Kurumsal LGBT destekçiliğine karşıyız

“Renkleri ve gökkuşağını kirlettiler”

Kurumsal LGBT destekçiliğine karşıyız




AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza DAĞ, İzmir’de LGBT tartışmasına ilişkin açıklamada bulundu. Yaptığı açıklamada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal olarak LGBT destekçiliği yaptığını belirten DAĞ “Bizim renkler üzerinden bir rahatsızlık duymamız söz konusu değildir. Üzerinde durduğumuz konunun özü, Tunç Soyer Belediye Başkanı olduktan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal olarak verdiği destektir.” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza DAĞ, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik LGBT eleştirilerine devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin personel girişinde bulunan kolonların 197 bin lira harcanarak LGBT renklerine boyandığını söyleyen ve bu duruma sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla tepki gösteren DAĞ, konuya ilişkin yaptığı açıklamada “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2019 yerel seçimi öncesinde Bir dernek tarafından hazırlanan ‘LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü’ nü imzaladı. Seçimden sonraki süreçte ise artık bu protokole bağlı olarak sözlerini yerine getirmek için bazı hamleler yapmaya başladı. Bunun en somut örneği protokolde yer alan bir maddeye bağlı olarak, Belediye Meclisi’nde Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu’nun adının Toplumsal Cinsiyet Eşitliği olarak değiştirilmesi ve bu komisyona malum derneğin logosuna benzer bir logo tasarlanmasıdır.

Renkleri ve gökkuşağını kirlettiler”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın İzmir’de bulunan Toprak Mahsulleri Ofisi’nin de rengârenk boyalı olduğu yönündeki açıklamasına cevap veren Hamza DAĞ, konuyu gündeme getirme sebeplerinin Tunç Soyer’in LGBT dernekleri için ortaya koyduğu çalışmalar olduğunu belirtti ve açıklamasını şu şekilde sürdürdü.

Burada çok açık bir şekilde simgesel bir kullanım ve anlam yüklenmesi söz konusudur. Bahsi geçen bina rahmetli Ahmet Piriştina döneminde boyanmıştır. Sayın Piriştina ile ilgili düşünüldüğünde akıllara LGBT gelmemesi doğaldır. Çünkü kendisinin bu zihniyete yönelik desteği bulunmamaktadır. Fakat şu an yapılanlar ise verilen bir taahhüdün pratiğe dönüşmesi halidir. Kendisi bir protokol imzalamış ve bu derneklere onların mutlulukları için çalışacağına, onları stratejik plan hazırlama sürecine dâhil edeceğine söz vermiştir. Örneğin; İsveç Konsolosluğu ile ortak organize ettiği ‘Gökkuşağı Film Günleri’ adında bir etkinliğe belediyeden salon tahsis edilmesi, akla gelen ilk örnektir. AK Parti, kimliği ne olursa olsun, bu ülkede, herkesin eşit vatandaş olarak yaşamasının önünü açtı. Ancak toplumsal ifsada sebebiyet verecek sapkınlıklar karşısında da net bir tavır aldı. Dolayısıyla, bizim ne renkler ne de gökkuşağı ile herhangi bir derdimiz olamaz. Biz net olarak, LGBT derneklerine verdiği sözleri yerine getirmek için kamuya ait alanları onların istediği gibi boyayan, imzaladığı protokolün gereğini yerine getirmek için, bu topraklara ait olmayan değerleri toplumumuza dayatmayı hedef edinen ve bunu meşrulaştırmaya çalışan eylem ve söylemlere karşıyız. Kültürümüz, geleneklerimiz ve yaşantımız, ne kadar hoşgörüyü ve iyiliği salık veriyorsa da bizim bu kültüre ve yaşantıya yönelik yürütülen tehdidin tüm varlığımızla karşısında durmamız icap etmektedir. Değerlerimizi ve geleceğimizi, toplumsal bir ahlakî bozukluğun pençesine teslim edemeyiz.

Eğer Tunç Soyer çıkıp “yapılanların LGBT ile herhangi bir ilgisi yoktur. Bizim İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kesinlikle bu derneklere bir desteğimiz bulunmamaktadır’ diyebilirse, saygı duyarız. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sistematik kurumsal desteğine karşıyız. Renkleri ve toplumu kirletmelerine izin veremeyiz.