Konu: Kızıl Goncalar... Cemaatlerin bam teline bastılar...
Türkiye'de kaç çocuk eğitimden uzak..
Konu: Kızıl Goncalar... Cemaatlerin bam teline bastılar... Türkiye'de kaç çocuk eğitimden uzak.. Cübbeli Ahmet bu işe ne demişti
Reyting Canavarı yazdı...
SİNAN KOLOĞLU YAZDI
‘Kızıl Goncalar' sezon finalinde tarikat dünyasının ‘bam teline bastı’. ‘Kızlar okula gidecek’ sloganı ile Cüneyd Efendi, tarikattaki kızları okula yolladı. ‘Velhasıl niyetim kızlarımızın dergah dışında eğitim görmelerine müsaate etmektir’ diyordu amcasına. ‘Müsaade isteseydin vallahi izin vermezdim’ dedi Sadi Hüdayi Efendi.
‘Lakin müsaade istemiyor günahına ortak arıyor’ diye lafa girdi Müyesser. ‘Kursları kapatacaksın, okullara göndereceksin. Orada gördüklerine meyl edecekler. Günahın tam gözüne atacaksın hepsini’ diye devam etti. ‘Ben onları günah işlemeye değil ilim irfan öğrenmeye göndermekten bahsediyorum’ cevabı Cüneyd’in. Yine Cüneyd’in babası Vahit‘in gerçek yüzü ise şu cümlede kendini buldu; ‘Senin kızın onların kızı gibi olmasın diye Allah bu dini yolladı’…
Çok soru işaretleri ve yeni sezona ‘Bol bilinmezleri ile’ giren son zamanların en iyi işlerinden biri ‘Kızıl Goncalar’, tarikatların ‘kızları okula gönderme’ gibi yumuşak karınlarını da gündeme getirerek, aslında ekranda bir ilki yaptı. Baktığımızda gerçek yaşamın hikayelerinde, konunun ne kadar önemli ve üstü örtülü bir halde olduğunu görüyoruz.
TÜRKİYE’DE OKULA GÖNDERİLMEYEN ÇOCUKLAR
"Türkiye’de 280 bin 743 çocuğun eğitimin dışında olduğu açıklandı. Yetkililerin gerekli denetimi yapmadığını söyleyen eğitimciler, 'Devlet, çocukların tarikatların sözde okullarına gitmesine göz yumuyor' tepkisini gösterdi.” diye bir haber karşıma çıkıyor. Sonra, Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esergül Balcı ve ekibinin bir yıl boyunca sahada çalıştığı bir araştırmaya denk geldim; ‘Eğitimde Tarikat ve Medrese Gerçeği 1 Milyon Öğrenci Tarikatların Elinde’.
1 MİLYON ÖĞRENCİ TARİKATLARIN ELİNDE
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esergül Balcı ve ekibi yaklaşık bir yıl boyunca sahada çalıştı. 2017 yılında hazırlanan raporda, Türkiye’de tarikat ve cemaatlerin eğitim sistemindeki etkileri ortaya konuldu. Peki ne diyordu bu rapor; Türkiye’de 2.6 milyon kişinin bir tarikat ile organik bağı bulunuyor. Sadece İstanbul’da 445 tarikat ve kolunun, medrese ya da Kuran kursu adı altında, binlerce çocuğa eğitim verdiği tespit edildi. Üstelik bu çocukların bir kısmı okul çağında bile değil. Esergül Hoca; ‘Sonuçlar karşısında hayrete düştük’ diyordu bir söyleşisinde.
300 ÖĞRENCİNİN OKULA DEĞİL TARİKATLARA GİTMESİ
Bir habere daha rastladım.. Bir İmam Hatip'te, 900 öğrenciden 300’ünün hiç derslere girmediği, okula sınavdan sınava geldikleri ve tarikatlara gittikleri, okulun da devamsızlıklarının üstünü örttüğü yazıyordu… Ve bu ülkede ‘puta tapınıyor’ diyerek dört çocuğunu okula göndermeyen ailenin hikayesini de yazdı gazeteler. Vahit Efendi'nin ‘Senin kızın onların kızı gibi olmasın diye Allah yolladı bu dini’ dediğinin bizim hayatımızdaki örneği. Sayıları çok, hem de pek çok…
CÜBBELİ, CÜNEYD EFENDİ'YE NE DERDİ?
Merak ettim, ekranda sık rastladığımız Cübbeli Ahmet Hoca bu konularda neler demiş. CNN Türk’te ‘Ahmet Hakan’ın programına katılmış. Kendisine Nedim Şener soruyor; ‘Bir videonuzu izledim. Buluğ çağına gelmiş kızları okula göndermeyin diyorsunuz?’. ‘Ben kız erkek birlikte okumasına karşıyım(…) Mecburi eğitimden sonra ergenlik çağında insan nefis taşıyor. Biz de ergenlik çağlarımızı yaşadık. Kızlarla ilgili bir okul açılsın okusunlar’ diyor.
Tam da Müyesser’in ‘Kızıl Goncalar’daki ‘O Hande gibi gazeteci mi olacaklar? Meryem gibi erkek evinde mi gezecekler?’ mantığından farklı mı? Hoca, ‘Biz eğitime karşı değiliz. Ayet ve hadisleri bilen biri olarak, karma okumaya karşıyım’ diyor programda. Ne kadar ‘efendim bu dizi’ denilse de merak ediyor insan ‘Cüneyd Efendi gibi bir cemaat lideri var mıdır? Olsa o cemaatte neler olurdu?' Ya da böyle tartışmaların olduğu bir cemaat var mıdır? Biz daha çok mal mülk tartışması duyuyoruz!
DİZİ SEKTÖRÜ TARİHİN EN KÖTÜ GÜNLERİNİ YAŞIYOR... 6 BÖLÜM 110 MİLYON... 3 BİN ÇALIŞAN DİKEN ÜSTÜNDE
Tam bu sektörün içinde olan bir yapımcı tanıdık ile konuşuyorduk. ‘Bir kanal bir dizi yapalım dediğinde, sadece 6 bölüm için harcanan para, 110 milyon lira civarında. Bir bölümün maliyeti 12 – 13 milyon lira arasında. Bu şartlarda haftanın her günü dizi yapmak mümkün değil’ diyor.
İLK DEFA YAZ DİZİSİ ÇEKİLMEDİ
Sektör ‘Avrupa Şampiyonası var, eh Türkiye’de burada maç oynayacak. Millet televizyonda bu maçları izler' diyerek, yaz dizisi işine girmedi diye söylense de aslında durum, ‘parasal’. Yaz dizilerinin sektörde yaklaşık 2 bin kişiye ek iş yarattığını söylüyor yapımcı arkadaşım. ‘Bu durumda 2 bin kişi işsiz kaldı’ diyor. Toplam 3 bine yakın çalışanın olduğunu belirtiyor; ‘Şimdi bütün ümit yeni sezonda çekilecek dizilerde. Eskiden burnundan kıl aldırmayan yönetmenler, senaristler hepsi iş peşinde’ diye ekliyor.
50 İŞ VARDI BU 30’A İNDİ
‘Yenisi, bir sezon öncesinden devamı ile ortalama, 50 dizi vardı ekranda. Şimdi bu sayı 30’lara indi.‘ diyor kendisi. ‘Kemal Sunal’ filmleri, ‘Eyvah Eyvah’ serisi ya da ‘Hükümet Kadın’ ve de ‘Aykut Enişte’ imdada yetişiyor. Bu durumda olması gereken program, yani yarışmalar, şovlar. Peki bunu yapacak ortam var mı?
SURVIVOR İLE YARIŞMAK İÇİN; CÜRETKAR PROGRAM YAPMAK LAZIM
ATV’nin ‘Kim Milyoner Olmak İster’i dışında, ‘Survivor’ ile yarışabilecek şu ana için program yok. Tek formül sunuyor yapımcı arkadaşım; ‘Cüretkar olmalı’. Hasan Can Kaya TV 8’de program yapabilir mi? Exxen’in en çok izleneni. ‘Gibi’ örneğini de veriyor. ‘Neden açık kanalda bu ekip ile bir iş yapılmaz?’ diye soruyor. Cüretkar programın bu zamanda yapılmasının pek mümkün olmadığı düşüncesinde ‘Toplum muhafazakarlaştı’. Ya da öyle olduğu kabul ediliyor!
TRT’NİN REKLAMI BÖYLE YAPILIR!
Dizilerin yeni formülü ‘reklamları senaryonun içinde yapmak’. Bir anda en gergin sahne deterjan reklamına dönebiliyor. ‘Teşkilat’ dizisi sırasında TRT kendi reklamını farklı bir yöntem ile sergiledi diyelim. Meşhur Kambur‘u bizim istihbarat yakalayıp ülkeye getirdi. Neslihan (Aybüke Pusat) basın toplantısında, yakalandığını açıklıyor. Devamında; ‘Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada izlenen TRT’ye de ayrıca teşekkür etmek isterim. Kuruluşunun 60’ncı yılında milletimizin sesi olmaya ve bu önemli haberi sizlerle paylaşmamızı sağladı. Türkiye Cumhuriyeti payidar kaldıkça TRT aziz milletimizin güçlü sesi olmaya devam edecektir’.
SADECE PRODÜKSİYONU 2 MİLYON HARCIYOR
Yalın‘ı eskisi gibi görmüyoruz. Ama az görülmek, ona yetiyor. Prodüksiyona, yani sadece sahnede çalınma işine değil, tüm konserin gerçekleşmesi için 2 milyon liraya yakın para harcanıyormuş konserine. Duyduğum, çok sağlam sponsorları varmış.
KUMAR BORCUNA BEDAVA KONSER
Bir turne yaptık. Hayli keyifli. Hele Dikili Malena Butik Otel konseri. Sahibi Kıvanç Bey grubun hayranı. Tekne gezisi, muhabbet. Orada anlattılar. Yine çok bildik bir müzisyen kardeşimiz, bu Kıbrıs’a giden müzisyen tayfanın, çalanı söyleyeni hep bir ‘kumar oynama’ hikayesi vardır. Tabii bazıları abartır. Zaman zaman magazin basınının haber kaynağı olur bu durumlar. Bu kardeşimiz de meraklı. Konsere gittiğinde otelin kumarhanesinde. Öyle bir duruma gelmiş ki borçlar; 10 bedava konser vermek zorunda kalmış. İlginç olanı bunu ‘güvenlik gözetiminde’ yapmasıymış. Yanından güvenlik ayrılmıyormuş. Hani ‘tüymesin’ diye. Pek güldük…
HADİSE MÜZİSYENE NE VERİYOR?
Dedim ya dedikodu döndü durdu bu turnede. Anlatılanlara göre Hadise konserde kendisine eşlik eden müzisyenlere 20 bin lira konser başı para veriyormuş. 30 bin veren isimler de varmış. ‘Ama iyi yanındaki müzisyenlere değer veriyor’ yorumu yapıldı.
STAD KONSERLERİNDE İPTAL Mİ VAR?
Beşiktaş'ın stadı konserlere ev sahipliği yapacak. Bu yazı yayınlandığında Hayko çıkmış olacak. Duyduğum stadı doldurmuş olduğuydu. Ajda (12 Haziran) var, Yalın (31 Mayıs) var. Aklıma geldi sohbet sırasında sordum ‘Durumlar nasıl dolabilecek mi?’. Valla söyleyenlerin yalancısıyım. Bir etkinlik iptal edilmiş; 50 Cent. İyi gitmemiş.
KONSER VERMİYOR
Yine ünlü bir isim. Ben çok bağırarak söylüyor diyorum hep. ‘Stad konseri yapmaya kalktı ama satışları iyi gitmedi iptal edildi. Zaten konsere çıkmıyor uzun zamandır’ dediler. ‘Beklediği satış mı olmuyor?’ diye sordum. ‘Hem öyle hem de yüksek kaşe istiyor. Bunun karşılığı o sayıda bilet olmuyor’ dediler. Demek ki bazıları da ‘mecburiyetten’ konser vermiyormuş.
KARISI SOSYAL MEDYADAN ANLAYINCA
Yine aynı kuşaktan bir isim. Hep bir albümündeki şarkıları çalınır diye bilirim. Ya da ben o albümdeki şarkıları mırıldanırım. O isim gelince aklıma o şarkı gelir. Bir şampiyonluk şarkısı olarak söylendi. Dikkatimi de çekti, yeni albüm yok ama konser sayısı gayet iyi. O kuşaktan ayakta kalan ender isimlerden. Nedeni eşi diyorlar. Bankacı olan eşi emekli olduktan sonra sanatçının sosyal medya işlerini ele almış. ‘İşler ondan sonra çok açıldı’ dediler.
Odatv.com