Koronavirüs: Almanya, Türkiye seyahatlerine yeşil ışık yakacak mı?
Alman turizmciler hükümetlerle görüşüyor
Almanya, Covid-19 salgınına karşı aldığı önlemleri kademeli olarak yumuşatmaya başlarken, gözler hükümetin yurt dışına seyahat uyarısını kaldırıp kaldırmayacağına çevrildi.
Merkel hükümetinin önümüzdeki günlerde turizm ve yurt dışına seyahat konusunda alacağı kararlar, bu yıl yurt dışında tatil yapmayı düşünen Almanların yanı sıra, yakınlarını ziyaret etmeyi planlayan Almanya'daki Türkler tarafından da merakla bekleniyor.
Türkiye'nin Alman turistlerin en çok tercih ettiği ülkeler arasında olması nedeniyle gelişmeler, hem Türk turizmciler, hem de Alman tur operatörleri tarafından çok yakından izleniyor.
Alman turizmciler hükümetlerle görüşüyor
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Alman Seyahat Acentaları Birliği (DRV) Başkanı Norbert Fiebig, turizmin canlandırılması için hem Alman hem de Türk hükümetiyle görüşmeler yürüttüklerini açıkladı.
"Her ne istikamette olursa olsun, sınırların açılması yönünde yapılan tüm değerlendirmelerin amacı sonuçta tatil için güvenli seyahat imkanlarının sağlanması olmalı" diyen Fiebig, turizmin yeniden canlandırılması için etkili hijyen ve sosyal mesafe kurallarının geliştirilmesinin şart olduğunu vurguladı.
Bu yaz tatil yapılmasına imkan sağlayabilecek kuralları içeren bir önlemler kataloğu hazırladıklarını, bunu Alman hükümetine sunduklarını söyleyen Fiebig, Türkiye gibi turizm ülkelerinde de turistlerin sağlığını güvenceye alacak koşulların temin edilmesi için farklı konseptler üzerinde çalışıldığını hatırlattı. Fiebig, "Bu çalışmalar hakkında Türkiye ile görüşüyoruz" dedi.
"Dünya geneli için seyahat uyarısı kaldırılmalı"
DRV Başkanı, uluslararası turizmin yeniden başlaması için Almanya ile turizm ülkeleri arasında yoğun bir işbirliğinin şart olduğunu vurgularken, Alman hükümetinin ülke ayrımı gözetmeden tüm dünya geneli için seyahat uyarısı yapmak yerine, her ülkenin durumunu ayrı ayrı değerlendirmesini önerdi.
Fiebig, "Bir sonraki adımda Alman Dışişleri Bakanlığı'nın dünya geneli için yaptığı seyahat uyarısını kaldırması, ülkelere göre değişen seyahat tavsiyesi uygulamasına geri dönülmesi gerekiyor. Her ülke için ayrı ayrı, ilgili ülkedeki koşullar göz önünde bulunduran değerlendirmeler zemininde bu seyahat tavsiyeleri oluşturmalı. Bu yolla hem seyahat sektöründe faaliyet gösteren şirketlere, hem turizm ülkelerine hem de seyahat etmek isteyenlere bir perspektif sağlanabilir" şeklinde konuştu.
Merkel hükümeti, Mart ayında vatandaşlarına yurt dışına seyahat etmemeleri uyarısında bulunmuş, daha sonra bu uyarı 14 Haziran tarihine kadar uzatılmıştı.
Alman hükümetinin seyahat kısıtlamalarını hafifletip hafifletmeyeceği, hangi kriterleri gözeterek belirli ülkeler için kısıtlamaları kaldıracağı, bunun karşılığında ne gibi güvenceler talep edeceği, Türkiye'nin seyahat edilebilecek ülkeler arasında olup olmadığı henüz netlik kazanmadı.
Ekonomi Bakanlığı: Belirsizlik sürüyor
Turizmden de sorumlu olan Alman Federal Ekonomi Bakanlığı, BBC Türkçe'nin, "Bu yaz Türkiye'de tatil yapmak mümkün olacak mı?" sorusunu yanıtlarken, halen belirsizliklerin sürdüğüne işaret etti.
Bakanlık sözcüsü, "Bu yıl kimin, hangi ülkelerde yaz tatili yapabileceği konusunda belirsizlik sürüyor. Federal Hükümetin Turizmden Sorumlu Özel Temsilcisi Thomas Bareiss'in de açıklamalarında dile getirdiği gibi bu sorunun yanıtı salgının seyrine bağlı. Bu nedenle şu aşamada nihai bir açıklama yapmak mümkün değil" ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği'nde ortak pozisyon arayışı
Merkel hükümeti, seyahat uyarılarının kaldırılması ya da hafifletilmesi konusunda nihai bir karar almak için henüz erken olduğu görüşünde. Hükümet kaynakları, salgınla mücadele tedbirlerinin ülke içinde ihtiyatlı ve kademeli olarak gevşetilmeye başlandığına işaret ederken, en az 15 Haziran'a kadar hem Almanya'da hem de Türkiye gibi gözde turizm ülkelerinde salgın konusunda gelişmelerin dikkatlice izleneceğini ve ilgili ülke hükümetleri ile yakın istişarelerin süreceğini dile getiriyorlar.
Alman hükümeti, turizmin canlandırılması konusunda öncelikli olarak AB'de ortak kriterlere dayanacak bir pozisyon belirlenmesini, seyahat kısıtlamalarının gevşetilmesi konusundaki adımların da eşgüdümlü atılmasını istiyor. AB'deki görüşmelerin odağında salgına karşı hijyen ve koruma önlemleri konusunda ortak standartlar belirlenmesi ve buna uyum sağlayanlara "Avrupa Turizm Sertifikası" verilmesi yer alıyor.
Hükümetin temkinli hareket etmesinin gerisinde, yaz aylarında ikinci bir salgın dalgası yaşanması durumunda, yüz binlerce Alman turisti ülkeye geri getirmenin çok zor olacak olması yatıyor.
Mart ayında, dünyanın farklı ülkelerinde mahsur kalan 240 bin Almanı ülkeye geri getirebilmek için yoğun çaba gösteren hükümet, bu faaliyetler için ilk aşamada yaklaşık 50 milyon euroluk kaynak ayırmak zorunda kalmıştı.
Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, önceki hafta yaptığı açıklamada, "Bunu yaz aylarında bir kez daha yapamayız" diyerek, seyahat uyarısının yumuşatılması konusunda temkinli ifadeler kullanmıştı.
"Kaybedilmiş bir sezon olabilir"
Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) Yönetim Kurulu üyesi Bahattin Kaya, Alman hükümetinin kısa vadede Türkiye'de tatile yeşil ışık yakmasının çok kolay olmayacağı görüşünde.
Berlin'de yaşayan, seyahat ve turizm şirketi sahibi olan Kaya, BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, "Bu yıl ne yazık ki Türkiye turizmi için kötü bir yıl olacak. Bu tamamen kaybedilmiş bir sezon olabilir. Turizimciler olarak 2020 yılı bitmiş gözüyle bakıyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin yabancı turistleri çekebilmek amacıyla başlattığı "Sağlıklı Turizm Sertifikasyonu" girişimini de değerlendiren Kaya, Covid-19 ile mücadelede 132 kritere uyan turizm tesislerine sertifika verilmesinin çok iyi niyetli bir girişim olduğunu söyledi, ancak bunun sonuç vermesi önünde bazı engeller bulunduğu endişesini dile getirdi:
"Alman Hükümeti'nin uyguladığı seyahat yasağı yürürlükte olduğu müddetçe zaten kimse Türkiye'ye tatile gidemez. Diyelim ki siyasi görüşmeler yoluyla uzlaşma oldu, Alman hükümeti ikna edildi, seyahat yasağı kaldırıldı ya da hafifletildi. Alman turistler bu yaz Türkiye'ye gider mi? Buna çok da ihtimal vermiyoruz. Olursa da az sayıda insan gider. Türkiye'de tatil konusunda şu anda talep yok, Türk hükümetinin gündeme getirdiği sertifikanın da Alman turistleri ikna etmesi en azından şu aşamada çok zor görünüyor."
Sterilizasyondan mekanların sosyal mesafe standartlarına uyumlu hale getirilmesine kadar kapsamlı önlemlerin Türkiye'deki turizmciler için ek maliyetlere yol açacağına dikkat çeken Kaya, bunun altından kalkmanın da çok kolay olmayacağını kaydetti.
Almanya'nın ilk etapta ülke içinde tatil yapılmasına odaklandığına dikkat çeken Kaya, "Şayet olur da Avrupa içinde tatile yeşil ışık yakılırsa o zaman gayet tabii ki Türkiye'ye de yeşil ışık yakılmalı. Çünkü İspanya, İtalya gibi ülkelere kıyasla salgınla mücadele konusunda Türkiye çok daha iyi durumda" şeklinde konuştu.
Haziran ayı itibarıyla ülkenin kapılarını yabancı turistlere açmaya hazırlanan Türk Hükümeti, Alman Hükümeti'nin yurt dışına seyahat uyarısını Avrupa'daki bazı tatil güzergahları için yumuşatması halinde bunun Türkiye'yi de kapsaması için diplomatik girişimlerde bulunuyor.
Almanya ile Türkiye arasında bir turizm koridoru oluşturulması için anlaşma sağlanması beklentisini taşıyan Ankara, Avrupa içindeki en gözde turizm ülkeleri olan İtalya, İspanya ve Fransa'da 25 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğine, Türkiye'de ise virüs nedeniyle 3841 kişinin öldüğüne dikkat çekiyor ve salgının etkisinin çok daha sınırlı olduğunu savunuyor.
Erdoğan-Merkel görüşmesi
Turizm sektörü başta olmak üzere ekonomide yaşanan zorluklar gözleri hükümetler arasında yapılan görüşmelere çevirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel'in pazartesi günü yaptığı telefon görüşmesi de dikkat çekti.
Almanya'dan görüşme sonrası bir açıklama yapılmazken Ankara'dan yapılan açıklamada, "Görüşmede, Covid-19 ile mücadelede ve salgın sonrası dönemde atılacak adımlarla ilgili iş birliği imkanları, ikili ilişkiler ve bölgesel meseleler ele alındı" ifadeleri kullanıldı.
Turizm, Türkiye ekonomisinin en önemli gelir kaynaklarından. Turizmin ekonomiye katkısı son yıllarda yüzde 10'un üzerinde gerçekleşti. 2019 yılında, yurt dışından yaklaşık 51 milyon 700 bin ziyaretçi ağırlayan Türkiye'nin turizm gelirleri de bir önceki yıla kıyasla yüzde 17 artarak 34 milyar 500 milyon dolara ulaşmıştı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, son günlerde yaptığı açıklamalarda Haziran itibariyle yurt dışından turist ağırlamaya hazırlandıklarını söylerken, 2020 yılı için belirlenen 58 milyon turisti ağırlama hedefinin yakalanamayacağını ancak otellerin yüzde 50 ya da 60'ının açmasını sağlamanın bile iyi olacağını düşündüğünü kaydetti.
BBC TÜRKÇE