ABD Kongresi tarafından atanan ve iki partiden isimlerin yer aldığı bir panel, ABD'nin konvansiyonel kuvvetlerini genişletmesi, ittifaklarını güçlendirmesi, nükleer silah modernizasyon programını geliştirmesi gerektiği ve Rusya ve Çin ile olası eş zamanlı savaşlara hazırlanması gerektiği yönünde görüş beyan etti. 

"Stratejik Duruş Komisyonu" olarak adlandırılan panelin raporu, Tayvan ve diğer konularda Çin'le yaşanan gerginlikler ve Ukrayna işgali nedeniyle Rusya ile anlaşmazlıkların arttığı bir dönemde yayımlandı. 

Ülkenin uzun vadeli stratejik politikalarının incelendiği raporda 2027-2035'te Çin, Rusya, Kuzey Kore ve İran'dan gelebilecek tehditler ve güvenlik sorunları detaylıca incelendi.

Rapor, Başkan Joe Biden'ın ABD'nin mevcut nükleer kapasitesinin Rusya ve Çin'in birleşik güçlerini caydırmak için yeterli olduğu yönündeki görüşüyle çelişiyor.

Raporun hazırlanmasınada görev alan üst düzey bir yetkili, panelin istihbarat brifinglerinin Çin ve Rusya'nın (kendi aralarında) nükleer silahlar konusunda iş birliği yaptığını gösterip göstermediğini söylemekten kaçındı.

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkili, "Endişemiz... aralarında bir şekilde nihai koordinasyon olabileceği ve bunun da bizi bu iki savaşlı yapıya götüreceği" ifadesini kullandı. 

Bulguların "bir savaşı kazanırken diğerini caydırmayı" öngören mevcut ABD ulusal güvenlik stratejisini altüst edecek seviyede olduğu belirtiliyor. Zira savunma harcamalarında büyük artışlar gerektiriyor.

Panelin başında ABD'nin nükleer silahlarını denetleme kurumunun eski direktör yardımcısı Demokrat Partili Madelyn Creedon ve başkan yardımcısı emekli Cumhuriyetçi Senatör Jon Kyl, raporun önsözünde, "Bütçe gerçeklerinin farkında olmakla birlikte ulusun bu yatırımları yapması gerektiğine inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu. 

Raporun açıklandığı brifingde konuşan Kyl, "Başkan Joe Biden ve Kongre, daha yüksek savunma harcamalarının ABD, Çin ve Rusya'yı kapsayan olası bir nükleer savaşı engellemek için ödenecek küçük bir bedel olduğunu Amerikan halkına anlatmalı" dedi.

Silah Kontrolü Derneği ise "Cephaneliğin yapısı, düşman nükleer saldırısını caydırmak ve yeterli sayıda düşman hedefini risk altında tutmak için gerekli olanı hala aşıyor" açıklamasında bulundu. 

Komisyon, "ABD ve müttefikleri her iki düşmanı da aynı anda caydırmaya ve yenmeye hazır olmalı. ABD liderliğindeki uluslararası düzen ve onun savunduğu değerler, Çin ve Rusya'nın otoriter rejimleri karşısında risk altındadır." ifadelerine yer verdi. 

Altı Demokrat ve altı Cumhuriyetçi ismi bir araya getiren panel, Kongre tarafından 2022'de ABD'ye yönelik uzun vadeli tehditleri değerlendirmek ve ülkenin konvansiyonel ve nükleer kuvvetlerinde değişiklikler yapılmasını önermek üzere oluşturulmuştu. 

Panel, Pentagon'un Çin'in nükleer cephaneliğini hızla genişleterek 2035 yılına kadar 1500 nükleer savaş başlığına sahip olacağı ve ABD'yi ilk kez nükleer silahlı ikinci büyük bir rakiple karşı karşıya bırakacağı yönündeki tahminini de teyit etti. 

Çin ve Rusya'dan kaynaklanan tehditlerin 2027-2035 yılları arasında ciddi boyutlara ulaşacağı belirtilen 145 sayfalık raporda, "ulusun hazırlıklı olması için kararların şimdi alınması gerektiği" ifade edildi.

Raporda, 2010 yılında başlayan ve 2017 yılında 2046'ya kadar yaklaşık 400 milyar dolara mal olacağı öngörülen 30 yıllık ABD nükleer silah modernizasyon programının, tüm savaş başlıklarını, dağıtım sistemlerini ve altyapıyı zamanında yükseltmek için tam olarak finanse edilmesi gerektiğine işaret edildi. 

Komisyonun diğer önerileri arasında Asya ve Avrupa'da daha fazla taktik nükleer silah konuşlandırılması, yedek nükleer savaş başlıklarının bir kısmının ya da tamamının konuşlandırılması için planlar geliştirilmesi ve şu anda planlanan sayıların ötesinde daha fazla B-21 hayalet bombardıman uçağı ve yeni Columbia sınıfı nükleer denizaltı üretimi yer aldı. 

Panel ayrıca ABD ve müttefik konvansiyonel kuvvetlerinin "büyüklüğü, tipi ve duruşunun" artırılması çağrısında bulundu. 

Raporda, bu tür önlemler alınmadığı takdirde, ABD'nin "muhtemelen" nükleer silahlara olan bağımlılığını arttırmak zorunda kalacağının altı çizildi. 

Keza raporda Kuzey Kore'nin, ABD'nin füze savunma sistemini aşabilecek yeterli sayıda kıtalar arası balistik füzeye (ICBM) sahip olma yolunda "hızla ilerlediği"ne atıfta bulunuldu.

EURO NEWS