Kışlada hayatını kaybetti, şehit sayılmadı...

VATANA CANIM FEDA

Kışlada hayatını kaybetti, şehit sayılmadı...


Kışlada hayatını kaybetti, şehit sayılmadı...

Vatanı görevini Kıbrıs’ta yaparken kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Erbek Ailesi’nin tek evladı Erhan Erbek, ‘Vadesiyle hayatını kaybetti’ diyerek; şehit sayılmadı. Kışlada hayatını kaybeden Erhan Erbek’in babası Saadet Erbek, ‘Oğlumuz kışlada, vatani görevini yaparken; silahaltında hayatını kaybetti.

Bizim oğlumuz şehittir, bir değil bin evladım olsa yine evlatlarımın şehit olmasını isterim’ dedi. Erbek ailesi, çocuklarını şehit sayılmasını talep ediyor. ‘Çocuğumuzu şehit verdik. Bundan onurluyuz. Ancak, devletin yetkili kurumları oğlumuza şehitlik ünvanı vermediler; bizim kırgınlığımız ve üzüntümüz budur’ diyen acılı baba Saadet Erbek, şu açıklamada bulundu:

VATANA CANIM FEDA

“ 2 Mart 2019 yılında Kıbrıs’ta vatani görevini yaparken; geçirmiş olduğu kalp krizi neticesinde hayatını kaybederek şehit olan oğlum Erhan Erbek, vatan için verilmiş bir kınalı kuzudur; kuzumuzdur. Bir değil; bin evladım olsa yine vatanımıza feda etmekten asla çekinmeyiz. Bu vatan bu güne kadar da , ‘Vatana canım feda’ diyenlerle var olmuştur.

ŞEHİT ÜNVANI VERİLMEDİ

Ancak, şehit olan oğlumuz Erhan Erbek; vatan kışlasında hayatını kaybetti. Herkeste bilir ki; vatan savunmasına gidenler, sağlık kontrolünden geçirilir. Vatan korumasına ve hizmetine elverişli olanlar kışlaya asker olarak alınır. Benimde oğlum, vatan savunmasına elverişli olduğu için alındı. Görevi başındayken de hayatını kaybetti ve şehit oldu. Şehit olan oğlum; devlet töreni ile ebedi istirahatine uğurlandı. Ancak; devletimiz, kışlada, vatan için çalışırken hayatını kaybeden evladımıza ‘şehitlik’ unvanı vermedi. Şehit olarak saymadı. Bu yüzden de ısrarlı taleplerimize rağmen; oğlumuzun defin işlemleri şehitlik mezarlığın yapılmadı.

YÜREĞİMİZ ACIYOR

Evet, oğlumuzun vefatı bizleri çok üzdü. Lakin asıl bizi üzen, devletimizin vatan savunmasında hayatını kaybeden oğlumuza ‘şehitlik’ mertebesini vermemesidir. Defin işlemlerini şehitlik mezarlığında gerçekleştirmemesidir. Bu bizi derinden üzmüştür. Yüreğimiz; devletimizin yaptığı bu uygulamadan dolayı her gün acımakta, kan ağlamaktadır.

OĞLUMUZ SAĞLIKLIYDI

İşin bir diğer vahim yanı ise; oğlum vatani görevini yapmak amacıyla kışlaya gitmeden 5 yıl önce, kalp ağrısı nedeniyle bir sağlık kuruluşuna gidiyor. Ancak burada geçici bir durum olduğu için ne teşhis konuluyor; ne de bir ilaç yazılıyor. Askere gitmeden 5 yıl önceki bu doktora gidişi bahane edilerek; oğlumun kışlada ölümü, şehit olarak değerlendirilmemektedir. Bu çok acı ve çok yanlış bir değerlendirmedir. Haksızlıktır. Şayet oğlumuzda kalıcı bir durum olsaydı veya kalp hastalığı mevcut olsaydı; zaten ‘askerliğe elverişli değil’ raporu verilir, askere gitmezdi.

ADALET ARAYIŞI BAŞLATTIK

Bizde bu yüzden adalet arayışına başladık. Oğlumuza şehitlik mertebesi verilmesi adına; mahkemeye müracaat ettik. Yerel mahkeme; talebimize olumlu yanıt vermediği için bir üst mahkemede dosyamızın incelenmesi ve davamız devam etmektedir.

OĞLUMUZ ŞEHİT OLDU

Bizim talebimiz; vatan savunmasına sağlıklı bir şekilde teslim ettiğimiz evladımızın; vatani görevini yaparken hayatını kaybetmesinden dolayı ‘şehit’ sayılması ve bu yüce ‘unvanın’ oğlumuza verilmesidir. Ayrıca; oğlumuzun mezarının şehitlik mezarlığına taşınmasını talep ediyoruz. Bu vicdani bir sorumluluktur. Zaruriyettir. Bizim evladımız; kışlanın emri ile Kıbrıs’a gitti ve burada şehit oldu. Biz, bir şey talep etmiyoruz; verilmesi gereken hakkın ve unvanın verilmesini istiyoruz.”

KARTEPE GAZETESİ