Medya Dünyasında Şahin Alpay’ın Şaşırtan Anıları
Şahin Alpay’ın “Bir Hikayem Var” kitabı, medya dünyasındaki ilişkiler, çatışmalar ve FETÖ bağlantılarını içeren çarpıcı detaylarla dikkat çekiyor.
Editor
0
Medya Dünyasında Şahin Alpay’ın Şaşırtan Anıları
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Gazeteci Şahin Alpay’ın anılarını kaleme aldığı “Bir Hikayem Var” kitabı, medya dünyasında yeni tartışmaların kapısını araladı. Alpay’ın gazetecilik yıllarındaki çalkantılı ilişkiler ve dönemin siyasi atmosferi üzerine anlattıkları, hem şaşırtıcı detaylar içeriyor hem de dönemin medya kulislerine ışık tutuyor.
Cumhuriyet Gazetesi ve Şeker Abiler
Alpay, 1960’lı yıllarda Filistin kamplarından İsveç’e, ardından Türkiye’ye uzanan bir yolculuğun ardından Cumhuriyet Gazetesi’nde çalışmaya başladı. Ancak burada İlhan Selçuk, Ali Sirmen, Oktay Akbal ve Uğur Mumcu gibi gazetecilerin oluşturduğu milliyetçi-devletçi kanadın, kendisi gibi liberal düşüncelere sahip gazetecilere karşı tutumunu eleştirdi. Bu grubu “şeker abiler” olarak nitelendiren Alpay, Cumhuriyet’i “İlhan Selçuk’un esir kampı” olarak tanımladı.
Hasan Cemal döneminde gazetenin yayın politikasının değiştiğini, ancak İlhan Selçuk’un bu değişimi “bitirdiğini” iddia etti. Cemal’in ayrılmasının ardından Alpay da gazetedeki görevinden uzaklaştırıldı.
Baykal ve CHP’ye Danışmanlık Dönemi
Cumhuriyet’ten ayrıldıktan sonra sosyal demokrat TÜSES Vakfı’nda görev alan Alpay, burada Emre Kongar’ın desteğiyle CHP lideri Deniz Baykal’ın danışmanlığına getirildi. Ancak bu dönemde dahi Alpay’ın, CHP’nin temel ilkelerine ters düşen neoliberal politikalar önerdiği öğrenildi. Alpay, CHP’ye “6 Ok’u yıkın” tavsiyesinde bulunarak sınırsız özelleştirmeler ve serbest piyasa ekonomisini savundu.
Medya Dünyasında Çatışmalar ve FETÖ İlişkisi
Alpay’ın kitabında, medya dünyasındaki ilişkiler ve çatışmalar da dikkat çekiyor. Okay Gönensin’in kendisini sevmediğini, Hasan Cemal’in ise Güneri Civaoğlu ile çalışmayı zor bulduğunu aktardı. Sabah ve Milliyet gazetelerinde çalıştığı dönemde patronlarla yaşadığı gerilimleri de anlatan Alpay, FETÖ medyasıyla ilişkisini detaylandırdı. “Hocaefendi’ye Saygı” başlıklı yazısıyla dikkat çeken Alpay, Zaman Gazetesi’nden teklif aldı ve köşe yazarlığı yaptı.
FETÖ tarafından düzenlenen Orta Asya gezilerinden etkilendiğini ve örgütün okullarını övdüğünü belirten Alpay, Ali Bulaç’ın Gülen’den onay alarak kendisini Zaman’a kazandırdığını ifade etti.
Tartışmalı Kişilik ve Eleştiriler
Alpay, kitabında kendi görüşlerini savunurken medya dünyasında neredeyse kimseyle geçinemediğini ve sürekli eleştiriler aldığını da kabul etti. Kendi doğrularında ısrar eden bir karakter olarak çizilen Alpay, eleştirmenler tarafından da kibirli olmakla suçlandı.
Kayıp Bir Kuşağın Hikayesi
Şahin Alpay’ın anıları, Türkiye’nin medya, siyaset ve toplum tarihine dair önemli ipuçları sunuyor. Ancak Hürrem Elmasçı gibi bazı okurlar, Alpay’ın anlattıklarının kayıp bir kuşağın savrulmuş hikayesi olduğunu düşünüyor. “Ne yazık ki hepsi o kadar kibirli ki ne savrulmalarını kabul ediyorlar ne de ülkenin bu hale gelmesinden sorumlu olduklarını görüyorlar,” diyen Elmasçı, kitabı okurken hem şaşkınlık hem de hayal kırıklığı yaşadığını ifade etti.
