MHP’li Akçay: CHP Türkiye Düşmanlarının Taşeronluğunu yapıyor

CHP manda zihniyetine sahiptir

MHP’li Akçay: CHP Türkiye Düşmanlarının Taşeronluğunu yapıyor


MHP’li Akçay: CHP Türkiye Düşmanlarının Taşeronluğunu yapıyor

CHP’nin Türkiye düşmanlarının taşeronluğunu yaptığını söyleyen MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Milli çıkarlarını savunan Türkiye’ye karşı uluslararası arenada siyasi ve ekonomik operasyonlar yürütülmektedir. Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP de bu operasyonların taşeronluğunu yapmaktadır.” dedi.

CHP’nin Beyaz Saray’dan iktidar dilendiğini söyleyen Akçay, “Kandil ve Pensilvanya ile işbirliği yapan Kılıçdaroğlu şimdi de Beyaz Saray’dan iktidar dilenmektedir.” dedi.

CHP’nin Türk kargo gemisine yapılan baskını desteklediğini söyleyen MHP’li Akçay, “Kılıçdaroğlu 1 Aralık 2020’deki CHP grup toplantısında Libya’ya insani yardım götüren Türk kargo gemisine yapılan baskını hem desteklemiş hem de bu baskına meşruiyet kazandırmaya çalışmıştır.” dedi.

CHP’nin Türk Ordusuna karşı iftira ve karalama kampanyası yürüttüğünü söyleyen Akçay, “CHP, Türkiye’nin bekası için yurtiçinde ve dışında terörle mücadele eden, Libya’da ve Mavi Vatan’da meşru haklarımıza sahip çıkan Türk ordusuna organize bir şekilde saldırmakta, karalama ve iftira kampanyası yürütmektedir.” dedi.

CHP manda zihniyetine sahiptir

CHP’nin manda zihniyetine sahip olduğunu söyleyen MHP’li Akçay, “Kandil ve Pensilvanya’nın vesayetine girerek Türkiye’nin milli çıkarlarına muhalefet eden CHP, Suriye'de Esadcı, Libya’da Hafterci, Mısır’da Sisici, Fransa’da Macroncu, Rusya'da Putinci olmuştur. Kılıçdaroğlu ABD’de henüz seçim sonuçları kesinleşmeden ‘Türkiye’de muhalefeti destekleyerek Erdoğan’ı iktidardan indirmeliyiz.’ diyen Biden’ı kutlayarak adeta “beni unutmayın, kullanın” diyerek Beyaz Saray’dan iktidar dilenmiştir. Kılıçdaroğlu’nun dış ilişkiler baş danışmanı Ünal Çeviköz de Türkiye’yi Biden’a şikâyet ederek ABD’nin Türkiye’ye baskı yapmasını istemiş, ‘CHP’yi iktidar yaparsanız S-400’leri aktif etmeyiz’ diyerek Kılıçdaroğlu gibi Beyaz Saraydan iktidar dilenmiştir. Anlaşılan o dur ki, Kandil ve Pensilvanya ile işbirliği yapan Kılıçdaroğlu, şimdi de mandacılık zihniyetiyle Beyaz Saray’a sarılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk Milleti, Sivas Kongresi’nde ‘Manda ve himaye kabul edilemez’ diyerek ‘Ya istiklal ya ölüm’ parolasıyla Milli Mücadeleyi başlatmıştır. Bu günkü CHP ise, terör örgütleri ve Türkiye düşmanlarıyla işbirliği yapmakta, Türkiye’yi ABD’nin mandası haline getirmeye çalışmaktadır.” dedi.

CHP Türkiye düşmanlarının taşeronudur.

CHP’nin Türkiye düşmanlarının taşeronluğunu yaptığını söyleyen Akçay, “Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP her fırsatta Türkiye aleyhine karalama ve iftira kampanyası yürütmektedir. Kılıçdaroğlu ypg’yi terör örgütü olarak görmediğini söylerken başta ABD olmak üzere Türkiye düşmanları ypg’ye on binlerce uçak ve tır dolusu silah göndermiştir. Türkiye terörle mücadele için Suriye’nin kuzeyine operasyon yaparken ilk önce Kılıçdaroğlu bu operasyonlara karşı çıkmıştır. Türkiye Mavi Vatan’daki meşru haklarımız için Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile güvenlik ve askeri işbirliği anlaşması imzalarken Kılıçdaroğlu Türkiye düşmanlarıyla birlikte darbeci Hafter’i desteklemiş, ‘Libya’da ne işimiz var?’ diyerek bu anlaşmaya karşı çıkmıştır. Kılıçdaroğlu ‘Türkiye’de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok’ diyerek yabancı yatırımlara engel olmaya çalışmaktadır. Türkiye düşmanları da Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasını referans alarak ‘Türkiye’de hukuk ve demokrasi yok, yatırım yapmayın’ çağrısı yapmıştır. CHP’li Ünal Çeviköz ‘Türkiye’nin Azerbaycan’a cihatçı guruplar gönderdiği’ iftirasını ortaya atmıştır. Uluslararası haber ajansları ve Macron, Çeviköz’ün bu açıklaması üzerinden Türkiye’ye yönelik kara propaganda başlatmıştır. CHP’li Çeviköz “KKTC'de kapalı Maraş'ın yeniden açılmasını desteklemiyoruz. Kapalı Maraş, uluslararası hukuka ve BM Güvenlik Konseyi'nden geçen düzenleme ve kararlara uygun şekilde açılmalıdır.” demiştir. AB ülkeleri de Çeviköz’ün bu açıklamaları üzerinden Türkiye’ye saldırmaktadır. CHP’li Çeviköz, 24 Kasım 2020’de yaptığı açıklama ‘Türkiye, komşularının toprak bütünlüğüne saygı duymuyor, radikal unsurlara destek veriyor.’ diyerek ihanetini bir kez daha göstermiştir. Görüldüğü üzere Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP her fırsatta Türkiye düşmanlarının ağzıyla konuşarak milli çıkarlarımıza muhalefet etmekte, onların taşeronluğunu yapmaktadır.” dedi.

Kılıçdaroğlu Türk kargo gemisine yapılan baskını hem destekliyor hem de bu baskına meşruiyet kazandırmaya çalışıyor

CHP’nin Türkiye düşmanlarının ağızıyla konuştuğunu söyleyen MHP’li Akçay,“Kılıçdaroğlu’nun dış politika baş danışmanı Ünal Çeviköz 22 Kasım 2020’de “Türkiye, Libya’da BM Güvenlik Konseyi silah ambargosu kararına uymuyor.” diyerek Türkiye’yi hedef göstermiştir. Çeviköz’ün bu açıklamasından bir gün sonra Libya’ya insani yardım götüren Türk kargo gemisine uluslararası hukuka aykırı olarak Yunan komutanın talimatıyla Alman savaş gemisi tarafından Akdeniz’de baskın yapılarak arama yapılmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu 1 Aralık 2020’de CHP Grup toplantısında Türk kargo gemisine uluslararası hukuka aykırı olarak yapılan baskını savunarak “Yunan komutan, Almanya ve İtalya Akdeniz’de Türk kargo gemisini arayacağız diye Türkiye’ye bildiriyorlar. Beş saat geçiyor Türkiye’den cevap yok. NATO’nun sessizlik yöntemi diye bir kuralı var. Yani cevap vermezseniz kabul ediyoruz anlamına geliyor. Bunlar da iniyorlar gemiyi arıyorlar.’ diyerek taşeronluğunu yaptığı ülkelerin avukatlığına soyunmuştur. Kılıçdaroğlu bu açıklamasıyla Türk kargo gemisine uluslararası hukuka aykırı olarak yapılan baskını hem desteklemiş hem de bu baskına meşruiyet kazandırmaya çalışmıştır. Kendi ülkesinin değil de, Türkiye düşmanlarının çıkarlarını savunmak, Türkiye düşmanlarının ağzıyla konuşmak ve onların avukatlığına soyunmak Türkiye’ye yapılabilecek en büyük ihanettir. Bu gelişmeler göstermektedir ki, Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP Türkiye’ye ve Türk Milletine düşmandır.” dedi.

Türk Ordusuna ‘satılmış’ diyenler haindir

CHP’nin Türk Ordusuna karşı iftira ve karalama kampanyası yürüttüğünü söyleyen MHP’li Akçay, “Her fırsatta terör örgütlerine sahip çıkan Kılıçdaroğlu, ypg’nin terör örgütü olmadığını söyleyerek Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki terör örgütlerine karşı düzenlediği operasyonlara karşı çıkmıştır. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 8 Ekim 2019’da Suriye’de terörle mücadele eden Türkiye’yi ‘korsan devlet’ olarak nitelendirmiş, 2 Ocak 2020’de Libya’daki askerlerimize ‘lejyoner’ demiştir. CHP’li Altay 2 Haziran 2020’de TBMM’de yaptığı konuşmada ‘Toplumda güvenlik kaygısının arttı. Ancak bunun terör örgütlerinden, gaspçılardan, mafyadan değil polis ve bekçilerden kaynaklı.” diyerek terör örgütlerini aklamaya çalışmış, terör örgütleriyle kahramanca mücadele eden güvenlik güçlerimizi hedef göstermiştir. Türkiye’nin Suriye’de nüfus mühendisliği yaptığı iftirasını atan CHP’li Çeviköz Türk Ordusunun terörle mücadelesine karşı çıkarak ‘Türkiye Suriye’de meşru değil. Türkiye’nin desteklediği Suriye Millî Ordusu saflarında çocuk yaşta savaşçılar var.’ diyerek Türkiye’yi uluslararası arenada suç işleyen bir ülke konumuna düşürmeye çalışmıştır. CHP Milletvekili Saliha Sera Kadıgül Sütlü “Bugün Suriye’ye savaş açsak banko Esad’ı tutarım.” diyerek Türkiye’ye karşı düşmanlığını açıkça itiraf etmiştir. CHP eski Milletvekili Eren Erdem 'Türkiye ile İran karşı karşıya gelirse İran'ın safında olurum.' diyerek gerçek yüzünü bir kez daha göstermiştir. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ‘SİHA’lar sivilleri vuruyor’ diyerek Türk Ordusunun terörle mücadelesini baltalamaya ve Türkiye’yi uluslararası arenada ‘sivilleri öldürüyor’ diyerek suçlamaya kalkışmıştır. Mehmetçiğe kurşun sıkan teröristle TBMM’de basın toplantısı düzenleyen CHP Milletvekili Veli Ağbaba, “Türk Silahlı Kuvvetleri Katar’ın emrine verildi.” diyecek kadar şirazeden çıkmıştır. CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır da Türk Ordusuna ‘satılmış’ diyecek kadar gözü dönmüştür. Görüldüğü gibi CHP, Türkiye’nin bekası için yurtiçinde ve dışında terörle mücadele eden, Libya’da ve Mavi Vatan’da meşru haklarımıza sahip çıkan Türk ordusuna karşı organize bir şekilde saldırmakta, karalama iftira kampanyası yürütmektedir. Kılıçdaroğlu, Türk Milletinden ve Türk Ordusundan özür dileyeceğini CHP milletvekillerine sahip çıkarak bu ihanete ortak olmaktadır. Asıl satılmışlar kahraman Türk Ordusuna saldıran hainler ve bunları destekleyenlerdir.” dedi.

MHP’li Akçay sözlerine şöyle devam etti: Kılıçdaroğlu, Türkiye’yi karalama ve iftira kampanyasını dış ilişkiler başdanışmanı Ünal Çeviköz üzerinden yürütmektedir. Dolayısıyla Ünal Çeviköz’ün ağzından çıkan her açıklamanın asıl sahibi Kılıçdaroğlu’dur. Milli çıkarlarını savunan Türkiye’yi uluslararası arenada karalamaya ve zor duruma düşürmeye yönelik operasyonlar yürütülmektedir. Kılıçdaroğlu da bu operasyonların taşeronluğunu yapmaktadır.”