Kurbana korona etkisi: Satışlar arttı
KORONA KURBAN SATIŞLARINI ARTTIRDI
Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Bütçesi yetenler kurbanlıklarını alıyor. Son birkaç yıldır tarım ve hayvancılık politikalarına bağlı olarak birçok besici, hayvan tüccarı istediği verimi alamıyor. Hatta ithal et, ithal hayvan, ithal yem birçok besiciyi iflasa kadar götürdü. Korona virüsü salgını bazı bölgelerde hayvan satışını düşürürken bazı bölgelerde satışı olumlu etkiledi. Bir kurban satıcısı, “Kurbanla alakası olmayan kişiler bile bu sene kurban aldılar. Dua etmek için mi alıyorlar bilmiyorum ama satışım arttı”, derken bir başka satıcı ise “Geçen sene 3 koyun alan bu sene 1 alıyor. Alım gücü düştü” diyor.
Burcu Özkaya Günaydın
HATAY- Son beş yıldır özellikle ithal et, ithal hayvan, ithal yemle birlikte birçok yerli besici hayvancılığı bırakma eşiğine geldi. Bu sene sektörü; tüm dünyayı hem sosyal hem de ekonomik olarak etkileyen korona virüsü de etkiledi. Besicilerin en çok iş yaptığı Kurban Bayramı’na sayılı günler kalmasına rağmen yüzler tam anlamıyla gülmüyor. Bir çuval yemin fiyatı 50 TL’den 85-100 TL’ye çıkarken, elektrik ve mazota ödenen ücretlerin ikiye katlanması hayvancılığın temel sorunlarından. Bu yıl bu sektör sorunlarının üstüne pandemi de eklendi. Kimi kurban satıcıları pandemiyle birlikte satışlarının arttığını belirtirken, kimi satıcılar ise işlerde çok fazla düşüş olduğuna dikkat çekiyor.
KORONA KURBAN SATIŞLARINI ARTTIRDI
Dağhan Yıldırımgeç, Sakarya’da hem besicilik yapıyor hem de kurban satıcısı. Yıldırımgeç, pandemi sürecinden hiç etkilenmediklerini aksine satışlarının arttığını belirtiyor: “Böyle bir hastalık da yok. Ülkenin içinde olduğu durum ticari ve dış borç var. Böyle bir hastalıkla panik yarattılar. İnsanları sadece korkutup bahane ile devletin açıklarını kapatıyorlar. Koronanın benim açımdan kurban satışlarına olumsuz etkisi olmadı aksine daha da arttı. Küçükbaşta da büyükbaşta kurban kalmadı elimizde. Hastalık var diye insanlar daha çok alıyor. Kurbanla alakası olmayan kişiler bile bu sene kurban aldılar. Dua etmek için mi alıyorlar bilmiyorum. Ölüm korkusu olabilir.”
KURBANDAN SONRASI YOK
Yıldırımgeç, genelde durumlarının iyi olmadığını; yem ve saman fiyatları çok yüksek olması, hayvanın taban fiyatının pahalı olması, yerli besicinin desteklenmemesiyle hayvancılığın tükenmeye doğru gittiğin düşünüyor. Yeni doğmuş bir buzağı fiyatının 3 bin TL, büyükbaş hayvanın şu an 15 bin TL olduğunu söyleyen Yıldırımgeç, “Büyükbaş hayvandan maksimum kazanılacak para bin- bin 500. İleriye dönük bir satış yok. Koronadan dolayı mallar elimde kalabilir diyordum şu an iyi gidiyor. Ama kurbandan sonrası yok bizim için çünkü besicilik bitti. Tarım zaten sıfır. Her şey ithal dışarıdan geliyor. Tohum falan ekemiyorsunuz çünkü kısır tohum. Mecbur ithal tohum alıyorsunuz. Sömürü düzenini geçtik artık” şeklinde konuştu.
HATAY KURBAN KONUSUNDA FARKLI
Hatay’da kurbanlık hayvan satışı yapan Mehmet Ali Dibek’in satışları koronadan dolayı çok düşmüş. Hatay Kurban konusunda diğer yerlerden daha farklı olduğunun altını çizen Dibek, devamla şunları söyledi: “Hatay dışındaki yerlerde insanlar bir danayı 6-7 kişi kesebiliyor. Burada ortaklı kesme adeti yok. Daha önce 3-4 koyun alan 1 koyun alıyor. Kurbanı kesiyor ama sayıdan düşürüyor. Bu da bizim satışlarımızı düşürdü tabi. Yem ve hayvan sayısının azlığı bizi genel etkileyen faktörlerden.”
BESİCİLİK ZOR DURUMDA
20 yıldır Adana’da besicilik yapan Adnan Karakaş, krizden etkilenip, iflas bayrağını çeken besicilerden. Karakaş; yem, saman fiyatlarındaki artış, devletin dışarıdan et getirmesinin işletmelerinin iflas etmesine neden olduğunu belirterek: “Adana sıcak bölge hayvanlara iyi bakılması lazım. İlaçlar dolara endeksli, pahalı. Biz ilaçlarını düzenli alamıyorduk. Samanı, yemi, temizliği derken karşılayamadık. Bu yüzden bankadan kredi çektik ama kar edemedik. Borcu kapatmak için başka bankadan kredi çektik. Bir süre daha gitti öyle. Fabrikaya süt veriyorduk, karşılığında yem alıyorduk. O kadar sıkıntılı bir duruma düştük. En son elimizdeki mallar da gitti, iflas ettik. Türkiye’de tarım ve hayvancılık desteklenseydi bu duruma düşülmezdi” diye konuştu. (DUVAR)