Bildiride, ''PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere, milli birlik ve beraberliğe ve Türkiye'nin bekasına yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla icra edilen operasyonlar hakkında kurula bilgi sunulduğu'' belirtildi. 

Suriye'de kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme ülkenin toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması suretiyle ulaşılmasının önemi vurgulanan bildiride, "Türkiye'nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bölgede barış, huzur ve istikrara katkı sunan her girişimi desteklemeye devam edeceği kaydedilmiş; Suriye'deki aktörlere, mevcut insani krizi derinleştirecek eylemlere son verme çağrısında bulunulmuştur." değerlendirmesinde bulunuldu.

Yunanistan'ın, Türk azınlığa yönelik insan hakları ihlalleriyle sığınmacıları hedef alan insanlık dışı uygulamalarının ele alındığı belirtilen bildiride, "Diyalog çağrılarımıza rağmen Türkiye karşıtı politikalarını artırma cihetine giden Yunanistan, uluslararası hukuka riayet etmeye ve iyi komşuluk ilişkilerinin gereğini yerine getirmeye davet edilmiştir." ifadeleri kullanıldı.

Kıbrıs meselesinde gelinen son aşamanın değerlendirildiği kaydedilen bildiride, "Önümüzdeki süreçte gerçekleştirilecek görüşmelerde; yarım asırdır netice vermeyen ve Türk varlığını yok sayan yaklaşımların yerine Ada'daki gerçekleri göz önünde bulunduran ve hakkaniyeti esas alan kapsamlı ve kalıcı çözümlerin bağımsız iki devlet temelinde gündeme alınması hususunun vazgeçilmez olduğu belirtilmiştir." denildi.

Bildiride, Libya'daki siyasi süreçte katedilen aşamaların memnuniyetle karşılandığına yer verilerek, şunlar kaydedildi:

"İç savaşın yaralarının en kısa sürede sarılarak Libya halkının güvenlik, huzur ve refahının sağlanmasında Türkiye’nin her türlü desteği vermeye devam edeceği ifade edilmiştir. 

Doğu Akdeniz’de istikrar ortamının tesisini ve sürekliliğini sağlayacak politikalar ile uluslararası hukuka uygun çözümlerin geliştirilmesi yönündeki samimi çağrımız bir kez daha dile getirilerek bölge ülkelerinin karşılıklı hak ve menfaatlerini gözeten ortak bir yaklaşım benimsemesinin önemine dikkat çekilmiş; bölge dışı ülkeler ve uluslararası aktörler tarafsız ve sağduyulu tutum sergilemeye davet edilmiştir.