Tarih 2 Mart 2021. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP ile ilgili inceleme başlatmıştı. Başsavcılık, inceleme kapsamında, Ankara Başsavcılığına bir yazı göndererek, aralarında HDP’li üst düzey yöneticilerin de bulunduğu Kobani İddianamesi ile HDP’liler hakkında düzenlenen fezlekelerin birer örneğinin gönderilmesini istemişti.

Başsavcılık'ın bu istekleri, HDP'nin kapatılmasına yönelik açılacak davada hazırlanacak iddianame içindi. Nitekim 14 Mart'ta, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDP hakkında AYM'de kapatma davası açıldı.

12 GÜNDE YAZILAN İDDİANAME

Bir siyasi partinin kapatılmasına yönelik hazırlanan iddianamenin 12 gün içerisinde yazılıp bitirilmesi ise dikkat çekti. HDP iddianamesi 609 sayfadan oluşuyordu ve konuyla ilgili konuştuğumuz duayen hukukçu Turgut Kazan "Bu iddianame telaşla hazırlanmıştır. Siyasidir” diyordu.

HDP iddianamesi için "siyasi" yorumlarının yapılması ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarını işaret ediyordu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ocak ayında “HDP'nin kapatılması adalete aykırılık teşkil etmeyecektir” demişti. Bahçeli ardından, Yargıtay'a HDP'nin kapatılması konusunda çağrıda bulunmuştu.

ÖCALAN İLE YAPILAN GÖRÜŞMELER SUÇ GÖSTERİLMİŞTİ

HDP'nin kapatılması için hazırlanan iddianamedeki satırlar ise dikkat çekmişti.

İddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP hükümetinin öncülüğünde yapılan Çözüm Süreci’ndeki görüşmeler yer almıştı. Devletin izniyle yapılan, hatta devletin yetkililerin yer aldığı görüşmeler HDP’nin kapatılmasına yönelik gerekçeler olarak sıralanmıştı.

31 Mart'ta ise Anayasa Mahkemesi (AYM), Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in hazırladığı HDP iddianamesini usül yönünden iade etti. AYM, iddianamede Anayasa'nın parti kapatmayı düzenleyen 68 ve 69. maddelerine göre "Terör örgütünün odağı olma" suçlamasının yer aldığına, bu iddianın da kişilerin eylemlerine dayandırıldığına ancak partiyle ilişkilendirilmediğine hükmetti.

12 GÜNDE YAZILAN İDDİANEME 62 GÜNDE DÜZELTİLEMEDİ

AYM'nin kararı üzerine Devlet Bahçeli sert tepki göstermiş, "Türkiye’nin terör ve bölücülükle mücadelesine Anayasa Mahkemesi duyarsız, ilgisiz ve açık ara mesafelidir. Beklentimiz Yargıtayın tekraren HDP’yi kapatma davasını açmasıdır" demişti. Niteki iktidara yakın siyasetçiler iddianamenin kısa sürede hazırlanıp tekrar gönderileceğini söylemişti.

Fakat öyle olmadı. AYM iddianameyi iade etmişti fakat Yargıtay tarafından herhangi bir adım atılmamıştı. 12 günde hazırlanan HDP iddianamesinin iade edilmesinin ardından 62 gün sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'den açıklama geldi. Şahin, "HDP iddianamesini tekrar hazırlıyoruz" dedi.

MHP'Lİ YILDIZ: ÖZEL BİR ADIMIMIZ OLMADI

HDP'nin kapatılmasına yönelik çağrılarda ve çalışmalarda bulunan MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Anayasa Komisyonu üyesi Feti Yıldız ile konuştuğumuzda ise dikkat çeken yanıtlar aldık.

HDP'nin kapatılması için bizzat dilekçe de hazırladığı bilinen MHP'li Yıldız, iddianamenin 2 ay geçmesine rağmen eksikliklerin neden giderilmediğine dair sorumuza, "Kamuoyu ne kadar biliyorsa biz de o kadar biliyoruz" diye yanıt verdi. Yıldız, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından hazırlanan iddianamede eksiklikler olduğunu ve bu süreçte konuyla ilgili parti olarak özel bir adımlarının olmadığını söyledi. Yıldız, "Önümüzdeki günlerde inşallah bir sonuç çıkar" diye devam etti.

“OTURUP CİDDİ CİDDİ SAVCILIK YAPMASI GEREKİYOR”

Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş’ın avukatlarından Ramazan Demir ise “Eksikliklerin tamamlanması talebi savcılığın bir iki rötuş ile kapatabileceği noktalar değil” açıklamasını yaptı.

İddianameyle ilgili konuştuğumuz Demir, “Savcılığın oturup ciddi ciddi savcılık yapması gerekiyor” dedi.

Demir şunları söyledi:

“Öncelikle AYM’nin iddianameyi geri çevirme gerekçesinin hukukiliğine karşı savcılığın da aynı özenle cevap vermesi gerekmekte. Diğer türlü AYM gerekçeleri karşılanmadığı için tekrar aksi yönde karar verebilir. AYM’nin gerekçeleri de 1-2 haftada karşılanabilecek, tamamlanabilecek gerekçeler değil. AYM esası incelemeyi de etkileyecek şekilde usul hataları tespit etti. AYM’nin eylem ve isnatların kişilerde somutlaştırılması gibi iddianamenin özünü ve temel varlığını oluşturan eksikliklerin tamamlanması talebi savcılığın bir iki rötuş ile kapatabileceği noktalar değil. Savcılığın oturup ciddi ciddi savcılık yapması gerekecek. AYM’nin gerekçeleri ile de ortaya çıktığı şekilde, çalakalem ve aceleye getirilmiş bir metnin iddianame olarak sunulamayacağını da öğrenerek tabi.”

CUMHURİYET