Kursk Saldırısının Yankıları: Ukrayna'nın Hamlesi, Rusya'nın Orta Asya'daki Varlığını Tehdit Ediyor

Ukrayna'nın Hamlesi, Rusya'nın Orta Asya'daki Varlığını Tehdit Ediyor

Kursk Saldırısının Yankıları: Ukrayna'nın Hamlesi, Rusya'nın Orta Asya'daki Varlığını Tehdit Ediyor


Kursk Saldırısının Yankıları: Ukrayna'nın Hamlesi, Rusya'nın Orta Asya'daki Varlığını Tehdit Ediyor

6 Ağustos’ta Ukrayna’nın Rusya’nın Kursk bölgesine gerçekleştirdiği cesur saldırı, dünya genelinde büyük bir yankı uyandırdı. Küçük bir ülkenin, nükleer güce sahip bir devlete karşı bu denli etkili bir operasyon düzenlemesi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “yenilmezlik” söylemini zedeledi. Ancak bu saldırı, yalnızca Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışmadan ibaret değil. Bu hamlenin, Rusya'nın Orta Asya'daki etkisine olan yansımaları da oldukça büyük.

Kursk Saldırısının Orta Asya'daki Yansımaları

Batılı gözlemciler Ukrayna’nın taktiksel ilerlemelerine odaklanmışken, Kursk saldırısı, Rusya’nın stratejik zayıflıklarını da gözler önüne serdi. Özellikle Rusya’nın Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) içindeki müttefikleri olan Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın bu çatışmada Moskova’yı yalnız bırakması, Rusya’nın bölgede yalnızlaştığını ortaya koydu.

2002 yılında kurulan KGAÖ, üye devletleri dış saldırılara karşı korumayı ve dış politika duruşlarını uyumlu hale getirmeyi hedefliyordu. Ancak Kursk saldırısı, bu ittifakın gerçek bir dayanışma sergilemediğini gösterdi. Rusya’nın yakın müttefiki Belarus bile, Rusya’yı savunmaya yönelik bir hamlede bulunmadı, aksine kendi sınırlarını koruma yoluna gitti.

Rusya'nın Orta Asya'daki Rolü Zayıflıyor mu?

Orta Asya Beşlisi olarak bilinen Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ın sessiz kalışı, Rusya’nın bu bölgedeki rolünün zayıfladığını gösteriyor. Orta Asya ülkeleri, KGAÖ’den terörizm gibi ulus ötesi tehditlerle başa çıkmak ve Rusya’dan askeri destek almak için yararlanıyor olsa da, son gelişmeler bu bloktaki güvenin zedelendiğini ortaya koyuyor.

Ukrayna'daki savaşın ardından Rusya, bölgedeki askeri varlığını yeniden düzenlemek zorunda kaldı. Örneğin, Tacikistan’daki bir Rus askeri üssünden Ukrayna’ya binlerce asker gönderildi. Bu durum, Orta Asya’daki güvenlik dinamiklerinin değiştiğini ve bölgenin kendi başına ayakta kalma çabalarını artırdığını gösteriyor.

Orta Asya'nın Yeni Yönü

9 Ağustos’ta Astana’da düzenlenen Orta Asya devlet başkanlarının altıncı istişare toplantısında, bölgesel işbirliğini güçlendirme ve dış güçlere bağımlılığı azaltma çabaları ön plana çıktı. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, bölgenin küresel krizlerin olumsuz etkilerinden korunması gerektiğini vurgularken, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de Orta Asya’nın “Rönesans”ına işaret eden bir makale yayınladı.

Bu gelişmeler, Orta Asya’nın Rusya’nın etkisinden uzaklaşarak daha bağımsız bir rota izleme potansiyeline işaret ediyor. Batılı güçler için bu durum, bölgeyle yeniden güçlü bağlar kurmak ve stratejik etkilerini artırmak için önemli bir fırsat sunuyor. Orta Asya’nın geleceği, bölge liderlerinin siyasi yeteneklerine ve küresel aktörlerle kuracakları ilişkilere bağlı olacak.

www.yerelgundem.com

Kaynak: Yeniçağ