Menopozda seks yaşamını geliştirmek için taktikler ve tedaviler
Seks yaşamının bir son kullanma tarihi var mı?
Menopozda seks yaşamını geliştirmek için taktikler ve tedaviler
Claudia Andrea Quezada Bascuñán, Asunción Ferri Morales ve Cristina Lirio Romero / The Conversation*
Menopoz söz konusu olduğunda ilk akla gelenlerden biri cinsel istekteki azalma.
Ancak bütün kadınların yaşadığı bu süreç, keşfedilmesi gereken yeni bir aşama, bir dönüşüm ve bakım dönemi olarak yorumlanmalı.
Aynı şekilde cinsel faaliyeti devam ettirebilmek için, aşağıda göreceğimiz enteresan tedavi yöntemleri de var.
Yoldaki bir durak
Kadınların adet kanamasının en az 12 ay durmasıyla başlayan menopoz, özellikle östrojen ve progesteron hormonlarının azalması nedeniyle ortaya çıkıyor.
Bazen, yumurtalıkların alınması ya da leğen kemiği bölgesine radyasyon tedavisi gibi tıbbi işlemler tarafından daha erken de tetiklenebiliyor.
Hormon değişiklikleri sadece üreme organlarının anatomisinde değil, psikolojik ve duygusal anlamda da değişikliklere yol açabiliyor.
Genital bölgedeki esnekliğin kaybedilmesi ve azalan kan akışından kaynaklanan vajinal kuruluk görülür. Kadınlar bu değişiklikleri bir ayna yardımıyla gözlemleyebilir.
Ayrıca, çıplak gözle görülemeyecek değişikliklere de neden oluyor. Vajinayı enfeksiyonlara karşı koruyan mikroorganizmalardan oluşan vajinal mikro faunası küçülüyor ve vajinal pH dengesini değiştiriyor. Bu da tekrarlayan mantar enfeksiyonlarının ana nedeni.
Büyük ihtimalle cinsel birleşme sırasındaki zorluklar nedeniyle, cinsel arzu ve libido da etkileniyor. Kuruluk, tahriş ve yanma gibi semptomlar kötü bir ağrı döngüsü ortaya çıkartıyor.
Üreme sistemindeki bu değişiklikler ve rahatsızlıklar, idrar yapmadaki değişikliklerle birlikte “genitoüriner menopoz sendromu” diye adlandırılıyor, etkilenen kadınların yaşam kalitesini düşürebiliyor.
Seks yaşamının bir son kullanma tarihi var mı?
Tabii ki hayır.
En büyük sorun tedavinin olmaması, çünkü etkilenenlerin semptomlarını ve yaşam kaliteleri üzerindeki etkilerini bilmek gerekli.
Bu yıla kadar, profesyonellerin cinsel rahatsızlıklara yol açan vajinal belirtilere dair bir anketleri yoktu.
UCLM’deki Fizyoterapi ve Hemşirelik Fakültesi’nden profesörler, bu sorunu gidermek için vajinal penetrasyondaki değişiklikleri ölçmek için bir değerlendirme aracı tasarladı.
Amaç, sağlık çalışanlarının her bir kadına yönelik tedavilere erişimleri ve bunları uygulayabilmelerini sağlamak.
Sorun tespit edilince ne yapmalı?
Öncelikle, semptomları geriye çevirebilecek basit alışkanlıklarla başlayalım:
Cinsel bölgede hijyene dikkat edin: Bu, yaşamsal önemde. Perineal bölge, sadece suyla ve asidik pH’li sabunla yıkanmalı. Bu tür ürünler vulvadaki pH dengesine benzer pH düzeyine sahip. Bu da fazla kuruluğu, kaşınmayı önleyen bir faktör. Vücut hijyeninde kullanılan sabunlar her durumda kullanımdan sonra atılmalı.
Rahat giyinin: Pamuk iç çamaşırları vulvadaki birikimden kaynaklanan nemi önlüyor ve mikro faunanın istikrarını destekliyor.
Vajinal kayganlaştırıcı kullanın: Kayganlaştırıcının amacı vajinal kuruluk nedeniyle ortaya çıkan sürtünmeyi azaltmak. Bu da acıyı ve tahrişi önleyebiliyor. Kayganlaştırıcının pH değeri daima 3,8 ve 4,5 olmalı, ozmolaretisi de (solüsyonda çözünen partikül konsantrasyonu) 370 mOsm/kg’den az olmalı.
İki yenilikçi tedavi
Ayrıca, menopozlu kadınların cinsel sağılığında uzun vadeli değişiklikler sağlayan, etkin tedaviler de var. Bunların ikisi öne çıkıyor;
Vajinal CO₂ lazeri: Devrimci bir seçenek olduğu kanıtlanmış bir tedavi. Vajinal duvarlardaki dokunun kontrollü bir şekilde yok edildiği mikro ablasyon mümkün. Bu teknikte kolajen üretimi tetikleniyor ve dokunun yenilenmesine yardımcı oluyor. Bu da vajinada gerçek bir “yaşlanmayı önleme” etkisi yaratıyor.
Son araştırmalar, lazerin vajinal epitelyumu (vücudun ve organların en iç ve dış yüzeylerini örten zarımsı doku) yeniden inşa edebileceğini gösteriyor. Aynı zamanda vajinal florada gelişimler gözlendi. Bu da kuruluğun azaltılmasını beraberinde getirebiliyor.
Non – Ablatif radyo frekansı: Isı üreten elektromanyetik dalgalar salan bir cihazla yapılıyor. Sıcaklık 40 ila 41 dereceyi aştığında, fibroblast adlı hücreler aktifleşip, daha çok kolajen üretiyor.
Bu teknik, vajinal CO₂ lazeri tedavisinden daha zahmetsiz. Şu anda leğen kemiği bölgesi sağlığında uzmanlaşmış fizyoterapistlerin uyguladığı bu tedavinin umut veren sonuçları inceleniyor.
Unutmamalı
Menopoz, cinsel yaşamdaki düşüşle eş anlamlı değil. Kişiye özel tedaviler geliştirmek için semptomları bilmek, tedavileri güçlendirmek için önemli.
Her durumda, kadınların yaşamındaki bu aşama, kendine bakım ve cinsel fonksiyonda yenilikleri keşfetmek için fırsat sunuyor.
*Yazarlar, İspanya’daki Castilla la Mancha Üniversitesi’nde çalışıyor. Bu makale The Conversation’da yayımlandı ve Yaratıcı Ortaklık lisansıyla BBC’de yayımlandı. Haberin orijinaline ulaşmak ve bahsedilen araştırmalara bağlantıları görmek için tıklayın.
BBC TÜRKÇE