Kürtler, Kürt Siyasetçiler, Kamplaştıran Kürt Siyaseti ve Şehit Aileleri!

Siyasetçilere malzeme lazım!

Kürtler, Kürt Siyasetçiler, Kamplaştıran Kürt Siyaseti ve Şehit Aileleri!




YUSUF İNAN YAZDI...

Kürtler, Kürt Siyasetçiler, Kamplaştıran Kürt Siyaseti ve Şehit Aileleri!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Siirt'in Kurtalan ilçesinde yaptığı esnaf ziyaretinde sürpriz bir tepki ile karşılaştı…

Cemil Taşkesen adlı esnafın “Burası Kürdistan”sözleri Türkiyede tartışma konusu oldu.

Bu konuda Diyarbakır Barosu, AK Parti Genel Merkez MKYK üyesi, 23.Dönem Milletvekili Abdurrahman Kurt, DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Yeneroğlu, HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) ve Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) de bir dizi açıklamalarda bulundu.

SehitlerOlmez.com olarak ifade özgürlüğüne saygı duyuyoruz. Yasalara da uyulmasını, Türk Milleti'nin hassasiyetini önemsiyoruz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nunKürt sorununu HDP ile çözebiliriz açıklaması ile başlayan tartışmalara da sıcak yaklaşmış, bu konuda herkesi konuşmaya davet etmiştik.

Bu konudaki görüşlerimizi, “HDP’liler, Demirtaş, İmralı ve Kandildekiler de konuşmalı!” başlıklı köşe yazısında detaylı bir şekilde açıklamıştık.

2009 yılında Oslo’da başlayan ve devam eden Çözüm Süreci’ne de destek vermiştik.

Şehit Anası ile Terörist Anasının kucaklaşmasını örnek göstererek; “Analar Affetmişse, başkasına söz düşmez” demiştik.

O günlerde SehitlerOlmez.com Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni olarak "Acı reçete ülkemizin bütünlüğü için iyi gelecek" başlıklı köşe yazım üzerine Aktüel dergisine konuşmuştum.

O günden bu güne fikrimiz değişmedi.

Biz ülkede barış ve kardeşlik istiyoruz, huzur istiyoruz. Bunun sağlanması için de Kürt kardeşlerin siyasetçilerin tuzağına düşmemesini talep ediyoruz.

Siyasetçilere malzeme lazım!

Kürt siyaseti adıyla bir şeyler uyduracaklar ki, TBMM'ye gidebilsinler. Aksi halde ortaya koyabilecekleri bir birikim, Kürtlere verecekleri bir fayda yok!

Kürt kardeşler, artık gerçekçi düşünmek zorunda. Siyasetçilerin uydurduğu, Türk – Kürt ayrışmasının yaşandığı kimlik siyasetine pirim vermemelidirler.

Türkiye'de yaşayan Kürt nüfustan fazla Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde, Amerika'da yaşayan Kürt nüfus var.

Tüm dünyaya dağılmış Kürt kardeşlerin çocukları; Türkçe, Kürtçe, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça vs konuşabiliyor.

Avrupa’da en güzel okullarda okuyorlar.

Ben o çocuklarla uzun uzun konuştum. Onlarla bir dizi röportaj yaptım. O çocuklar Siirt'teki esnaf kardeşimiz gibi düşünmüyorlar.

25 yaşındaki Kürt kızına kiminle evlenmek istersin diye sorduğumda, “Türk ve Kürt biriyle asla evlenmem” demişti.

Neden diye sorduğumda, "Her iki kültür de biz kadınları köle sanıyor! Biz köle değiliz. İngiliz veya Alman biriyle evlenmek istiyorum", demişti.

Röportajı yaparken annesi ve babası da yanımızdaydı!

Şok oldular!

Avrupa'daki, Amerika’daki, dünyanın farklı ülkelerindeki Kürt kardeşlerin çocukları bir gün bu topraklara dönecekler…

Onlar;

Burası Kürdistan, demeyecek!

Kürt kimliğimiz inkar ediliyor, demeyecek!

Kürtçe, yok ediliyor demeyecek!

Demiyorlar da…

Onlar Türk ve Kürt Kültürü’nün dayattığı geleneklere baş kaldırmış durumdalar…

49 yaşındaki Kürt kadını 28 yıllık kocasını evden atmış.

Nedeni sorduğumda, “Abi bu adam ne Türk, ne Kürt, İngilizler bile bundan daha fazla kültürüne bağlı. Biz çocuklarla devletin verdiği yardımlarla yaşıyoruz. Hepsi okullarına gidiyor. Ben Siirt'ten 1987 yılında çıkan Kürt kızı değilim. Annemi, babamı, ailemi özlediğim için acaba geri dönsek orada yaşayabilir miyiz düşüncesiyle çocuklarla Türkiye'ye, Siirt’e döndük. Bir hafta zor kaldık, Siirt'ten ailemizden ve Türkiye’den kaçtık. Hiç değişmemişler. Hala 1987 yılında bıraktığım yerdelerdiye anlatmıştı.

Biz burada Türk – Kürt değiliz, biz burada insan olduğumuzu anladık” dedi…

Kürt kardeşler, Türk ve Kürt siyasetçiler 18. - 19. Yüzyıl kimlik siyasetinden, geri, bağnaz, kamplaştırarak insanları kullanma, yönetme stratejisinden vazgeçmelidir.

Hep beraber Türkiye’nin daha fazla yaşanabilir olması için mücadele etmeliyiz.

Daha demokratik bir ülkeyi inşa etmek için çalışmalıyız.

Ben Türk’üm… 

Ailemizde Kürt gelin de var, Rus gelin de var!

Onların çocukları Türk mi, Kürt mü, Rus mu?

???

PKK da çıkış arıyor.

Abdullah Öcalan kendi haline bırakılsa, o da dünya ile entegre olalım, diyecektir.

Türkler ve Kürtlerin, asırlık birbirine kenetlenmiş, iç içe geçmiş bir kardeşliği var.

Şimdi hem Türklerin, hem de Kürtlerin tüm dünyaya yayılmış her milletten kardeşi var…

Biz bu ülkede yaşıyoruz.

Köklerimiz, atalarımızın mezarları bu topraklarda…

Kader birliğimiz var!

Artık birbirimize, "siz – biz" diye seslenemeyiz!

Gelecek nesillere daha iyi bir hayat vadeden, barış ve demokrasi vadeden siyasetçilere destek vermeliyiz, baskıcı zihniyetlerle bağlarımızı koparmalıyız.

Aksi halde tüm dünyaya savrulmuş bu ülkenin çocukları bu topraklara bir daha dönmeyecek…

Binlerce Türk ve Kürt genci neden birbirine silah doğrultuyor?

Birlikte yaşamak varken, bu ülkenin çocukları neden ölüyor?

Yetmez mi?

Çocuklarımızın siyasetçilere meze olması yetmez mi?

Bence yeter!

Siz de salim kafa ile düşünürseniz, YETER diye çığlık atacaksınız.

Hep beraber çığlık atalım!

YETER… YETERRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRR

Artık bu ülkenin çocukları ölmesin…

Analar ağlamasın!

*

Foto: Kürt çocuklarına öğretmenlik yapmak için gittikleri köylerde şehit edilen öğretmenler...

*

Batman'ın Kozluk ilçesinde Müzik öğretmeni  olan Şenay Aybüke Yalçın  şehit edildiğinde 22 yaşındaydı...

Şimdi bu pencereden bakarak, siyasetçilerin Siirtli esnafın gözaltına alınması sonrasında yaptığı açıklamaları okuyunuz.

Gördüğünüz gibi hepsi sizi ve bizi meze yapma peşinde!

Onlara malzeme lazım…

İhtirasları uğruna sizin ve bizim çocuklarımızı siyasetlerine, makamlarına, mevkilerine meze yapmak isteyenlere fırsat vermeyin, vermeyelim…

Bu ülkeye hamaset lazım değil!

Aş, iş, demokrasi, adalet ve huzur lazım!

İŞTE O AÇIKLAMALAR...

Cemil Taşkesen adlı esnafın, "Dilimiz inkar ediliyor, kimliğimiz inkar ediliyor, 'Kürdistan' inkar ediliyor. Biz buna karşıyız. Şu an sizin bulunduğunuz yer 'Kürdistan'dır ama ne yazık ki Meclis'te bu 'Kürdistan' inkar ediliyor." sözleri üzerine Kurtalan Cumhuriyet Başsavcılığınca "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan soruşturma başlatıldı.

*

Diyarbakır Barosu Taşkesen’in gözaltına alınmasına yönelik “Kürt kimliği, dili, coğrafyası kapsamında Kürdistan tanımlamasının suç olarak nitelendirilmesi ve soruşturmaya konu edilmesini kabul etmiyoruz. Hukuki güvenlik hakkı ve düşünce ve ifade hürriyeti ihlal edilerek hakkında soruşturma başlatılan ve gözaltı işlemleri devam eden Cemil Taşkesen ivedilikle serbest bırakılmalıdır” açıklamasında bulundu.

AK Parti Genel Merkez MKYK üyesi, 23.Dönem Milletvekili Abdurrahman Kurt, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir videosunu paylaşarak “Siirt’te bir vatandaşımızın oldukça medeni bir üslupta düşüncesini ifade etmesine gösterilen aşırı tavır neyin alameti? Kim bu tavrı ne adına sergiliyor? Tarihi gerçekleri yok etmeye çalışmak nedir?” sorularını sordu.

 “Kürdistan coğrafi bir tanım, fobiden kurtulun”

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Yeneroğlu, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Taşkesen’in gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu kaydetti:

Siirt'te bir esnafın Kürdistan tanımını kullanması sebebiyle hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan soruşturma açılıp gözaltına alınması tam bir akıl tutulmasıdır. Bir savcının siyasi iklime göre suç uydurup hukuku araçsallaştırması kabul edilemez.

Bir savcının AİHM içtihatlarından bihaber olması ne kadar ayıp ise, Başbakan iken “Kürdistan kelimesini o Meclis zabıtlarında görecekler” diye çıkış yapan Cumhurbaşkanı’nın yargıya tam manasıyla hükmettiği bir ortamda “Kürdistan” ifadesinin suç sayılması bir o kadar utanç verici.

Kürdistan coğrafi bir tanımdır, özellikle kamu gücünü kullananların bu kavram fobisinden kurtulması şarttır. Ülkemde fikir hürriyetinin can çekiştiği bir gerçek ama ilkelliğin de bir sınırı olmalı... Bu trajikomik zorbalık için vatandaşımızdan derhal özür dilenmeli!”

Kürdistan kelimesi yasak mıdır?

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle “Burası Kürdistan’dır” diyen esnaf Taşkesen’in gözaltına alınmasını sordu.

 Gergerlioğlu “Kürdistan kelimesi yasak mıdır? Eğer yasaksa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürdistan dediği ifadeleri sosyal medyada dolaşımdayken sadece Cumhurbaşkanı için mi serbesttir?” sorusunu yöneltti.

*

PSK ve PAK'tan tepki

Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) de Taşkesen’in gözaltına alınmasına ilişkin “Gözaltına alınan esnafın “suçu” ise örgüt propagandası yapmak! Kürdistan partilerin değil bir halkın ülkesidir, Kürd dili kadim bir dildir, partilerin değil. PSK, Cemil Taşkesen’in gözaltına alınmasını protesto eder, başta bölge baroları, ihsan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere, tüm siyasi partileri ve duyarlı kesimleri seslerini yükseltmeye çağırır” dedi.

Taşkesen’in gözaltına alınmasına ilişkin Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) de Taşkesen’in sözlerinin ‘terör propagandasıyla’’ ilgisi olmadığını belirterek “Cemil Taşkesen  Kürt kimliği, Kürt dili ve Kürdistan gibi en temel gerçeklikleri dile getirmiştir. Bu sözlerin dile getirilmesi,  düşünce özgürlüğü kapsamında da en temel meşru bir haktır. Sadece görüşlerini dile getirmiş olmaktan dolayı Cemil Taşkesen’in gözaltına alınmasını kınıyor, Cemil Taşkesen derhal serbest bırakılmalıdır diyoruz. Tüm siyasi partileri, başta Barolar olmak üzere sivil toplum kuruluşlarını, düşünce özgürlüğü savunucularını,  halkımızı , Cemil Taşkesen’e sahip çıkmaya çağırıyoruz” açıklamasında bulundu.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]