Meral Akşener: Türkiye'nin nefes almaya ihtiyacı var

Akşener, Türkiye'nin nefes almaya ihtiyacı olduğunu belirtti.

Meral Akşener: Türkiye'nin nefes almaya ihtiyacı var


İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Nevşehir İl Başkanlığı'nın düzenlediği yemekte açıklamalarda bulundu. Akşener, Türkiye'nin nefes almaya ihtiyacı olduğunu belirtti.

 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün Nevşehir esnafı ile buluştu. Esnafla tek tek görüşen ve sıkıntıları dinleyen Akşener, programının bitişinin ardından partisinin Nevşehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen yemeğe katıldı. 

Yemekte açıklamalarda bulunan Akşener, "Sanayi çöktü, sadece beton ekonomisinin önde olduğu bir tercihler silsilesi içinde kamuoyu yoklamacılarının bile sormadığı bir konuyu biz milletimize mâl ettik, bugün iyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili kamuoyu yoklaması yapan araştırma şirketleri sorar oldular ve o sorunun karşılığı olarak yüzde %54 ile %64 arasında değişen kamuoyu yoklamalarında aziz milletimiz iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana tavır ve irade koydu. Bu kısacak anlattığım bu üç konu İYİ Parti’nin Türkiye’de ne kadar büyük bir alanı kapladığının sonucudur bu" dedi. 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamalarından satır başları şu şekilde: 

Bugün pandemi dönemiyle beraber ara verdiğimiz ilçelerimizi gezmeye Nevşehir’den başladık. Allah tekrar nasip etti sizlerle dava arkadaşlarımla aynı sofra başında yemek yemeyi nasip etti. Cenab-ı Allah’a şükrediyorum sizlerle buluşturdu. Sizlerle bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim. Çok uzun bir yolculuğu birlikte, beraber büyük bedeller ödeyerek tamamladık diyemiyorum ama önemli mesafe aldık. En büyük yıkılmaz armada neden bir dönemde  iktidarın en güçlü olduğu bir dönemde bana dediniz ki “düş önümüze birlikte bir siyasi organizasyon kuralım, siyasi parti kuralım. Çok bedel ödemeye hazırız, Türkiye’nin değişime, Türkiye’nin iyiliğe, Türkiye’nin nefes almaya ihtiyacı var bunu ancak bizler yapabiliriz” dediniz. 

"BÜYÜK HAKSIZLIKLARA UĞRADIK" 

Ve o yolculuğa birlikte çıktık. Birer birer, tek tek yaşadıklarımızı ben biliyorum. Aramızda gençler var, genciyle yaşlısıyla o yaşadıklarımızın bu ülkeye nasıl bir güzellik getirdiğini de o acıların sonucunda, o haksızlıkların sonucunda hepimiz görme fırsatı bulduk. Tek tek her birinize Türk milleti adına, bu ülke adına her birinize teşekkür ediyorum. Allah her birinizden razı olsun. Bir şey değiştir her şey değişti. İYİ Parti kuruldu bir şey değişti sonra da her şey değişti. Ne değişti? 6 ay sonra seçime girdik, önce dendi ki parti kurdurmazlar buna, uğraştılar ama parti kurdurmazlar kanaatini yıktık. Çünkü bizimle, sizinle baş edemediler bu korkusuz, cesur insanlarla baş edemediler. Ondan sonra dediler ki “seçime giremezler” biz de dedik ki “el mi yaban bey mi yaman” 6 ay içerisinde büyük haksızlıklara uğrayarak seçime girmeyi başardık. O iradeyi sizden aldığım güçle ben, biz sağladık.

"İTTİFAKA GİRELİM Mİ DİYE SORDUM" 

Seçime girdik, hepimiz daha yüksek bir oy bekliyorduk daha yüksek bir güçle Meclis’te olacağımızı düşünüyorduk. Ama sonuç itibariyle siyasi tarihimizde hiç olmayan başarıyı gösterdik, en güçlü, en kudretli bir iktidar zamanında bütün zorluklara rağmen kurulmuş, cep delik cepken delik, imece usulüyle kurulmuş bir siyasi parti olarak Meclis’te 43 kişiyle temsil edilen, yüzde 10’luk, 30’luk oy isterdik ama sonuçta siyasi tarihimizde bir ilki başardık. Bir şey değişti her şey değişti. O dönemde kurulan Cumhur İttifakı, ondan evvel AK Parti iktidarı Meclis çoğunluğunu bizimle beraber kaybetti. Sonra 31 Mart geldi, ben demokrasiye kalben inanan bir insanım, mesala maaş ödediğimiz siyasi ve strateji danışmanlarım yok benim. Bütün kararları milletvekillerimiz, il başkanlarımız, GİK üyelerimizle birlikte toplanarak aldık ve Eylül ayından itibaren 31 Mart seçimleri için toplantılar yaptık. Tek bir soru sordum, şunu yapalım demedim ben arkadaşlarımıza… Bir tek şunu sordum “31 Mart seçimlerine biz yalnız mı gitmeliyiz ittifakla mı gitmeliyiz?”Bir arkadaşımız hariç herkes ittifakla gitmeliyiz dediler.

"CHP'YE BİZ TEKLİF GÖTÜRDÜK" 

1. Karar ittifakla seçime girmek oldu. 2. Soru hangi siyasi yapıyla ittifak kurmalıyız? Denildi ki Cumhuriyet Halk Partisiyle, şimdi en önemli mesele şu, bu karar alınırken şöyle olmalı demedim. İşte Anadolu’nun feraseti, iyilerin irfanı, arkadaşlarımın cesareti bu kararı arkadaşlarım aldı. Bana düşen bu kararı uygulamaya koymaktı. Yani ne demek istiyorum teşkilatınızla, milletvekillerinizle, GİK üyelerinizle yaptığınız her istişare sonuç olarak en doğru kararın çıkmasına sebep oluyor. Benim eğer bir kamyon maaş ödediğim, danışmanlarım olsaydı bu kararı bana onlar aldırırdı. Ama istişareyle burası aldı, siz aldınız ve doğru bir karar aldınız. Defalarca söyledim bir kere daha söyleyeyim CHP’ye 31 Mart’ta beraber yol yürüyelim teklifini götüren parti biziz.

"TEKLİFİMİZİN SONUNDA BAŞARI GELDİ" 

Bu teklifin sonunda ne oldu? Ankara’da Mansur Yavaş, uzayan kol bizden olsun bizim kardeşimiz kazandı. İstanbul’da Sayın Erdoğan’ın canı ciğeri, kalbi, bütün iç organlarıdır İstanbul, İstanbul’da Sayın Ekrem İmamoğlu kazandı. Bugün bütün sinirler bozuksa, her gün yalan yanlış bir kamuoyu oluşturma siyaseti yapılıyorsa elbette bu başarı Ankaralılarındır, elbette İstanbullularındır bir siyasetçi olarak bunu üzerine çökmek değil ama o umudu, o ittifak anlayışını zaman zaman sabrederek bu yolculuğa o sistemi çıkaran İYİ Parti’dir. İYİ Partililerin ferasetidir, irfanıdır. Dolayısıyla Türkiye’de 31 Mart’ta da çok önemli bir değişikliğe sebep oldunuz. Sonra bir şey dedik referandumdan itibaren araştırmacıların hiç sormadığı bir konuyu yeniden gündeme getirdik. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş bir parlamenter sistem çünkü kendine özgü bu ucube sistem tek adam rejimi ülkeyi yönetemiyor. Türkiye’nin ekonomisi kötüleşti, gencecik çocukların iş bulma umudu ortadan kalktı.

"İYİ PARTİ'NİN TÜRKİYE'DE BÜYÜK BİR YERİ VAR" 

Sanayi çöktü, sadece beton ekonomisinin önde olduğu bir tercihler silsilesi içinde kamuoyu yoklamacılarının bile sormadığı bir konuyu biz milletimize mâl ettik, bugün iyileştirilmiş güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili kamuoyu yoklaması yapan araştırma şirketleri sorar oldular ve o sorunun karşılığı olarak yüzde %54 ile %64 arasında değişen kamuoyu yoklamalarında aziz milletimiz iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana tavır ve irade koydu. Bu kısacak anlattığım bu üç konu İYİ Parti’nin Türkiye’de ne kadar büyük bir alanı kapladığının sonucudur bu. 

"MİLLETİN DERDİ MUTFAK" 

Şimdi birden bir baktık bir yün yumağı atıldı, o yün yumağı “o FETÖ’cü bu FETÖ’cü o şucu bu bucu” A siyasetçisi B siyasetçisine dönüp diyor ki “sen şusun” doğal olarak gazeteciler de ben de C’yim “o şuna bunu söyledi sen bunun hakkında ne düşünüyorsun” bu beni bizi ne ilgilendiriyor? Peki milletimizi ne ilgilendiriyor? Milletin derdi ne tencere… Milletin derdi ne siftah yapmadan dükkan kapatması, üniversitesi mezunu gencin iş bulamaması, milletin derdi ne işten çıkarılma korkusu, pahalıya mal ediyorsun diyip tarımın Türkiye’de dibe vurması, milletin derdi ne? Bazı gecelerin çorba ve makarnayla geçiriyor olması.

"AİLELER ET ALMAKTA ZORLANIYOR" 

İstanbul’da pek çok genç aile haftada iki kere 50 gram et alıyor çocuğu için. 50-50 haftada 100 gram et alan ailelerin sayısını tahmin edemezsiniz İstanbul’da… Ne zannediliyordu yardımı sadece AK Partililer yapar Millet İttifakı’nın kazandığı yerlerdeki belediyeler aynı yardımı artırarak sürdürdüler. AK Parti’nin bu iddası da çöktü. Dert buyken bu yün yumağına katılmayacağız dedik. İlk defa seçim dışı bir partinin genel başkanı seçim olmadan ilçe ilçe propaganda yapmak için değil oy istemek için değil derdi dinlemek açısından geziyor. 8 ilin tek tek ilçelerini gezdim arkadaşlarımla. Buralardan öğrendiklerimizi grup toplantılarımızda anlattık. Kovid belası çıktı başımıza ne yapmamız lazım dedik. Bu sefer de milletin kürsüsünü kurduk, milletin sesini o kürsüden duyurduk. Bu da Türk siyasi tarihinde ilk defa yapılan bir iştir. Bunu da İYİ Parti yaptı. Meclis’in tatil olması sebebiyle grup toplantılarımız bitti ve “vira Bismillah” dedik Nevşehir’den ilçe ilçe gezmeye başladık. Esnafımızı dar gelirli vatandaşımızı dinlemeye başladık. Bu sefer de yeni bir yün yumağı attılar ama o yün yumağına katılmak yok, oraya takılmak yok. Dolayısıyla bu ülkenin kaderinin değişmesindeki en büyük rol sizindir.

Oyunuzdan, çalışmanızdan bahsetmiyorum, fikir üretmenizden bahsediyorum. Bütün üyelerimize, il, ilçe başkanlarımıza teşekkür ediyorum, Allah hepinizden razı olsun. Biz bu işi başaracağız haberiniz olsun. Bir iyilik daha yaptınız! Alanı temizlediniz korkuları ortadan kaldırdınız korku duvarlarını yıktık bakın ne kadar renkledi Türk demokrasisi bunu da sağlayan sizsiniz. Ben sizinle gurur duyuyorum, siz de kendinizle gurur duyun. Allah yolumuzu açık etsin, Allah yar ve yardımcımız olsun.

Kaynak Yeniçağ: Meral Akşener: Türkiye'nin nefes almaya ihtiyacı var