Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi ile Muğla ziyaretçilerini bekliyor

Gelecek Turizmde ile Muğla turizminde yeni bir rota

Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi ile Muğla ziyaretçilerini bekliyor




Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi ile Muğla ziyaretçilerini bekliyor

Gelecek Turizmde ile Muğla turizminde yeni bir rota

Türkiye’nin 16’ıncı sakin şehri olan Muğla’nın Köyceğiz ilçesi, Gelecek Turizmde programı kapsamında kurulan Aromatik Bitkiler Evi’yle bölgenin aromaterapi merkezi olmaya hazır. Ağustos ayında orman yangınları yaşanan ilçe,T.C. Kültür veTurizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes ortaklığında yürütülen Gelecek Turizmde programının yeni rotalarıyla turizmin yeniden canlanmasına katkı sağlamak hedefleniyor. Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi’yle, tıbbi ve aromatik bitki zengini ilçenin, dünyada trend haline gelen aromaterapi turlarının yeni rotası olması hedeflenirken Köyceğizli kadınların da turizmden gelir elde etmesi amaçlanıyor.

 

Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi, T.C. Kültür veTurizm Bakanlığı, UNDP ve Anadolu Efes iş birliğiyle gerçekleştirilen Gelecek Turizmde kapsamında hayata geçirildi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Turizm Fakültesi, Köyceğiz Belediyesi ve Köyceğiz Kaymakamlığı tarafından yürütülen Aromatik Bitkiler Evi projesi Dünya Turizm Günü vesilesiyle 28-29 Eylül’de yapılan etkinlikle tanıtıldı. Etkinliğe Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzmanı/Grup Sorumlusu Beril Yamaner, UNDP Türkiye Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföyü Yöneticisi Mustafa Yurdupak ve Anadolu Efes Türkiye Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi katıldı. 

Köyceğiz, tıbbi ve aromatik bitkiler açısından muazzam bir zenginliğe sahip. Yöreye özgü sığla ağaçlarından elde edilen sığla yağı yüzyıllardır eczacılık ve parfümeride kullanılıyor. Köyceğiz Belediyesi tarafından tahsis edilen tarihi bir konakta yer alan projesi de ilçenin bu zenginliğinden ilham alıyor. 

 

Dünya Turizm Günü vesilesiyle yapılan etkinlikle tanıtılan Aromatik Bitkiler Evi’nde aromaterapi yağlarıyla mum yapımı, aromatik bitkilerle fizyoterapi, aromatik bitkilerle kahve demleme, sıfır atık, girişimcilik gibi çok sayıda farklı atölye çalışması gerçekleştirildi. Aromatik Bitkiler Evi’nde uzmanlar tarafından sürdürülebilir kalkınma, yavaş şehir hareketi, eko köyler, sürdürülebilir rotalar, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği, iklim değişikliği gibi farklı konularda eğitimler de verildi. Şubat 2020-Mayıs 2021 tarihleri arasında düzenlenen atölye ve eğitimlere 783’ü kadın olmak üzere toplam 856 kişi katıldı. Eğitimlere katılan kadınların atölyelerde eğitmen olması veya kendi girişimlerini kurması hedefleniyor. Aromatik Bitkiler Evi aracılığıyla yürütülen çalışmaların sürdürülebilirliği için yöredeki kadınların da yer aldığı bir dernek kurulması amaçlanıyor. 

 

Anadolu Efes’in 14 yıldır Gelecek Turizmde projelerini desteklediğini belirten Anadolu Efes Türkiye Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi şunları söyledi:

 

“Topluma yaptığımız katkılarla yarattığımız sosyal faydayı geleceğe yatırım olarak görüyoruz.   Gelecek Turizmde bu bağlamda 2030 sürdürülebilirlik hedeflerimizdeki “Sosyal Etkimizi Artırıyoruz” başlığımız kapsamındaki önemli programlarımızdan biri. Gelecek Turizmde ile Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden ‘faydalı ve sürdürülebilir turizmin desteklenmesi’, ‘tam istihdam ve eşit ücretli, insana yakışır iş’ başta olmak üzere toplamda 17 hedefe uygun çalışmalar üretiyoruz. Gelecek Turizmde ile aslında her projenin ve bölgesinin hikayesine dahil oluyoruz. Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi projesinde ise sürdürülebilir turizmin kahramanları olan kadınlar bölgenin turizmle kalkınma hikayesini yazmaya karar vermiş. Onlarla böylece yollarımızın kesişmesi mutluluk verici. Bu projeyle Köyceğiz’in dünyada trend haline gelen aromaterapi turlarının yeni rotası olmasını ve Köyceğizli kadınların da turizmden gelir elde etmesini amaçlıyoruz.”

 

Başlıca gelir kaynağı turizm olan bölgenin yazın yaşanan yangın nedeniyle zor günler atlattığını hatırlatan Susal Saatçi “Anadolu Efes olarak dumanların yükseldiği ilk günden itibaren afet bölgelerine gönüllülerimizle soğutucu tırlar ve çeşitli acil durum ekipmanları göndermiş, yangından etkilenen tüm canlıları yakından takip etmiştik. Bunlara ek olarak, yangınlardan etkilenen işletmelerimizin bir an önce toparlanabilmesi için Kardeş Mekana +1 kampanyasıyla farklı şehirlerden işlek mekanlarda onlar için kardeş masalar oluşturulmasına vesile olmuştuk. Köyceğiz’deki Aromatik Bitkiler Evi’yle orman yangınlarından önce de buradaydık, bu felaketten sonra da bölgenin bir an önce toparlanmasına katkı sağlamak için burada olmaya ve desteğimizi sunmaya devam edeceğiz.”dedi.

 

UNDP Türkiye Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföyü Yöneticisi Mustafa Yurdupak; “COVID-19 salgınıyla birlikte en çok etkilenen sektörlerden biri turizm oldu. Buna Ağustos ayında yaşanan orman yangınları da eklenince turizmin istatistiklerin ötesinde insana dayalı, toplum temelli, yerel ekonomiye katkı sağlayan, kapsayıcı, afetlere dayanıklı şekillendirilmesinin önemi bir kez daha anlaşıldı. Bu yıl Dünya Turizm Gününün temasının da kapsayıcı büyüme olması tesadüf değil. Biz de yerel ekonomik kalkınmaya destek olurken kimseyi geride bırakmayarak kadınların sosyal ve ekonomik güçlenmesi, istihdam yaratılması ve doğal ve kültürel değerlerin korunması için çalışıyoruz. Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi de sürdürülebilir turizm konusundaki çabalarımızın yereldeki örneklerinden biri” dedi.

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Turizm Uzmanı Beril Yamaner ise, “Bakanlık olarak temel hedefimiz turizm potansiyeli olan alanların potansiyellerinin değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yürütmek ve böylece turizm faaliyetlerini çeşitlendirmek, turizmden elde edilen geliri artırmak. Bu kapsamda yürüttüğümüz önemli çalışmalardan birisi de güçlü ortaklık yapısıyla Gelecek Turizmde Projesi’dir. 14 yıldır Türkiye’nin farklı bölgelerinde sürdürülebilir turizm projelerini destekliyor ve sürdürülebilir turizm anlayışının benimsenmesi için çeşitli faaliyetler yürütüyoruz. COVID-19 salgını sonrası sürdürülebilir turizm anlayışının hızla yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz. Tıbbi ve aromatik bitkiler açısından çok zengin olan Köyceğiz’de kurduğumuz Aromatik Bitkiler Evi’nin turizm faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi bağlamında sürdürülebilir turizm alanında iyi bir örnek oluşturduğunu düşünüyorum” dedi. 

 

Türkiye’de sürdürülebilir turizm konusunda iyi örnekleri artırmayı amaçlayan Gelecek Turizmde kapsamında 2020-2021 döneminde Köyceğiz Aromatik Bitkiler Evi dışında Ayancık’ta Ketenin Yolculuğu ve Kars Peynir Rotası girişimleri destekleniyor.