Koronavirüsün yayılma hızı neden önemli?
Uzmanlar küçük bir matematik hesabı yaptı...
Etkinlikler, futbol maçları, toplantılar iptal ediliyor, okullar kapatılıyor, insanlar evlerine çekiliyor. Peki tüm bunlar koronavirüsle mücadelede işe yarayacak mı? Uzmanlar küçük bir matematik hesabı yaptı...
Yayılması önlenemeyen koronavirüse karşı olağanüstü önlemler alınmasını anlamaya eski bir efsane yardımcı olabilir. Buna göre bir strateji oyunu olan satrancın muhtemel mucidi, kralından bir istekte bulunma hakkına sahiptir. Mucitin isteği, satranç tahtasının üzerindeki 64 kareye pirinç taneleri yerleştirilmesidir. İlk kareye bir pirinç tanesi, ikinci kareye birincinin iki katı, üçüncü kareye ikincinin iki katı, yani genel kural olarak her kareye bir öncekinin iki katı pirinç tanesi konmalıdır. Sonuç ise kralı büyük bir şaşkınlığa uğratır: Çünkü son kareye 18 trilyondan fazla pirinç tanesi yerleştirilmesi gerekmektedir.
Uzmanlar, koronavirüs salgınında da virüs bulaşan kişilerin sayısının benzer bir oranda artmasından endişe ediyor. Bu nedenle büyük etkinliklerin yasaklanması, futbol maçlarına seyirci alınmaması ve okulların kapatılması gibi kısıtlamalara gitmek salgından korunabilmek için önemli. Ancak bu, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in virüsle mücadele stratejisini anlatırken söylediği gibi zaman kazanma amaçlı. Yani alınan önlemler virüsü yok etmeyecek, sadece yayılma hızını düşürecek.
Katlanarak büyüyen tehlike
"Şu anda katlanarak büyüyen bir tehlikenin söz konusu olduğunu" söyleyen Bern Üniversitesi'nden Epidemiyolojist Julien Riou, salgının gelişiminin doğrusal bir çizgide olmadığına, vaka sayısının belirli bir zaman diliminde aynı kalmadan hızla arttığına dikkat çekiyor. Helmholtz Salgın Araştırmaları Merkezi Epidemioloji Bölümü Müdürü Gerard Krause de vaka sayısının böylesine büyük bir hızla artmasının salgınlarda sıklıkla görülen bir durum olduğuna işaret ediyor ve "Bu büyüme şekli, bir kişinin etrafındaki çok sayıda kişiye bulaştırabileceğine ve onların da aynı şekilde tekrar başka kişilere bulaştırabileceği anlamına geliyor" diyor.
Bern Üniversitesi'nden Riou, örnek bir hesaplama da yapıyor: Koronavirüs bulaşmış bir kişi ortalama, örneğin iki kişiye daha virüsü bulaştırıyor ve bu hızlı artışla virüsün bulaştığı çember her seferinde katlanarak büyüyor. Ya da mesela 500 koronavirüs vakası 11 kez çifte katlandığında, yani 500'ün 11 karesini geçtiğinde koronavirüs vakalarının sayısı bir milyonu geçmiş oluyor. Riou, yeni vakaların mümkün olduğunca önüne geçilerek bu temponun yavaşlatılması gerektiğini söylüyor.
Ancak şu andaki artış, verilen örneğin ötesinde olduğunu gösteriyor. Çok sayıda bilim insanı enfekte olmuş bir kişinin şu anda ortalama koronavirüsü üç kişiye bulaştırdığını tahmin ediyor.
Gerard Krause
"Önlemler paketi alınmalı"
Gerard Krause de bu nedenle ellerin yıkınmasından etkinliklerin iptaline kadar bir önlemler paketi alınmasını tavsiye ediyor. Krause, ayrıca önlemlerin ihtiyaçlara uygun hale getirilmesi ve bunu yaparken de arzu edilmeyen etkilerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtiyor. Krause, "Çalışma ve sevkiyat kısıtlamaları durumunda temel ilaçların temin edilememesi ve önemli tıbbi operasyonların yapılamaması gibi sonuçlar doğabilir. O zaman da halk sağlığının korunması için alınan önlemler, belki salgının doğrudan etkilerinden daha fazla zarar verebilir" uyarısını yapıyor. Öte yandan Krause, virüs bulaşan kişilerinin sayısının kontrol dışına çıkması durumunda Alman sağlık sisteminin de bunun altından kalkamayabileceğini belirtiyor.
Ancak Almanya'da Alman Hastaneler Birliği iyimser. Birlik Başkanı Gerald Gass, İtalya gibi koronavirüsün daha önce yayıldığı ülkelerden edindikleri deneyimle erken haraket ettiklerini ifade ediyor. Şimdiye kadar enfekte olmuş kişileri kaydetmenin mümkün olduğunu dile getiren Gass, bu nedenle İtalya'dan daha az ölümle karşılaştıklarını ve etkili önlemlerin alınmaya devam edilmesi durumunda hastalanan kişilerin sayısının kontrol altına alınabileceği vurguluyor.
Deutsche Welle Türkçe