Manavgat ağır yaralı: Manzara korkunç
Yangın söndürme uçakları ve helikopterlerin yanı sıra orman işçileri ile itfaiye ekipleri söndürme çalışmalarına katıldı.
Manavgat ağır yaralı: Manzara korkunç
Antalya'nın Manavgat ilçesinde çarşamba günü öğle saatlerinde 4 farklı noktada başlayan yangına müdahale sürüyor. Yangının yol açtığı yıkım ise havadan görüntülendi.
Yangın söndürme uçakları ve helikopterlerin yanı sıra orman işçileri ile itfaiye ekipleri söndürme çalışmalarına katıldı.
Yangının büyük bir alanda etkili olması nedeniyle birçok ev kullanılmaz hale geldi. Vatandaşlar eşyalarını alamadan evlerini terk etti. Bazı evlerde ise yangının hala devam ettiği görüldü. Mahallede otomobiller, iş makineleri ve bir itfaiye aracı yanarak metal yığını haline geldi.
Manavgat’ta 42 mahallenin etkilendiği yangında 27 mahalle tahliye edildi. 18 bin aboneye elektrik ve su verilemeyen Manavgat’ın Belediye Başkanı Şükrü Sözen, ilçenin Türkiye’de yaşanmış tarihin en büyük yangın felaketlerinden birisiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
Manavgat’ta ormanlık alandaki yangın ise ilçedeki Çardak ve Kaçarlar mahallelerindeki yerleşim alanlarını tehdit etmeye başladı. Bunun üzerine görevliler, mahallelerde oturan vatandaşların teyakkuzda olmalarını ve evlerini boşaltmalarını istedi. Bazı vatandaşlar, eşyalarını ve hayvanlarını alarak bölgeden uzaklaşmaya başladı. Bazıları ise gözyaşlarıyla yanan alanları izliyor.
Ekipler, söndürme çalışmalarında, ağır taşıtların ve iş makinelerinin yanan alanlara rahat müdahale edebilmesi için yol kenarlarına araç park edilmemesi yönünde uyarılarda bulunuyor.
İKİ ORMAN İŞÇİSİ HAYATINI KAYBETTİ
Manavgat’ın Gebece Mahallesi Gülen Dağı Beloluk mevkisinde, dün öğleden sonra kuvvetlenen yangına müdahalede bulunulan arazöz devrilerek, alevler arasında kaldı. Arazöz sürücüsü Niyazi İskarca ve yangın işçisi Ali Hüseyin Karakaya, yaralı olarak araçtan çıkıp, uzaklaştı. Orman işçileri Erol Tolka ve Yaşar Cinbaş ise yanan arazözden çıkamadı. Yaralı ilçiler, bölgeye gelen sağlık ekibi tarafından yapılan müdahalenin ardından ambulansla Manavgat Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Gece boyu bölgede yapılan arama çalışmalarına AKUT ekibi de destek verdi. Orman işçileri Erol Tokla ve Yaşar Cinbaş’ın, Beloluk mevkisinde yanan arazözdeki cansız bedenlerine ise sabah saatlerinde ulaşıldı.
Manavgat’ta sert esen rüzgarın etkisiyle yangınlar birçok alanda etkisini sürdürürken, itfaiye ve Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı ekipler zaman zaman zor anlar yaşadı. Yüksekliği 15 metreyi bulan alevlerle burun buruna gelen işçiler, arazöz yardımıyla ormanlık alandan karayoluna güçlükle çıkabildi.
“BİR ANDA ALEVLERİN İÇİNDE KALDIM”
Dün akşam saatlerinde Manavgat’ın Gebece Mahallesi’ne sıçrayan orman yangınına müdahale ederken yanarak yaralanan ve Manavgat Devlet Hastanesi’nde tedaviye alınan Bergama Orman İşletme Müdürlüğü orman işçisi Niyazi Iskarca, kendisine hastanede çok iyi bakıldığını, ailesiyle telefonda görüntülü olarak görüştüğünü, yarın taburcu olmayı beklediğini belirtti.
Gebece Mahallesi’nde yangına müdahale ederken çevrelerini bir anda alevler tarafından sarıldığını anlatan Iskarca, “Kendimi korumak için arazöze geri dönmeye çalıştım ama başaramadım, orada bulunan bir kepçeye sığınarak alevlerin arasından çıktım. Her şey bir anda oldu” dedi.
“İZİNLİYDİM AMA YANGIN VARKEN YATAMAZDIM”
Manavgat’ta yangının çıktığı ilk gün Bergama’dan hareket ettiklerini söyleyen Iskarca, “Aslında ben izinliydim, şehit olan arkadaşım Erdal ile bir arkadaşımız gelecekti. Böyle büyük bir yangın varken ben evde yatamazdım, iznimi iptal ettirdim Manavgat’a gelen kafileye ben de katıldım” diye konuştu.
“MANAVGAT’TAKİ YANGIN GİBİSİNİ İLK DEFA GÖRDÜM”
13 yıldır yangınlara müdahale ettiğini anlatan Niyazi Iskarca, “Manavgat’taki yangın gibisini ilk defa gördüm, bir yandan söndürüyoruz diğer taraftan başlıyor, yangının birilerinin işi olabileceğini düşündüm” dedi.
“ARKADAŞIM İÇİN ÇOK ÜZÜLDÜM”
Hayatını kaybeden arkadaşı Erdal Tokla’nın ailesinin tek çocuğu olduğunu ve iki çocuğu bulunduğunu belirten Niyazi Iskarca, “Yangına müdahale etmek için hiç düşünmeden geldik, burada ağlayan insanlarımız varken biz kendi evimizde yatamazdık. Arkadaşım için çok üzüldüm. Sağ olsunlar burada bize çok iyi bakıyorlar, aracımız hazır yarın da buradan taburcu olup evime döneceğim. Halkımızdan tek bir şey istiyorum; yaralı ve şehit olan arkadaşlarımız için dua etsinler, başka bir şey istemiyorum” diye konuştu.
SÖZCÜ