Laçin: Sokak satıcıları, şamaroğlanı değil

Laçin: Sokak satıcıları, şamaroğlanı değil

İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin, İstanbul Beyoğlu Belediye zabıtasının su satan seyyar esnafı tokatlamasını kınadı. Laçin, “Bu zor dönemde, kar kış demeden evine bir ekmek götürmeye çalışan seyyar satıcıya yapılan kimse tokat atamaz. Seyyar satıcılar ve sokak sanatçıları kimsenin şamaroğlanı değildir” dedi.

Seyyar satıcıların yasaklar nedeniyle pandemi sürecinde sokağa bile çıkamadığını, çıksa bile zabıta terörü ile karşılaşabildiğini söyleyen İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin bunun son örneğinin İstanbul’da yaşandığını belirtti. Meclis binasında üyeleriyle birlikte yaşananları kınayan Laçin, “Beyoğlu Belediyesi’ne bağlı zabıta ekiplerinin seyyar su satan bir esnafı tokatladığı görüntüler vatandaşlarımızın ve bizlerin vicdanını yaraladı. Böylesine insanlık dışı muameleye karşı Beyoğlu Belediyesi’nin başlattığı soruşturmanın sonucunu da yakından takip ediyoruz. Kimse sokak satıcılarına ve sanatkarlarına şamaroğlanı muamelesi yapamaz” diye konuştu.

TUNÇ SOYER’E ÇAĞRI

Yaşanan sorunların seyyar esnafın kayıt alınmasıyla çözülebileceğini de sözlerine ekleyen Başkan Laçin, “Parti liderlerimizden milletvekillerimize, belediye başkanlarımızdan zabıta müdürlerimize kadar her düzeyde yaptığımız görüşmede, insanca çalışabilmek için çözüm önerilerimizi sunduk. İzmir’de benzer görüntülerin ve mağduriyetlerin yaşanmaması için başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer olmak üzere tüm belediye başkanlarımıza birlikte çözüm üretme çağrımızı yineliyoruz” ifadelerini kullandı.

DÜKKANLARDAN UZAKTA YER GÖSTERİLSİN

Sabit esnaftan ve dükkanlardan uzak noktalarda kimsenin işine zarar vermeyecek şekilde kendilerine alan gösterilmesini istediklerini vurgulayan Laçin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gösterilecek bu alanda da devletimize vergimizi, belediyemizi işgaliyemizi ödeyelim ve sigortalı, güvenceli bir şekilde; zabıtayla da karşı karşıya gelmeden çalışalım. Bizim tek istediğimiz, akşam evimize bir lokma ekmek götürebilmek. Böylece İstanbul’dakine benzer olayların yaşanmasının da önüne geçilir.”