Mersin Kiliseleri Depremzedelere Kucak Açtı

“Parmaklarını kesip yüzüklerini aldılar"

Mersin Kiliseleri Depremzedelere Kucak Açtı


Mersin Kiliseleri Depremzedelere Kucak Açtı

Mersin, Kahramanmaraş’ta art arda meydana gelen iki depremde yıkıma uğrayan bölgelerden gelen depremzedeler için ilk tercih edilen illerden biri oldu. Depremde hasar almayan kent; halk, STK ve yerel yönetimlerin gayretiyle yaraları sarmaya çalışıyor. Mersin’in iki kilisesi de depremzedeler için hızlı ve organize biçimde kapılarını açtı.

Mersin Ortodoks Kilisesi Pederi İspir Coşkun Teymur VOA Türkçe’ye çalışmalarla ilgili bilgi verdi: “Depremden sonra derhal kilisemizi kriz merkezine çevirdik, vatandaşlara kucağımızı açtık. Onlara geçici bir ikamet sağlamak amacıyla ibadethanemizi geçici bir yatakhaneye çevirdik. Cemaatimize mensup vatandaşlarımızdan da evlerinde depremzedeleri misafir etmelerini istedik. İlk gelen kafile Antakya’ya gönderdiğimiz otobüsle geldi. 120 yakın kişi Mersin’e ulaştı, onları kilisemizde iskan ettirdik, yemeklerini hazırlattık, ertesi gün Mersin’deki evlere ve yakınlarına dağıttık. Araçlarımızı tekrar Antakya, İskenderun, Samandağ ve Altınözü mıntıkalarına gönderdik orada hazırlanan vatandaşlarımızı Mersin’e getirdik. Gönderilen bütün yardımları tasnif ettik, ihtiyacı olanlar gelip buradan temin edebiliyorlar. Barınmanın yanında banyo, temizlik ihtiyaçları da karşılanmaktadır."

Hristiyan kayıplar

Coşkun, Hatay Hristiyan cemaatinde yaşanan kayıplarla ilgili de bilgi verdi. Buna göre Samandağ’da 27, Antakya’da 25’e yakın, İskenderun’daysa 10’a yakın kayıp var. Ancak bunlar şu ana kadar belirlenebilenler, enkazda da kayıpların olduğu sanılıyor.

“Samandağ yerle bir”

Samandağ ilçesinden Mersin’e gelen depremzedeler bölgeyle ilgili bilgi verdi. Depremzedelerde Edel Aşkar, “Samandağ çok kötü. Yerle bir oldu. İlaç bulacak eczane yok. Çok mağdur durumdalar. Biz buraya geldik ama içimiz orada.” dedi.

Mersin Latin Katolik Kilisesi de depremzedelere kapılarını açtı. Kilise’nin Pederi Roshan Cordeiro da depremden bu yana Kilise olarak yaptıklarını anlattı: “Yaklaşık 60 kişinin temel ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Ben depremden iki gün sonra hemen Antakya ve İskenderun’a koştum. Büyük bir tırla temel ihtiyaç maddeleri götürdük. Antakya Katolik Kilisesi Pederi’yle enkazdan birkaç ölü çıkardık. Oradan buraya büyük bir akın olunca ben geri dönmek zorunda kaldım. Burada olanlar için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.”

“Parmaklarını kesip yüzüklerini aldılar"

Antakya Hristiyan cemaatinden Hüda Saut da Mersin Katolik Kilisesi’ne gelenler arasında. Saut deprem sonrasında yaşadıklarını anlattı: “Herkes yerle bir. Ruhen, madden… Anlatılmaz. Kaybımız çok, arkadaşlarımız enkaz altında, müdahaleler biraz gecikti çünkü 10 il. 10 ile nereye yetişsin insanlar? Toprağın altında, ‘Kurtarın!’ diyor, ellerimiz ulaşmıyor onları kurtarmaya. Arada bir de talan edenler oldu, onların yüzüğü, küpesi, ne varsa ellerinde, parmaklarını kese kese aldılar onları ellerinden. Ölmedilerse o yüzden öldüler. Korku filmi yaşadık resmen."

VOA