıklaması

"(Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık” ifadesine) Karar alınırken altı lider oturup karar alacağız. Dolayısıyla şu veya bu herhangi bir şekilde ironi de yapabilir başka bir konuşma da yapabilir. Burada önemli olan altı liderin karar almaları. Ve aldıkları kararları kapı arkasında değil kamuoyu önünde duyurmaları. Madem devlette saydamlığı savunuyoruz kendi aramızda da saydam olmalıyız. Elbette oturup konuşacağız gerekirse tartışacağız. Altı lider oturur konuşuruz, ki biz altı lider bir arada sadece bugün değil geleceği de nasıl inşa edeceğimizi anlatıyoruz.

Kılıçdaroğlu altılı masanın adayı mı?

"Oturacağız ben verdiğim sözü tutan bir insanım. Altı lideri oturur belirler açıklarız. Hep birlikte destek veririz. TC devletinin 13. Cumhurbaşkanı da uzlaşma kültürünü esas alarak çünkü demokrasilerde asıl olan uzlaşmadır, ülkemizi aydınlığa çıkarmak zorundayız. O kadar büyük sıkıntılar var ki bunları aşmak zorundayız. Soyulan bir devlet var. Bu soyguna dur dememiz lazım. Mallarını yurt dışına kaçırıyorlar ben bunu gayet iyi bilmekteyim. O paraların tamamını son kuruşuna kadar getireceğim. Altılı masa ismim üzerinde uzlaşırsa hazırım. Devletin nasıl yönetilmesi gerektiği belli.

"(Bahçeli'nin ekonomiye ilişkin açıklamalarına) Bahçeli ne der önemli değil. Bahçeli elini taşın altına koymuş biri değil. Tek görevi var Erdoğan’a destek vermek. Ona biat etmiş vaziyette. Bir partiyi bir kişiye biat ettiremezsiniz. Sadece gider Erdoğan’a saygılarını sunar aldığınız her kararın arkasındayız der. Öyle de diyor zaten. Bugün az yiyenler yarın çok yiyecek” Allah aşkına itiraf ediyor. Binlerce yoksul var demektir. Arada mecburen doğruları da söylüyor. TÜİK’in belirlediği açlık sınırı 6 bin lira üzerinde. Açlık sınırının altında asgari ücret nasıl oluyor! Elin oğlu gelecek çok düşük paralarla burada krallar gibi yaşayacak. Cumhuriyet tarihinde böyle gariplikler oldu mu? Bahçeli ne diyor buna? Derin yoksulluk diye bir kavram ortaya çıktı. Büyük kentlerin varoşlarında yüz binler var evine ekmek alamıyor. Uyuşturucu baronlarının kol gezdiği bunların da siyasi iktidar tarafından kollandığı bir düzeni yaşıyoruz. Aileye en büyük kötülüğü yapanlar bunlar. Gitsinler açsınlar boşanma davalarına baksınlar. En büyük tehlike çiftçiyi toprağa küstürmek.

"(Sedat Peker'in iddiaları) Bu sistemi değiştireceğiz. Ben geciktikçe normalde bizim oyumuz artıyor. Biz bunda değiliz Türkiye elden gidiyor, Türkiye'yi perişan ettiler. Türkiye parti sorunu olmaktan çıktı sorun Türkiye sorunudur. Altı liderin bir araya gelmesinin sebebi Türkiye'nin sorunu aşması içindir. Allah aşkına bir açıklama yapıldı kimin eli kimin cebinde belli değil. Herkes malı götürmekle meşgul. Seçime gidiyoruz bunlar malı götürmek peşinde. Açıkça devlet soyuluyor. Soygunların üzerine gidilmiyor. (Başlatılan soruşturmalardan bir şey çıkar mı?) Saraya bağlı. Biz saray değil cumhuriyet savcısı istiyoruz. 

Soylu'ya: 10 bin dolar rüşvet alan kişinin kimliğini açıklayıp dilekçe vermiyorsa, rüşvetin ortağıdır

Cumhuriyet sözcüğü kamu görevi arasında sadece savcıya verilmiştir. Savcı cumhuriyetin değerlerini korumakla yükümlüdür. Uyuşturucu baronları kol geziyor. Her gelir grubuna göre uyuşturucu pazarlanıyor Türkiye'de. Türkiye böyle bir tabloyu hiç yaşamamıştı . Yolsuzluktan mahkum olan kim var? Ya bu ülkenin İçişleri Bakanı devletin televizyonuna çıktı, bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar rüşvet veriliyor dedi. Kim bunu yapıyor kim? Bu içişleri Bakanı ayda 10 bin dolar alan adamla ilgili ne yaptı? Hiçbir şey! (Soylu'nun Semra Güzel tweet'ine verdiği yanıta ilişkin) 10 bin dolar rüşvet alan kişinin kimliğini açıklayıp dilekçe vermiyorsa bu kişi rüşvetin ortağıdır. Devleti yöneten bir kişi rüşvetçiden yana tavır alır mı ya! İBB, Ankara Büyükşehir belediyeleri alındı, vatandaşın takdiridir. Yolsuzluklar vardı, dosyalar hazırlandı. Dosyaların tamamını istediler, verdik, Ne oldu bu dosyalar? Tamamı kapatıldı. Bu sadece fotoroman Süleyman’ın işi değil. Yukarıdan gelen talimattır.

Erdoğan'a: Malı götüren danışman mı olur, bunları hangi gerekçeyle mahkemeye vermiyor?

Malı götüren danışman mı olur? Erdoğan niye konuşmuyor? Bunları hangi gerekçeyle mahkemeye vermiyor? Kalkıyorsun bana ahlak dersi veriyorsun! Hangi ahlaktan bahsediyorsun sen! Onların tamamının burnundan fitil fitil getireceğim. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyeceksin! Boğazında kalacak senin!

"Merkez Bankası’nın adı banknot matbaası!"

"(TÜİK'in enflasyon verileri) Enflasyonla mücadele yasaya göre Merkez Bankası. Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlıyor mu? Öyle bir banka mı var! Şu anda Merkez Bankası’nın adı banknot matbaası! Hiçbir önlemi yok, dünyadan haberi yok. Devleti yöneten kişi Merkez Bankası'nda yer alan hükmü bir kararname çıkardı fiyat istikrar komitesi kuruyorum dedi. Kim bu yetkiyi sana verdi .AYM bunu iptal etti. Peki onlar yaptı fiyat istikrarı sağlandı mı? Sağlanmadı. Hadi o cenah tartışıyor ENAG verileri doğru değildir diye, bu TÜİK verileri nedir Allah aşkına! Bu enflasyonu kim yaptı Bak Kemal mi Meral Hanım mı Ali Babacan mı yaptı kim yaptı? Hangi politika çıkardı? Şimdi dönüp bizi suçluyorlar. Yahu arkadaşlar devleti yöneten biz değiliz. Malı götürme telaşı içinde devlet yönetilmiyor. 

"("Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu diğer liderlerin de görev tanımı var" iddialarına) Bu tartışmalar olur. Biz kendi aramızda bu konuları hiç görüşmedik. Bu konular iç.in altılı masayı bağlayacak özel bir düşünceyi ifade etmem doğru değil.

"Her an her şey olabilir Türkiye’de"

"(Erken seçim) Biz şu andan itibaren seçime hazırlanıyoruz. Biz seçim güvenliğini sağlamak için bütün sandıklarda görevli belirledik onların eğitimini yapıyoruz. Sizden ayrıldıktan sonra Giresun’a gideceğim. Biz seçime çalışıyoruz çünkü ne yapacakları nasıl karar alacakları belli değil. Her an her şey olabilir Türkiye’de. Bir saat sonra Türkiye'den ne olacağına kimin şeyi var yani! Sadece o değil eğitim sistemini allak bullak ettiler. Boğaziçi Üniversitesi'ni aldılar berbat ettiler. Zorla ben seni bu makama getireceğim. Kimsin sen arkadaş ya! Üniversitelerin kendi kültürleri vardır. Siz bu kültüre müdahale edemezsiniz doğru değildir. Siz üniversiteyi benim dediğim gibi düşünecek diyorsanız orası burası üniversite değil. Bu insanın aklını kiraya vermesi demektir. Kimse kusura bakmasın biz aklımızı kimseye kiraya vermeyiz.

Festivallerin iptal edilmesi: Topluma korku salmak istiyorlar

(Festivallerin iptal edilmesi) Korkuyorlar gençlerden ben de gençlerden korkmuyoruz onlara özgürlük vadediyorum. Ya siz gençlerin hayallerini çaldınız. Bırakın eğlensin gençler. Meydana çıkmayacaksın festivale gitmeyeceksin. İki tane tweet attın sabahın köründe polis evini basacak. Topluma korku salmak istiyorlar. Herkese söylüyorum korkunun ecele faydası yoktur, bunlar gidecekler. Herkesten sabır istiyorum. Tarik edeceklerdir, gençler taşkınlık yapsın isteyeceklerdir. Tabii polis arkadaşlarımıza şunu söylemek istiyorum, polis arkadaşlarımız doğal olarak aldıkları talimatları yerine getiriyorlar.  Polis arkadaşlarımız da bu durumdan memnun değiller. Gençlerden beklediğim sadece ve sadece u seçim günü mutlaka sandığa gidin ve oyunuzu kullanın. 

"(Köstebek iddialarına) Benim köstebeğim saraydaki zat, Erdoğan.

"(Öğretmenlere sert polis müdahalesi) Siz öğretmeni yerlerde nasıl sürüklersiniz!

"(KHK açıklaması) Kişiyi almışsınız KHK ile atmışsınız, savcıya gitmiş savcı takipsizlik vermiş ne yapacaksınız savcıyı mı döveceksiniz? KHK'lı atmışsınız görevden savcı soruşturma açmış mahkeme beraat ettirmiş. Normalde bunu göreve iade etmeniz gerekmiyor mu? Kişi mahkum olmuşsa zaten o KHK değil .Bunlar aradaki farkı da bilmiyorlar. Devleti yönetmekten o kadar acizler ki söylediğimi çarpıtıyorlar. O FETÖ'nün siyasi ayağını da çıkaracağım ortaya. Bir ipte iki cambaz oynuyordu biri düştü diğerini de düşüreceğiz. "

t24