Millet İttifakı iktidarı için Kemal Kılıçdaroğlu

CHP Kurultayı, 25-26 Temmuz 2020 tarihlerinde yapılacak. 22 Mayıs 2010 tarihinde CHP Genel Başkanı seçilen Kemal Kılıçdaroğlu'na karşı Aytuğ Atıcı ve İlhan Cihaner aday olacaklarını açıkladılar.

Adaylıklarını açıklayan isimler için CHP tüzüğü, "genel başkanlık adaylığı için toplam delegenin yüzde 5'inin imza vermesi" şartı ilk kez uygulanacak…

1.356 delegenin oy kullanması için ilk kez 44 sandık, 132 oy kabin kuruluyor ki, Genel Başkanlığa aday olabilmek için 68 delegenin imzası gerekiyor.

Sadece CHP için sadece Kemal Kılıçdaroğlu için değil bu kurultay "Millet İttifakı" için de büyük önem taşıyor.

"İktidar" sloganlı CHP kurultayından;

-   Kemal Kılıçdaroğlu'nun çok güçlü çıkması,

-   31 Mart Yerel Seçim başarısına imza atan Genel Merkez ve Meclis yönetimlerinin görevlerini sürdürmesi,

-   Kemal Beyin Parti Meclisi listesinin delinmemesi önemlidir…

Tarihinde ilk kez açık havada toplanacak CHP kurultayını, Meclis Grup Başkanvekili Engin Özkoç ile Genel Başkan Yardımcıları Bülent Kuşoğlu, Muharrem Erkek ve Oğuz Kaan Salıcı'dan oluşan 4 kişilik komisyon hazırlıyor.

Pandemi nedeniyle hız kazanmak için her kabinde sadece 31 delege oy kullanacak.

CHP Parti Meclisine yaklaşık 450-500 kişinin aday olması bekleniyor.

Bilkent'te 9 metre yüksekliğinde 78 metreye 30 metre uzunluğunda 5 dev çadır kuruluyor. İçlerindeki dev televizyonlardan kurultay canlı yayınlanacak.

% 33 kadın kotasına ek olarak son tüzük değişikliği ile bu kurultayda ilk kez % 20 gençlik kotası uygulanacak.

CHP gençlerle dinamizm ve güç kazanmayı hedefliyor...

Delegeler ve partililer için içinde maske ve dezenfektan olan çantalar hazırlandı. Kumanya ve su servisi sürekli yapılacak.

Değerli okurlarım,

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti tarafından oluşturulan Millet İttifakını güçsüzleştirmek ve bölmek için Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'liler ısrarla Kemal Kılıçdaroğlu'na hücum ediyor.

16 Nisan anayasa referandumu ile getirilen tek adam rejimi 2. yılında iflas etti.

Bu ucube rejimin yerine güçlendirilmiş parlamenter rejimi getirmek için Millet İttifakı kararlı bir duruş sergiliyor.

Millet İttifakı'nın başarıya ulaşması için Kılıçdaroğlu'nun yanında güçlü ve deneyimli bir kadro olması önemlidir.

CHP'nin Kılıçdaroğlu önderliğindeki mevcut üst yönetim kadroları AKP'ye yerel seçimde büyük hezimet yaşattılar.

Sürekli yazdığım erken cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi konusuna gelince bu deneyimli kadroya CHP'nin de Millet İttifakı'nın da ihtiyacı olduğu açıktır.

Gerek CHP'li belediye başkanlarının icraatları gerekse CHP yönetiminin güçlü yapısı Cumhur İttifakı karşısındaki Millet İttifakı için de önemli bir güç olacaktır.

Değerli okurlarım,

İYİ Parti'nin 2018'de yapılan erken seçimine girmemesi için AKP, MHP ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından kurulan siyasi kumpası bozan Kılıçdaroğlu oldu.

Meral Akşener ve İYİ Parti bu CHP'nin bu demokratik desteği sayesinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde ve siyaset sahnesinde çok önemli bir güç olduğunu ispatladı.

Oyları sürekli artan İYİ Parti'yi ve Akşener'i millet bağrına bastı.

İYİ Parti bu gücü ile İstanbul ve Ankara gibi çok önemli iki siyasi kaleyi 25 yıl sonra AKP'nin elinden söküp alınmasında kilit rol oynadı. CHP'nin de en önemli destekçisi oldu.

Değerli okurlarım,

Sizler de çok iyi biliyorsunuz ki "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" adı verilen ancak anayasada dahi tanımlanmayan ucube "tek adam" rejiminin işlemediğini sürekli yazıyorum.

Haklı çıktığımı Erdoğan da şu sözlerle ikrar etti.

"Getirdiğimiz sistem en mükemmelidir diye düşünmüyoruz. Daha iyisi olursa icraatımızda siyasetimizde buna açıktır…"

Daha iyisi kuşku yok ki güçlü parlamenter rejimdir. Bu ucube tek adam rejiminin dünyada örneği yoktur ki ülkemizde başarılı olsun.

Vatandaşı, "Başkanlık sistemi ile ülkenin de milletin de tüm sorunları hızla çözülecek" sözleri ile referandum öncesi kandıran AKP ve MHP koalisyonu bu ağır devlet yönetim yükünü kaldıramadı.

Cemal Enginyurt'un "Fındık taban fiyatı" konusundaki haklı eleştirilerine ne Devlet Bahçeli ne de MHP yönetimi sahip çıkabildi.

Tam tersi AKP iktidarının bakanını eleştirdi diye Enginyurt, MHP'den ihraç ediliyor.

MHP'nin ve Devlet Bahçeli'nin AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'a kayıtsız şartsız biat etmesi MHP tabanında da büyük öfkeye neden oluyor.

MHP içindeki derin kriz ortaya çıkıyor…

Bu krize rağmen Devlet Bahçeli genel başkanlık koltuğunu korumasını sağlayan Erdoğan'a diyet borcunu MHP'nin erimesi uğruna ödemeye devam ediyor.

Değerli okurlarım,

Erdoğan bitik, AKP çökük durumda…

"Belki yarın, belki yarından da yakın" denir ya…

Devlet Bahçeli "erken seçim" der…