MGK bildirisi: [Suriye sınırında] 'Barış koridoru'nun inşası için gayret sarf edileceği hususundaki kararlılığımız teyit edilmiştir

Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, Suriye sınırında "barış koridoru" oluşturmak için çalışılacağı belirtildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yapılan MGK toplantısı, yaklaşık 6 saat sürdü.

Toplantıdan sonra yazılı açıklama yapıldı:

"Suriye sınırımız boyunca oluşan otorite boşluğunun ülkemize yönelik tehditleri artırması sebebiyle, sınır güvenliğimiz çerçevesinde bölgenin tüm terör unsurlarından temizleneceği ve bütün gücümüzle bir 'barış koridoru'nun inşası için gayret sarf edileceği hususundaki kararlılığımız teyit edilmiştir."

MGK'nın açıklamasında Türkiye ile ABD arasında müzakere edilmekte olan "güvenli bölgeye" atıfta bulunulmaması, bunun yerine "barış koridorundan" bahsedilmesi dikkat çekti.

Bildiride "Erbil saldırısının aydınlatılması için çalışmalar takip edilecek" ifadeleri de yer aldı. 17 Temmuz'da Erbil'de düzenlenen saldırıda, Dışişleri Bakanlığı açıklamasına göre bir diplomat hayatını kaybetmişti.

"Türkiye'nin bütün terör örgütleriyle aynı azim ve kararlılıkta mücadelesine devam edeceği" de açıklamada yer aldı. Ayrıca "NATO Antlaşması ile ikili anlaşmaların ruhuna uygun olarak, Türkiye'nin uluslararası hukuk ve ahde vefa ilkesi çerçevesinde taahhütlerine ve sorumluluklarına riayet ettiği, müttefiklerinden de aynı hassasiyeti beklediği" ifade edildi.

Erdoğan "ne gerekiyorsa yapacağız" demişti

MGK açıklamasında ABD ile güvenli bölge oluşturulmasına ilişkin görüşmelere atıfta bulunulmaması, Ankara'nın daha önce de ifade ettiği gibi Washington'un henüz kabul edilebilir bir öneride bulunmamış olduğunun teyiti olarak değerlendiriliyor.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MGK toplantısından bir gün önce telefonda konuştuğu ABD Savunma Bakanı Mark Esper'e, güvenli bölge konusunda adım atılmaması durumunda "Türkiye'nin kendi güvenliğini kendisinin sağlayacağı" uyarısında bulunmuştu. MGK açıklamasında bu nedenle güvenli bölge yerine "barış koridoru" vurgusunun yapıldığı kaydediliyor.

Temmuz ayında Fırat'ın doğusunda kalan bölgede Suriye sınırına askeri yığınak ve askeri birlik takviyesi yapan Ankara, ABD'den gelen askeri ve diplomatik heyetlerle "güvenli bölge" başta olmak üzere Suriye'de atılabilecek adımları görüşüyor.

ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, 22 Temmuz'da Ankara'ya gelerek güvenli bölgeyi Türk heyetiyle masaya yatırırken, ABD Merkezi Kuvvetler Komutanı General Kenneth McKenzie, Suriye'nin kuzeyinde YPG'nin öncülüğünde oluşturulan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanlarından Mazlum Kobani ile görüşmüştü.

Ardından dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'li mevkidaşı Mike Pompeo'nun "Biz ekiplerimizi gönderene kadar harekâtı başlatmayın" ricasında bulunduğunu, bu sebeple Fırat'ın doğusunda hazırlıklar tamamlanmasına rağmen operasyonun başlamadığını söylemişti.

Ancak Çavuşoğlu'na göre ABD'li heyetin önerileri, Türkiye'nin güvenli bölge taleplerini karşılamaktan çok uzaktı:

"Esas bu güvenli bölgenin derinliği, buraları kimin kontrol edeceği konusu ve buradaki PKK/YPG'lilerin tamamen çıkarılması konusu bizim için hassas olan konulardır. Bu 3 konuda henüz bir mutabakat sağlamış değiliz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Temmuz'da yaptığı konuşmada, ABD ile Türkiye arasında güvenli bölgenin de konuşulduğu görüşmelere değinmiş, "Amerika ile görüşmeler ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın Fırat'ın doğusundaki terör koridorunu paramparça etmekte kararlıyız. Ne gerekiyorsa yapacağız. İzin almaya ihtiyacımız yok" diye konuşmuştu.

BBC TÜRKÇE