Mehmet Ocaktan AK Parti’yi bu ‘kör kuyu’ya kim itti?

“AK Parti böyle bir Türkiye için yola çıkmamıştı” 

Mehmet Ocaktan   AK Parti’yi bu ‘kör kuyu’ya kim itti?




Mehmet Ocaktan

Mehmet Ocaktan

AK Parti’yi bu ‘kör kuyu’ya kim itti?

Biliyorum, şu günlerde “AK Parti böyle bir Türkiye için yola çıkmamıştı” demenin anlamı da, faydası da yok. Ama yıllarca bu parti ile Türkiye’nin makus talihini yeneceğine ve koyduğu demokratik hedeflerin sahiciliğine inanmış birisi olarak yaşadığımız ‘talihsiz’ günler için hayıflanmamak mümkün değil.

Yıllarca hukukun üstünlüğünü, demokratik değerleri, özgürlükleri savunmuş ve bu konularda özellikle 2011’e kadar da önemli adımlar atmış bir iktidarın şimdi kendi geçmişini inkar ederek önceki iktidarları bile aratacak icraatlar içinde olması, bu partiye gönül verenler için derin bir gönül yarasıdır.

Talihsizliğe bakın ki bu AK Parti iktidarında Türk demokrasisi ve basın özgürlüğü açısından kaygı verici günler yaşıyoruz. Bu açıdan son günlerde gazetecileri, siyasetçileri hedef alan saldırı zinciri hepimizi endişelendirmesi gereken bir görüntüdür. Mesela doğrudan sokağı terörize etmeyi hedefleyen en son örnek, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’a yapılan çirkin saldırıdır. Aynı anda, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi, gazeteci arkadaşımız Orhan Uğuroğlu da bu saldırıların hedefi olmuştur. Bu saldırının hemen öncesinde, bir televizyon programındaki konuşmasının ardından eski Ülkü Ocakları Başkanı avukat Afşin Hatipoğlu hedef alınmıştır. Bu saldırıların organize bir yapının ürünü olması dikkat çekicidir, eğer yargı olayları “adi suç” kapsamında değerlendirirse önleyici bir sonuç olmayacaktır. Galiba bu konuda sorumluluk makamında olan bazı partilerin de “şiddet”le aralarına mesafe koymaları gerekiyor.

Maalesef son yıllarda bu tür saldırıların kolaylıkla yapılıyor olması, daha da önemlisi saldırganlara hukukun işlemez hale gelmesi saldırganları cesaretlendiren bir iklim oluşturmuştur. Hatırlayalım 2019 yılında Çubuk’taki şehit cenazesinde, ‘inek hırsızlığı’ndan cezaevinde yatan Osman Sarıgün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırıda bulunmuş ve serbest bırakılmıştı. Dahası adeta kahramanlaştırılarak eli öpülmüştü... Eğer hukukun işleyişinde zaaf görüntüleri ortaya çıkmaya başlarsa, birileri sokakta kendi kafasına göre racon kesmeye başlar ki bu toplumdaki adalet duygusuna vurulan en büyük darbedir.

Kuşkusuz AK Parti iktidarının hukuk ve demokrasi karnesindeki zayıflar, sadece son yaşananlardan ibaret değil. Özellikle son beş yılda farklı düşünen, eleştiren gazetecilerin, siyasetçilerin, sivil toplum temsilcilerinin, aktivistlerin hiçbir kanıt ve belge olmadan tutuklu olarak cezaevinde alıkonulmaları iktidarın ve Türkiye’nin demokratik görünürlüğünü zedelemektedir.

Hep dönüp dolaşıp “keşke AK Parti reformist kimliğini kaybetmeseydi” diye hayıflanıyoruz, ama bir gerçek var ki bugün AK Parti “vesayetçi” ve ulusalcı istikamette dolu dizgin ilerlemeye devam ediyor.

İyi güzel de AK Parti’yi bu “kör kuyu”ya kim itti? Mesela Boğaziçi Üniversitesi’nin kapısına kelepçe takılmasında “dış güçler”in parmağı olabilir mi? İktidarın uygulamalarını eleştiren, muhalefet eden herkesin “hain” ya da “terörist” ilan edilmesi “üst aklın” oyunu olabilir mi acaba?

Görünen o ki bu negatif gidişatın bir sahibi yok. Ama bütün bu olup bitenlere rağmen, memlekette her şeyin güllük gülistanlık olduğunu anlatmaya çalışan öyle bir yeminli ekip var ki, bunları görünce AK Parti adına üzülmemek mümkün değil.

Hiç uzağa gitmeye gerek yok, bugün AK Parti’yi savunmak üzere ‘yolda bulunup’ televizyonlara yerleştirilen “kurşun askerler”e bile baksanız, AK Parti’nin nasıl bir çıkmaz sokakta ilerlediğini rahatlıkla görebilirsiniz... Birisi çıksa acaba AK Parti millet nezdinde nasıl zaaf içinde gösterilebilir diye özel bir çalışma yapsa, herhalde bu kadar kurşun askeri ekranlara dizemezdi. Hemen hepsi, her gün ekranlardan bağırıp-çağırarak, parmak sallayarak AK Parti adına millete ayar vermeye çalışması sanırım tarihe “kara mizah” olarak geçecek görüntülerdir.

Şundan eminim ki bugün AK Parti iktidarının yanlışlarını bile avuçları kızarıncaya kadar alkışlayan çıkar odaklı “iyi gün dostları”nın hiçbirisi yarın zor günlerde AK Parti’nin yanında olmayacak ve başka bir trenle yollarına devam edeceklerdir.

MEHMET OCAKTAN / KARAR