Koronavirüs salgınında toplu taşıma: Otobüse, trene veya uçağa binmek ne kadar riskli?
Peki toplu taşıma araçları ne kadar riskli, risk derecesini etkileyen unsurlar neler?
Koronavirüs dünya çapında yayılmaya devam ederken bazı ülkeler seyahatleri sınırladı, bireyler ise kendi önlemlerini almaya yöneldi. Peki toplu taşıma araçları ne kadar riskli, risk derecesini etkileyen unsurlar neler?
Koronavirüsün tam olarak nasıl yayıldığı henüz bilinmiyor. Ama benzer virüsler, enfekte kişinin öksürük veya hapşırığından yayılan damlacıkların nefes yoluyla havadan veya bunların düştüğü yüzeylere dokunma yoluyla diğer insanlara bulaşıyor.
Koronavirüs partiküllerinin grip virüsü gibi havada asılı kalmadığı sanılıyor. Yani koronavirüsün bulaşması için daha yakın temas gerekiyor.
İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) yetkilileri, yakın temasın tanımını, virüs bulaşmış kişiye 2 metre mesafeden 15 dakikadan fazla yaklaşmamak şeklinde yapıyor.
Otobüs ve trenler
Otobüs ve trenlerde virüs kapma riski bu taşıtların ne kadar kalabalık olduğuna bağlı, ki bu da bölgelere göre farklılık gösteriyor.
Londra Metrosu gibi bütün vagonların kalabalık olduğu bir ulaşım sisteminde daha önce yapılan araştırmalar, burada yolculuk yapma ile özellikle grip benzeri solunum yolları hastalıklarına yakalanma arasında bir bağlantıya işaret ediyordu.
Fazla kalabalık olmayan otobüs ve trenlerde risk durumu, bu araçların ne kadar iyi havalandırıldıklarına ve oralarda ne kadar zaman geçirildiğine bağlı olarak farklılık gösterir.
Araçların temizliği de önemli bir etken olarak görülüyor. Salgın hastalık döneminde özel bir temizlik prosedürlerini tüm ulaşım şirketleri hemen uygulamayabiliyor.
Uzmanlar, potansiyel olarak enfekte kişi ve nesnelerle yakın teması sınırlamak, mümkünse seyahatlerde kalabalık olmayan saatleri ve bir tek vasıtayı seçmek gerektiğini söylüyor.
Şu anda İngiltere hükümeti henüz toplu taşımadan kaçınma tavsiyesinde bulunmadı.