Kürt Sorunu Yeniden Gündemde: Bahçeli'nin Tokalaşması Yeni Bir Sürecin Habercisi mi?
DEM Parti ve Ahmet Türk’ten Destek
Kürt Sorunu Yeniden Gündemde: Bahçeli'nin Tokalaşması Yeni Bir Sürecin Habercisi mi?
ŞEHİTLER ÖLMEZ / TÜRKİYE
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de DEM Parti Eş Genel Başkanlarıyla tokalaşması, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Bu beklenmedik hamle, önce Bahçeli’nin insani bir jesti olarak yorumlandıysa da, sonrasında yaşanan gelişmeler bunun ötesinde bir anlam taşıdığına işaret ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çarşamba günü yaptığı açıklamalar da Bahçeli’nin adımına verdiği desteğin ötesine geçti ve yeni bir çözüm sürecinin işaretlerini verdi.
DEM Parti ve Ahmet Türk’ten Destek
DEM Parti kanadından gelen açıklamalar, bu adımın elinin tersiyle itilmediğini gösteriyor. Özellikle Ahmet Türk’ün sağduyulu yaklaşımı dikkat çekiyor. Türk, "Siyasetçilerin birbirleriyle sohbet edeceği bir ortamın olması değerli. Kürtler de bu işin silahla çözülemeyeceğini görmeye başladı. Atılacak doğru adımlar sonucunda sıkıntı da olmaz," diyerek barışçıl bir sürecin kapısının aralanabileceğini belirtti.
Ancak Türk’ün açıklamaları, bu sürecin kolay olmayacağını da vurguluyor. Kürt halkının haklarının içselleştirilmediği sürece, demokratik bir çözümün mümkün olamayacağını ifade eden Türk, özellikle samimiyet testine dikkat çekti.
Güven Sorunu ve İktidarın Politikaları
İktidarın, çözüm sürecinin başarısız sona ermesinden bu yana izlediği kayyım politikası, HDP/DEM Partili siyasilerin hapse atılması gibi adımlar, bölgede derin bir güven sorununa neden oldu. Aynı zamanda PKK’nın Suriye’de elde ettiği alanları kullanarak çözüm sürecini torpillemesi, samimiyet testinin sadece iktidar için değil, muhalefet ve PKK için de geçerli olduğunu ortaya koydu.
Bugün Türkiye’de terör tehdidinin minimuma inmesi, PKK’nın değil, iktidarın güvenlik politikalarının bir sonucu olarak görülüyor. Ancak son 10 günlük gelişmeler, 2023 seçimleri öncesinde yükselen ‘yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?’ havasının ötesinde bir gerçeklik taşıyor.
DEM Parti ile Yakınlaşma İhtiyacı
İktidar, DEM Parti ile net bir çerçeve belirlememiş olsa da, bu yakınlaşmanın ihtiyacını hissettiği açık. Bölgedeki İsrail kaynaklı gerilim ve iç siyasetteki endişeler, Türkiye’yi bölge ülkeleriyle daha yakın bir diyalog kurmaya mecbur bırakıyor. Bu durum, DEM Parti ile iktidar arasındaki diyaloğun zorunluluğunu artırıyor.
DEM Parti ise muhalefete verdiği desteğe rağmen, hakkaniyetli bir iletişim kurma konusunda zorlanıyor. Bu yorgunluk, Kürtler arasında güçlü bir iktidarla ittifakın daha verimli olacağı yönündeki eğilimle birleşiyor.
Türkiye’nin Önünde Zor Bir Yol Var
Tüm bu gelişmelere rağmen, Türkiye’nin önünde uzun ve zorlu bir süreç olduğu aşikar. Ahmet Türk’ün, "Zaman gösterecek. Bu açıklamaları ne değersiz görelim ne de abartalım," sözleri bu süreçte önemli bir dengeyi ifade ediyor. 2016’dan bu yana siyaset mühendisliğiyle ayakta duran iktidarın, siyasal bir çerçeve üreterek başarı sağlaması kolay olmayacak.
Ancak bu on günlük psikoloji, Türkiye’nin siyasal buzlarını eritme potansiyelini de ortaya koyuyor.
Kaynak: Osman Sert / Karar