Kürt siyasetinde toparlanma sadece isim değişikliğiyle olur mu?
“Genel başkan değişikliği değişime yol açmaz”
Kürt siyasetinde toparlanma sadece isim değişikliğiyle olur mu?
DİYARBAKIR —
Yeşil Sol Parti’nin isim değiştirerek Hakların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) adıyla yoluna devam etmesiyle, Kürtlerin ağırlıkta olduğu 11’inci parti siyaset sahnesinde yer aldı.
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinden sonra değişim kararı alan Kürt siyaseti partinin ismini ve yönetimini değiştirdi. Peki bu değişim toparlanma için yeterli olacak mı?
HDP’nin Anayasa Mahkemesinde devam eden kapanma davası nedeniyle, Kürt siyaseti Yeşil Sol Parti çatısı altında girdiği seçimlerden sonra eleştirilerin hedefi oldu.
Eleştirilerin nedeni Yeşil Sol Parti’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde desteklediği Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanamaması ve oyların düşmesiydi.
Eleştirilerin hedefindeki Yeşil Sol Parti değişim kararı aldı. Karar doğrultusunda partinin ismi ve eş genel başkanları değişti. Peki bu değişiklikler toparlanma için yeterli mi? VOA Türkçe bu soruyu siyaset uzmanlarına sordu.
"Yenilenmeye, ufku yeniden inşa etmeye ihtiyaç var"
Akademisyen Cuma Çiçek, kongrenin sokakta bir heyecan yaratmadığı görüşünde. Toparlanma için ciddi bir muhasebe gerektiğine dikkat çeken Çiçek, kongrenin bunu karşılamadığını söyledi.
İsim değişikliğini "geçmişe dönüş" olarak yorumlayan Çiçek, “HADEP döneminde birçoğumuzun büyükleri HADEP diyemiyordu, HEDEP diyordu. O yüzden biraz geçmişe dönüş var” dedi.
HDP’nin geçmişle bağının koptuğu yönünde sık sık eleştiriler yapıldığına vurgu yapan Çiçek, “Sanırım bu eleştiriler duyulmuş gibi ve biraz geçmişe dönme, geçmişi yeniden kucaklama, en azından sembolik olarak isme yansımış durumda. Geçmiş eş başkanlardan birinin Kürt kontenjanından tekrar başkan olması, aslında bir yenilikten ziyade, yine geçmişe dönüşü hatırlatıyor. Bu geleneği sahiplenmek önemli ama Kürt sokağının geçmişe dönmekten öte, yenilenmeye, yeni bir gelecek ufkuna, ufku yeniden inşa etmeye ihtiyaç var. Bu ufku inşa ederken bir yandan geçmişe dönmeniz, o mirası arkanıza alman almanız lazım ama bir yandan da yeni bir şey ortaya koymanız lazım” dedi.
“Bütün olumsuzluklara rağmen HEDEP’e şans verilmesi lazım”
HEDEP’in HDP’den farkının görülmesi için kongrenin tek başına yeterli olmadığını dile getiren Çiçek, Kürt siyasetinde çözülmesi gereken bazı sorunların olduğunu ifade etti. Çiçek, sorunları şöyle dile getirdi:
“Sorunlardan bir tanesi şu, yeni bir siyasi tahayyüle ihtiyaç var. 8 yıllık yıkımdan sonra yapılacak muhasebenin sonucunda, yeni bir siyasi tahayyülün, gelecek ufkunun ortaya çıkması lazım. Buna dair çok belirgin bir hikaye yok. İkincisi yeni bir siyasal öznenin ortaya çıkması lazım. HDP’nin Kürt meselesinin yeni çözüm merkezi olarak ortaya çıkması ve ‘Adres benim’ demesi lazım. Kongrede bu derece güçlü bir iddia görmedim açıkçası. Üçüncü olarak ittifak meselesi var. TİP’le, CHP’yle, sıkışmış bir ittifak var. Hem uluslararası düzlemde hem sınır ötesi bağlamında, Rojava'dan, Irak Kürdistan bölgesine, İran'dan Türkiye'ye kadar bütün Kürt sahasında ya da Türkiye'deki Kürtler içi ittifak bağlamında yeni bir ittifak siyasetine ihtiyaç var. Küresel ölçekten biraz Kürt sahasına, Kürt sahasından Türkiye ölçeğine bir yeni ittifak lazım. Kürtlerin dostları kimlerdir? Kürtlerin kendi iç birliktelikleri nasıl sağlanacak? Şu an buna dair çok belli mesajlar yok açıkçası.”
Çiçek, çözüm sürecinin ardından Kürt siyasetinde yıkım yaşandığını savunarak, buna ilişkin yapılması gereken muhasebesinin hala yapılmadığını söyledi. Çiçek, kongrenin tek başına yorum yapmak için yeterli olmadığına da dikkat çekerek, bütün olumsuzluklara rağmen, HEDEP’e şans verilmesi gerektiğine belirtti.
“Genel başkan değişikliği değişime yol açmaz”
Diyarbakır merkezli Rawest Araştırma Şirketi Müdürü Roj Girasun da kongrenin değişime yol açmadığı görüşünde.
HEDEP’in lider partisi olmaması nedeniyle, genel başkan değişikliklerinin çok anlam ifade etmediğine vurgu yapan Girasun, “Bu anlamda Kürt siyasetinde eş genel başkan değişiklikleri üzerinden ne siyasetin rota değişikliğine dair bir şey okunabilir ne de bir kan kaybı varsa bu kan kaybı durdurulabilir. Asıl mesele HEDEP’nin yeni dönemde nasıl bir siyasal söylem kuracağı? Kongredeki mesajlar üzerinden eğer bir politik rota değişikliğini okuyabilirsek, politika değişikliği sinyali var ise özellikle üçüncü yol vurgusu, Öcalan vurguları vardı. Bunlar da belki 23 Haziran İstanbul seçimleri öncesinde Öcalan’ın mektubunun yeterince anlaşılamadığı veya muhalefete fazla angaje bir Kürt siyaseti olduğuna dair öz eleştiriler barındırıyor. Yeni politik aktör olma, bir politika değişikliği, bir politika arayışı olacaksa, bu belki daha yapısal bir dönüşme ve değişime alan açabilir. Kongreyle, bir genel başkan değişimiyle ya da tüzükteki belli değişiklerle belli açılımlarla bu kan kaybını durdurulamaz” diye konuştu.
Kürt siyasetinin önünde yapısal problemler bulunduğuna vurgu yapan Girasun, bu sorunların çözüm imkanlarının da sınırlı olduğunu dile getirdi.
HDP’nin çözüm sürecinde kurulan bir parti olduğunu ancak çatışma sürecinde siyaset yürüttüğünü savunan Girasun, “Çözüm sürecinde kurulan bir partinin, çatışma dönemine uyum sağlaması da biraz zor oldu. Bu sancıyı yaşıyor. Yapısal problemlerden kastım bu. HDP’nin fikir babası Öcalan cezaevinde ve önceki dönemlerden farkı olarak yaklaşık 8 yıldır, neredeyse hiç kendisiyle görüşülmedi. Bu bir liderlik krizine sebebiyet veriyor. Kürt siyasetinde 20- 25 tane genel başkan değişti ama bir kişi aslında bu hareketin doğal liderlerinden birisi oldu, o da Demirtaş. Demirtaş da yaklaşık 7 yıldır cezaevinde ve HDP ile arasındaki gerilim, gerginlik, soğukluk biliniyor. Biraz Demirtaş geri çekildi. Bir süredir ifade ettiğim türbülans ve fetret hali, yapısal durumdan kastım bu. Bu türbülanstan çıkabilmesi de tek başına HEDEP’in alacağı kararlar, kongrede önüne koyduğu hedefler ve genel başkan değişiklikleriyle aşılabilecek bir şey değil” şeklinde konuştu.
Değişimin sadece Türkiye içindeki dengelerle alakalı olmadığını belirten Girasun, “HEDEP bugün bir karar verir ama yani Suriye'deki başka gelişmeler, sınır ötesindeki başka gelişmeler bu kararı kökten değiştirebilir. Yani bu anlamda hani HEDEP’in imkanları da sınırlı" değerlendirmesinde bulundu.
VOA