Kulislerde neler oluyor neler?

Seçim var gibi heyecan fırtınası yaşanıyor kulislerde.

Kulislerde neler oluyor neler?


17 yıllık AKP'nin metal yorgunu olan gövdesinden iki parçanın kopmak üzere olması siyasi kulislerde dalgalanmalara neden oluyor.

Seçim var gibi heyecan fırtınası yaşanıyor kulislerde.

İki gündür meclis kulislerinde geziniyor, gerek milletvekilleri gerekse gelen ziyaretçilere Türkiye'nin gündemini soruyorum.

Dün gece de eski siyasetçiler ve bürokratların bulunduğu yaklaşık 90 kişilik bir davetteydim.

Önce şunu söyleyeyim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın meclis erken seçim kararı almazsa yeniden aday olamayacağı konusunda fikir birliği var.

Şimdi ortaya çıkan görüşleri maddeler halinde yazayım:

- Cumhurbaşkanı kim olursa olsun cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini sağlıklı yürütemez ki Erdoğan da yürütemiyor…

- Bakanlıkların temel taşı olan müsteşarlığın kaldırılması bürokrasinin çökmesine neden oldu…

- Devlet memurları AKP'nin memurları haline geldi…

- Özellikle valiler ve kaymakamlar AKP'nin temsilcisi gibi hareket ediyorlar…

- Rektörler ve dekanlar bilimsel değil siyasi faaliyet içindeler…

- Bakanlıklar milletin siyasi görüşlerine göre hizmet vermeye başladılar…

- AKP teşkilatından referans alamayan memur terfi edemiyor…

- İcra dosyalarında patlamalar sosyal bunalımlara yol açacak endişesi var…

- e-haciz uygulamalarının küçük esnaf ve tüccarın batmasına yol açacak şekilde uygulanması da kepenk kapatmalara neden oluyor…

- Emeklilikte yaşa takılanlar yerden göğe kadar haklı. Devlet mağduriyetler yaratmamalı, çözüm üretmelidir…

- Atanamayan öğretmenler yarası daha fazla büyümeden önlem alınmalı, üniversitelerin işsiz yetiştirmeleri engellenmelidir…

- Partili cumhurbaşkanı, Türk halkına da Türkiye'nin geleceğine de uygun değildir…

- Cumhurbaşkanının siyaset üstü olması gerekir…

- Dış politikadaki büyük hatalar Türkiye'nin uluslararası alanda yaşadığı sıkıntıların kaynağıdır.

CHP'de 2. adam yarışı mı var?

Önce CHP meclis grup başkanvekili Özgür Özel, mecliste saat 13.30'da basın toplantısı düzenledi, yarım saat sonra da Cumhuriyet Halk Partisi sözcüsü Faik Öztrak parti genel merkezinde 14.00'de basın toplantısı yaptı.

Konu da bakış açısı da aynı idi.

AKP sözcüsü Ömer Çelik'in Şehir Üniversitesine kayyum üniversite atanacağına dair basın açıklamasıydı.

Özel de Öztrak da AKP'yi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve AKP sözcüsü Ömer Çelik'i çok sert şekilde eleştirdiler.

Özgür Özel ve Faik Öztrak basın toplantılarında "siyaseten pişti" oldular ki ben ortak eleştirilerini başlıklar halinde özetleyeyim:

- Şehir üniversitesine kayyum üniversite atanmasına AKP'nin merkez karar yönetim kurulu (MYK) nasıl karar verir?

- Türkiye'yi, Cumhurbaşkanlığı kabinesi mi AKP genel merkezi mi yönetiyor.

- Anayasa çiğnenmiştir.

- AK Parti'nin MYK'sı şunları tespit etmiş: Partinin önceki başbakanlarından birinin bu üniversiteye arazi hibe etmesi usulsüzdür. Onun için bu arazinin bu üniversiteden geri alınması da doğrudur.

- Arazi geri alınınca da bir kamu bankasının bu üniversiteye vermiş olduğu kredi teminatsız kalmıştır. Bu üniversitenin bankaya olan borcunu temin etmek için bu üniversiteye hami bir başka üniversiteye devredeceklermiş.

- AK Parti MYK'sı Milli Eğitim Bakanlığı mıdır? YÖK Başkanlığı mıdır? Ya da Halk Bankası Genel Müdürlüğü müdür?

- Sayın Çelik, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü müdür, AK Parti sözcüsü müdür?

Aynı konuda CHP'nin iki önemli isminin yarım saat ara ile basın toplantısı yapması, "CHP'de 2. Adam yarışı mı var?" sorusunu akıllara getirdi.

CHP sözcüsü Faik Öztrak, "CHP'nin şehir üniversitesine yaptığı siyasi baskıyı ne kadar önemsediğinin görüntüsü oldu bu tablo. CHP'de ikinci adam yarışı yoktur. CHP grup başkanvekilleri mecliste gelişen olayları elbette anında değerlendirirler. Ancak yarım saat ara ile olması da uygun olmamış" dedi…

CHP'deki gariplik sadece Grup Başkanvekili ile Parti sözcüsünün aynı konuda 30 dakika ara ile dün basın açıklaması yapmaları değildi.

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin de yanında bir Ankara milletvekili dahi olmadan önce icra satışlarının yapıldığı mezat salonuna gitti.

Arkasından da gazetecilerle haczedilen araç, motosiklet ve iş makinalarının bulunduğu yediemin parkına gitti.

Elbette milletvekilleri Türkiye'nin her köşesinde haber olacak yere gidebilirler.

Ancak bir de siyasi kültür, gelenek ve görenekler vardır.

İstanbul milletvekili Ankara'da, Ankara milletvekili İzmir'de, Eskişehir milletvekili Adana'da bu tür çalışmalar yaparsa parti disiplini ne olur?

Kaynak Yeniçağ: Kulislerde neler oluyor neler? - Orhan UĞUROĞLU