“Kronik solunum rahatsızlıkları olanlar salgın dönemlerinde de tedavilerini ihmal etmemeli”

“KOAH, özellikle 40 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 10’unda görülüyor”

“Kronik solunum rahatsızlıkları olanlar salgın dönemlerinde de tedavilerini ihmal etmemeli”


Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, tüm dünya ile birlikte ülkemizi de etkisi altına alan COVID-19 salgını başta olmak üzere tüm salgın dönemlerinde, kronik solunum hastalıkları olanların daha dikkatli olmaları ve tedavilerini aksatmamaları gerektiğini belirtiyor.

Kronik solunum rahatsızlıkları arasında yer alan astım ve KOAH için hastaların her dönemde olduğu gibi salgın dönemlerinde de mutlaka ilaçlarını düzenli kullanmaları gerektiğini belirten Yıldırım, tedaviye uyum sürecinin astım ve KOAH hastalıklarında kilit nokta olduğunu vurguluyor.

 

“KOAH, özellikle 40 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 10’unda görülüyor”

Akciğer hastalığına neden olabilen ve tedavi edilmediğinde ağır akut solunum yolu yetersizliği sendromu gibi hastalıklara yol açabilen COVID-19, KOAH hastaları için de tehdit oluşturuyor. Tüm dünyada kalp damar hastalıkları ve inmelerden sonra üçüncü en sık ölüm nedeni olan KOAH, özellikle 40 yaş ve üzeri nüfusun yüzde 10’unda görülüyor[1]-[2] KOAH hastalarının risk altında olduğunun altını çizen Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım; “Hastalarımız Sağlık Bakanlığı’nın, yazılı ve görsel basında bilgi aktaran Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Bilim İnsanlarının, Türk Tabipler Birliği Öğretim Üyelerinin önerileri doğrultusunda hijyen kurallarına uymalıdır.” dedi.

 

“Astım kronik ancak yönetilebilir bir hastalık”

Astım ataklarında hastaların nefes darlığı, öksürük, hırıltılı soluk alıp verme ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, hastalığın uzun süreli düzenli tedavi gerektiren kronik bir hastalık olduğunu paylaştı. Kronik hastalıklara sahip kişilerin salgın dönemlerinde çok daha tedbirli olması gereken bir süreçten geçtiklerinin altını çizen Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım, “Astım kronik ancak yönetilebilir bir hastalık. Hastaların tedaviye uyumlu olmaları çok önemli. Atakların sık tekrarlaması hastaların akciğer kapasitesinde azalma olmasına ve akciğerlerin erken yaşlanmasına neden oluyor. Hastaların ilaçlarını aksatmadan düzenli olarak almaları atakları en aza indirecektir.” diye konuştu.

 

Salgın döneminde yapılması gerekenler

Salgın dönemlerinde astım ve KOAH hastalarının mümkün olduğunca evlerinde kalması, sosyal izolasyona uyması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Nurhayat Yıldırım şu önerilerde bulundu;

  • Doktorlarının önerdiği şekilde ilaçlar düzenli kullanılmalı.
  • Astım kontrolünde bir bozulma veya KOAH yakınmalarında bir artış hissederlerse mutlaka doktorlarıyla veya Sağlık Bakanlığı’nın ilettiği sağlık iletişim hatlarıyla irtibata geçilmeli.
  • Hastaneye gidilmesi gerekiyorsa mutlaka maske takılmalı.
  • Hastaneye yalnız gidemeyen kişiler tek refakatçi ile hastaneye gitmeli.
  • Randevu saatinde orada olunup bekleme odasında çok fazla vakit geçirilmemeli.
  • El hijyeni büyük önem taşıyor. Su ve sabunla yıkama imkânı olmadığı durumlarda eller %60-70 alkol içeren materyallerle temizlenmeli.
  • Çantada el dezenfektanı taşınmalı.
  • Mümkün olduğunca tırabzanlara, hastanedeki koltuk ve sandalyelere dokunulmamalı.
  • Kıyafetler mutlaka yüksek derecede en az 25 dakika yıkanmalı.
  • Eve misafir kabul edilmemeli.
  • Ev ortamı düzenli olarak havalandırılmalı.
  • Eğer çevrelerinde ateşli, öksüren bir erişkin ya da çocuk varsa onlardan uzak durulmalı.