Lösemi olan Hakan Dağdeviren'in dedesi: "Anne ve babası yanında olmalı"
"Hakan herkesin yükünü üzerine almış"
Lösemi olan Hakan Dağdeviren'in dedesi: "Anne ve babası yanında olmalı"
Lösemiye yakalanan 11 yaşındaki Hakan Dağdeviren'in annesi ve babası Gülen yapılanmasına mensup oldukları gerekçesiyle 2.5 yıldır tutuklu. Hakan'ı, yaşadıklarını ve talebini dedesi Ali Dağdeviren DW Türkçe'ye anlattı.
Hakan Dağdeviren'in dedesi, Hakan'ın babası ve ablasıyla fotoğrafını gösteriyor
Lösemiye yakalanan 11 yaşındaki Hakan Dağdeviren'in hastanede, anne ve babasından uzakta tedavi görüyor. Hakan'ın annesi Sabriye Dağdeviren ve babası Gökhan Dağdeviren, Gülen yapılanmasına mensup oldukları gerekçesiyle 2018 yılında tutuklandı. Anne Sabriye Dağdeviren'in terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle aldığı 6 yıl 10 ay 15 günlük ceza onanırken, baba Gökhan Dağdeviren'in örgüt yöneticiliği ile aldığı 19 yıl 6 ay hapis cezası Yargıtay aşamasında.
"Hakan herkesin yükünü üzerine almış"
Ebeveynleri tutuklandığında henüz 8 yaşında olan Hakan, babaannesi ve dedesiyle birlikte yaşamaya başladı. Aydın'dan, anne ve babasının nakledildiği Eskişehir'e taşındılar. Dedesi Ali Dağdeviren bu süreçte Hakan'ın psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunu aktardı:
"Normalde çok aktif bir çocuktu. Ancak bu olayların ardından içine kapandı. Psikoloğun söylediği, ‘Hakan ablasının, kendisinin, annesinin, babasının bütün yükünü üzerine almış, taşıyamıyor'"
Ocak ayında lösemi teşhisi kondu
Hakan Dağdeviren'in kamuoyunun gündemine girmesi ise geçen ocak ayında oldu. Sömestre tatilinde ablası ile anneannesinin evine, Afyon Sandıklı'ya giden Hakan'da karın ağrısı ve cilt döküntüleri meydana geldi. Daha sonra Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne getirilen Hakan'a lösemi teşhisi kondu. Tedavi için babaannesiyle birlikte hastanede kalmaya başladı.
Dede Ali Dağdeviren bu durumu oğlu ile paylaştığı anları gözyaşları içerisinde anlattı. "Tabii söylemek çok zor oldu. Üzüldü tabii, çok üzüldü. Kapalı görüşe gitmiştik" diyen Dağdeviren, oğlunun tebessümle görüşmeye geldiğini, Hakan'ın olmadığını görünce endişelendiğini, hastalığı öğrenince çok üzüldüğünü aktardı.
"Ağzında, boğazında yaralar çıktı"
Hakan ise süreç içerisinde üç kez kemoterapi tedavisi aldı. "Özellikle ikincisi zor geçti" diyen dede Dağdeviren bu dönemde Hakan'ın ağzında, boğazında yaralar çıktığını, solunum desteğine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Ayrıca Hakan'ın tedavi nedeniyle dökülen saçları tamamen kazındı.
"Ablasıyla ilikleri uyuştu"
Dede Ali Dağdeviren bunların aksine iyi haberi de verdi. Ablasıyla Hakan'ın iliklerinin uyuştuğunu, mayıs ya da haziran ayı içerisinde ilik naklinin gerçekleşeceğini aktardı. Önümüzdeki hafta içinde Hakan'ın hastaneden eve çıkarılmasının da olası olduğu bilgisini verdi.
"Ailesine en çok ihtiyaç duyduğu zaman dilimi"
"Hakan'ın annesi ve babasıyla ilişkisi nasıldı? Onları özlüyor mu?" sorusunu dedesi Ali Dağdeviren şöyle yanıtladı: "İnsan özlemez mi, benim mesela rahmetli annem 1989 yılında vefat etti. Ben hâlâ annemi özlüyorum mesela. Babamı özlüyorum. O daha çocuk. Hastanede, hasta. Onlara en çok ihtiyaç duyduğu zaman dilimi"
Sosyal medyada da Hakan'ın en azından tedavi sürecinde anne ve babasıyla birlikte olabilmesi için kampanyalar başlatıldı.
"Gergerlioğlu destek oldu"
Dede Ali Dağdeviren sanatçıların aksine siyasilerin desteğinin ise yetersiz olduğunu savundu. Ancak vekilliği düşürülen ve ardından tutuklanan HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu için ayrı bir parantez açtı: "Gergerlioğlu bir insan olarak, bir vicdan sahibi olarak bize destek oldu. O mübarek insanı da aldılar içeri, döve döve, vura vura… Ya bir tek milletvekili dahi çıkıp, siyaset adamları çıkıp da konuşmadı ya. Konuşmadı."
"Bırakmayacaklarını düşünüyorum"
Ali Dağdeviren son olarak talebini dile getirerek, "Sadece Hakan değil, şu an gerçekten hasta olan, rahatsız olan, zor noktada olan insanlar, bebekler var. Bunların yanında ya annesi, ya babası, ya da ikisi de yok. Böyle olmaması gerekiyor" dedi. Ancak bir ek de yaptı: "Ha bırakacaklar mı, bırakmayacaklar. Ve inanıyorum, bırakmayacaklarına inanıyorum. İstemiyorlar çünkü"
Batu Bozkürk
Deutsche Welle Türkçe