Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı’ndan “çatışmasızlık” çağrısı

“Çatışmasızlık” ve siyasi partilere çağrı

Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı’ndan “çatışmasızlık” çağrısı




Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı’ndan “çatışmasızlık” çağrısı

İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından haftasonu Diyarbakır’da düzenlenen Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı’nın sonuç bildirgesinde “kalıcı barış ortamı için” çatışmasızlık sağlanması çağrısı yapıldı. Bildirgede ayrıca, siyasi partilerin Kürt meselesinin çözümünü programlarına alması önerisinde bulunuldu.

İki gün süren ve çok sayıda, gazeteci, yazar, siyasetçi ve akademisyenin katıldığı Kürt Meselesinin Çözümü ve Barış Konferansı’nın sonuç bildirgesi basın toplantısıyla açıklandı.

İHD şube binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan İHD Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, Türkiye’de bir yandan çatışma süreçleri devam ederken, bir yandan güvenlikçi politikaların tahkim edilmeye çalışıldığı diplomasi faaliyetleri yürütüldüğüne dikkat çekti.

Güvenlikçi politikaların ifade, toplanma, basın özgürlüğüne yönelik sorunları öne çıkardığına vurgu yapan Küçükbalaban, “Bir yandan da barışın sesini yükseltmeye çalışan toplumsal bir kesim var. Biz de İnsan Hakları Derneği olarak, barış taleplerinin yükseltildiği toplumsal kesim arasında yer alıyoruz. 1986’dan bu yana ısrarla barış talebinden vazgeçmedik. Çünkü barışın yaşam, özgürlük, insan haklarının geliştiği ortamlar olduğunu buluyoruz. Bu nedenle barışı savunmaya devam ediyoruz” dedi.

Daha sonra söz alan şube başkanı Ercan Yılmaz, sonuç bildirgesini okudu. Yılmaz, Kürt meselesinin neden çözülmediğine dair şu tespitlere vurgu yaptı:

  • “Siyasi partilerin Kürt meselesinin çözümüne dair diyalog zemini oluşturamamaları,
  • Kürt meselesinde askeri yöntemler ve güvenlikçi yaklaşımların kullanımı konusunda ısrarcı tutum,
  • Şiddet politikalarının barış zeminini oluşturmadaki engelleyici etkisi,
  • Kürt meselesinin çözümünde önemli bir aktör olan Abdullah Öcalan’ın sürece dahil olmasını engelleyen tecrit politikaları,
  • Çözüme dair girişimlerde ön hazırlıklar gerçekleştirilmeden ve yasal çerçeve oluşturulamadan hareket edilmesi,
  • Şiddeti besleyen söylemlerin olağan hale gelmesi ve güncel politikayı belirlemesi.”

“Çatışmasızlık” ve siyasi partilere çağrı

Yılmaz, bildirgenin sonuç bölümünde ise çözüm önerilerine vurgu yaptı. Kalıcı barış için “çatışmasızlık” ortamının sağlanması gerektiğini ifade eden Yılmaz, Kürt meselesinin konuşulması için ifade özgürlüğü başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi.

Yeni bir Anayasa yapılmasını isteyen Yılmaz’ın dikkat çektiği bazı öneriler şöyle:

  • “Çatışmanın tarafları arasında müzakereyi mümkün kılacak bir diyalog mekanizması kurulmalı; kalıcı bir barış ortamını sağlamak için çatışmasızlık hali sağlanmalıdır.
  • Siyasi partiler Kürt meselesinin çözümüne dair niyet ve program ortaya koymalıdır.
  • Abdullah Öcalan’ın sürece dahil olabilmesi için uygulanan tecrit politikalarına son verilmelidir,
  • İnsan haklarına dayalı, çoğulcu, kapsayıcı ve sivil bir Anayasa ivedi olarak gündeme alınmalı; Anayasa’nın toplumsal uzlaşı sağlamadaki rolü pekiştirilmelidir.
  • Kürtlerin seçme ve seçilme ile temsil hakkını ortadan kaldıran uygulamalara son verilmelidir.
  • Kürt meselesinin demokratik yöntemlerle çözümü için Kürt ve muhalif siyasetçilerin siyaset yapmalarının önündeki engeller kaldırılmalı; sivil siyasetin önü açılmalıdır,
  • Kürtçe’nin hayatın her alanında kullanımının önündeki tüm engeller kaldırılmalı, Kürtçe’nin Kürt meselesi bağlamındaki önemi göz önünde bulundurulmalıdır.”

Yılmaz, bildirgede yer alan önerilerin aynı zamanda muhataplarına bir çağrı olduğunu da sözlerine ekledi.

VOA