Merkel’den Erdoğan’a ‘Kıbrıs’ Eleştirisi
Erdoğan Tepkilere Rağmen Maraş Açılımında Israrlı
Merkel’den Erdoğan’a ‘Kıbrıs’ Eleştirisi
"Türkiye'nin AB üyeliğini öngörmüyorum"
Yaklaşan genel seçimler için partisi Hıristiyan Demokrat CDU ve ortağı Hırıstiyan Sosyal Birlik CSU’nun hazırladığı programda Türkiye’nin AB üyeliğinin toptan reddedilmesi sonrasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’deki göçmenleri Avrupa’ya gönderebileceği yönündeki tehditleriyle ilgili görüşü sorulan Merkel, kendisinin de CDU lideri ve başbakanlığı döneminde Türkiye’nin AB üyesi olmasına karşı tavır aldığını hatırlattı. "Türkiye’yi AB içinde üye olarak görmedim, ileriye yönelik olarak da görmüyorum" diyen Merkel, buna rağmen ikili ilişkilerin iyileşmesi için çaba gösterdiğini belirtti. AB ile Türkiye arasında yürürlükte bulunan mülteci anlaşması kapsamında, Türkiye ile Gümrük Birliği’nin genişletilmesinin hedeflendiğini anımsatan başbakan, "Ayrıca göçmenler için 3 milyar Euro ek yardım yapılmasına karar verdik. Bu konularda Erdoğan ile iletişim içindeyiz. Mültecilerin siyasi silah olarak kullanılmaması konusunda hemfikir olduğumuza inanıyorum. Türkiye, özellikle Suriye’den kaçan sığınmacılara olağanüstü bir şekilde ev sahipliği yapıyor. Türkiye ile bu anlaşmanın sürmesini istiyorum" görüşünü ifade etti.
Kuzey Akım 2 uzlaşısı
Yaklaşık 1,5 saat Berlin’deki basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Angela Merkel, Kuzey Akım 2 konusundaki uzlaşıyı da yorumladı. ABD Başkanı Biden ile varılan anlaşmayı savunan Merkel, tüm tarafları memnun edebilecek bir uzlaşı aradıklarını, bunun yaşama geçirilebilmesi için de tarafların özveride bulunması gerektiğini kaydetti. Merkel, Rusya’nın enerji olanaklarını özellikle Ukrayna ve diğer Doğu Avrupa ülkelerine karşı siyasi baskı aracı olarak kullanması durumunda, yaptırımların sözkonusu olacağını vurguladı. Uzlaşı kapsamında, ABD yönetimi Rus gazını Almanya üzerinden Avrupa’ya taşıyacak boru hattı projesine yönelik uygulayacağını söylediği yaptırımları rafa kaldırdığını açıkladı, Berlin de bundan olumsuz etkilenecek Ukrayna’ya mali destek sözünü verdi.
Basın toplantısında gelen sorular üzerine sıklıkla 16 yıllık başbakanlık döneminin bilançosunu çıkaran Merkel, bu görevi büyük bir heyecan ve özveriyle yapmaya çalıştığını ifade ederken, Almanya ve dünyanın bu sürede bir dizi krizle de karşı karşı kaldığını anımsattı. Son olarak Almanya’da yaşanan sel felaketinde 170 kişinin yaşamını yitirdiğini ve büyük oranda mali zarar oluştuğunu söyleyen başbakan, görev başındayken en zorlayıcı sınavlarından birinin de Corona krizi olduğunu kaydetti. "Almanya bu bunalımda her şeyi doğru yaptı demek yanlış olur, ama diğer başka ülkelerle kıyasladığımızda biraz daha iyi durumda olduğumuzu unutmamalıyız" diyen Merkel, ülkede Delta varyantı nedeniyle yeniden artan Corona virüsü vakaları nedeniyle yeni kısıtlamaların hayata geçirilebileceğini, bunun engellemenin tek yolunun da aşılama oranının hızlandırılması olduğunu söyledi. Halkı aşı olmaya çağıran Merkel, "Ne kadar aşı yapılırsa o kadar özgür olacağız" açıklamasında bulundu.
İklim değişikliğiyle mücadele
Almanya Başbakanı, ileriye yönelik olarak insanlığı bekleyen en büyük sorunlardan biri olarak tanımladığı iklim değişikliğiyle mücadelede arzuladığı kadar başarılı olamadığı şeklinde özeleştiri de yaptı.2011’de Japonya’da deprem sonrası yaşanan tsunami nedeniyle Fukuşima Nükleer Santrali’nden atmosfere radyoaktif madde sızması sonrası Almanya’da faaliyet gösteren 17 nükleer santralin 2022 yılı sonuna kadar kapatılmasına karar verdiğini anımsatan Merkel, sera gazı emisyonlarının azaltılarak, küresel ortalama sıcaklık artışının 2 derece altına düşürülmesi konusunda ise hedeflediği amaca ulaşamadığını söyledi. Yenilenebilir enerjiye geçiş konusunda koyduğu hedefler nedeniyle Alman medyası tarafından "İklim Başbakanı" lakabı takılan Merkel, Biden yönetiminin iklim konusundaki politikalarının bu konuda önümüzdeki yıllarda daha hızlı adımlar atılmasının önünü açacağına inandığı değerlendirmesini yaptı.
Başbakanlık dönemi sonrasında ne yapmayı planladığı şeklinde gelen bir soruyu yanıtlayan Merkel, seçimlerin 26 Eylül’de yapılacağını hatırlatarak, "Şu anda o güne kadar çalışacağımdan ve muhtemelen son zamanlarda karşılaştığımız gibi yeni sorunlarla karşı karşıya kalacağımızdan yola çıkıyorum. 26 Eylül’de seçim sonuçlarını üyesi olduğum parti ile birlikte izleyeceğim. Ondan sonra oturup, yeni yaşamımı planlayacağım" ifadesini kullandı.
voa