Millet İttifakı İstanbul mitingi: Liderler iktidar için 'söz' istedi

Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erzincan mitinginin ardından Maltepe Etkinlik Alanı'nda düzenlenen İstanbul mitingine katıldı.

Mitinge ittifakın beş parti liderinin yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş katıldı. Liderlerin konuşmasının ardından son olarak Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu söz aldı. 

'Bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek' diyen Kılıçdaroğlu, 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağına söz verdi. Konuşmasında adalet vurgusu yapan  CHP lideri, akşam ezanı nedeniyle konuşmasına bir süre ara verdi.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

85 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım. Hakkıyla hukukuyla ve adalet içinde hizmet etmeye söz veriyorum. Huzura kavuşturmamız lazım. Çok kamplaştırdılar. İnsanların inançlarını sorgular hale getirdiler. Türkiye'yi buradan çekip çıkaracağız. Yaklaşık 800 bini aşkın genç İstanbul'da ilk kez oy kullanacak. Sizler otokratik yönetimi demokrasiyle değiştireceksiniz. Bu onur size yeter.

Bu ülkeye baharı, huzur getireceğim. Herkesi kucaklayacağız. Hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz. KHK'lılara bahar gelecek. Biz beraber ve birlikte Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. En büyük gücümüz sizsiniz. Kendinize güvenin.

Benim Saray merakım yok. 6 liderin de yok. Ben sizler gibi yaşıyorum. Onur duyuyorum. Saray'a gitmeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı'na oturduğumuzda yerimiz Çankaya olacak. Bir şey daha, söz verdim, en geç 2 yıl içinde tüm Suriyeli kardeşlerimizi Afgan kardeşlerimizi ülkelerine yolcu edeceğiz. 

Her hakkı teslim edeceğim. Her hukuku uygulayacağız. Benim Cumhurbaşkanı olmamı istemeyen 2 kesim var. Birincisi beşli çeteler. Yuh çekmeyin, sandığa gidip oy kullanın ben sizden onu bekliyorum. Ama sandığa giderken bir arkadaşını beraber götürün. Özellikle AK Parti veya MHP'ye oy veren kişiyi ikna edeceksiniz, sandığa götüreceksiniz. O zaman gerçek anlamda her birey görevini yapmış olacak.

Yüzbinlerden söz aldım. Beşli çetelerin yurt dışına kaçırdıkları paraları, nerelere götürdüklerini biliyorum. Londra'da paraları nerelere yatırdıklarını biliyorum. Tamamını son centine kadar getireceğim ve bu millete vereceğim. 418 milyar doları götürdüler. Sadece bir işlemden 1 milyarın nasıl götürüldüğünü söyledi. Onların tamamını kuruşu kuruşunu getireceğim ve sizlere vereceğim.

Temel Karamollaoğlu: Tüm kesimlerin sorunlarını çözeceğiz

Mitingin ilk konuşmasını yapan Saadet Partisi Temel Karamollaoğlu tüm kesimlerin sorunlarını çözmek için iktidara geleceklerini söyledi. Karamollaoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar özetle şu şekilde:

"Herkesin dert babası olacağız. Her kesimin problemlerini çözeceğiz. Türkiye'yi bir bütün olarak görüyoruz. Her bölge bizim derdimiz. 11 ilimiz yerle bir oldu. Bugünkü başkanlık sisteminden dolayı iktidar iki gün gecikmeli müdahale edebildi. Bu yüzden de bu iktidar mutlaka değişmesi gereken bir yapı haline geldi. Bütün dertler sıralandı. Adalet başta olmak üzere her konuya el atacağız. Sanayide devrim yapacağız. İhtiyaç neredeyse orada gidereceğiz. Ülkenin her yerinde yatırımlar gerçekleşecek. Her ilde yaşayan insan karnını kendi ilinde doyursun istiyoruz. Gündelik taleplere uyarak problemler çözülemez. Plansız ne yaparsanız yapın emeğiniz boşa gider. 14 Mayıs için sizden bir taahhüt istiyorum. Yetkiyi millet ittifakına verirseniz gelecek sene bu mevsimde bir araya gelirsek problemlerinizin büyük bir kısmının çözüldüğünü göreceğiz. Var mısınız? Sizden taahhüt istiyorum. İnşallah ülkemizin bugünkü sıkıntılardan kurtulacağı günleri birlikte ulaşacağız". 

"14 Mayıs'tan sonra hukukun üstünlüğü yerini bulacak ve hukuk adil işleyecek"

Karamollaoğlu'nun ardından mikrofona gelen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise "Seçime gidiyoruz. Nasıl bir seçim olduğunu anlamadık. İktidar tank tüfek gösteriyor seçim mi yapıyoruz savaş mı yapıyoruz belli değil" dedi. Yavaş konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu eserler bizim ama halk pahalılık, enflasyon, uyuşturucu, mülteci gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Ama bu konuların tartışılmasını, sorunların görülmemesini istiyorlar. Biz bunu Ankara'da ve İstanbul'da gördük. 'İstanbul düşerse Kudüs, Mekke düşer' dediler. İstanbul düştü ama her şey çok güzel oldu. Dolayısıyla gerçeklerin bu seçimde konuşulmasını istemiyorlar iftiralar atıyorlar. 16 katrilyonluk Ankapark dosyası bekliyor. Bunlar konuşulmasın diye iftira atıyorlar. 14 Mayıs'tan sonra hukukun üstünlüğü yerini bulacak ve hukuk adil işleyecek. 6 genel başkan yan yana geldi. Buluştular ve uzlaştılar. Millet İttifakı'ndaki 6'lı parti uzlaşmış bir araya gelmiş. Öbür taraftakiler ise bir garip. 'HüdaPar ittifakta değil' diyorlar. Seçime girerken mevsimlik milliyetçilik ve muhafazakarlığınızı reddediyoruz. 21 yıldır 10 yaşındaki çocuklar 30 yaşına geldi başkasını görmedi. Belediyeler gibi Türkiye'de de bu fırsat verirlerse ülke nasıl yönetilirmiş göstereceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı son twitinde herkesi kucaklayan bir mesaj atınca çok şaşırdık. Onun ağzından böyle şefkatli bir cümle kurmamışlardı. Ama sonrasında hepimizi sandıkta mezara gömeceğini söyledi. Eh ne diyelim. Bizim tatlı dilli herkesi kucaklayan bir cumhurbaşkanına gençleri azarlamayan onları dinleyen, onlardan akıl alan ve en iyiyi hak ettiklerini düşünen ve bu kez halkı için de böyle düşüne bir anlayışla sandığa gidiyoruz ve birleşe birleşe kazanıyoruz. İnşallah 14 Mayıs'tan sonra nasıl belediyelerle huzur geldiyse inşallah ülkemiz için de 14 Mayıs'ta kin, nefret tohumları ortadan kalkacak, mutluluk ve refah ve hoşgörü gelecek."

"Son yıllarda verilen en büyük mücadele hak hukuk adalet mücadelesidir"

"İstanbul mitingleri Türkiye'nin tarihini değiştirmiştir" diyerek sözlerine başlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise sözlerine şöyle devam etti:

"Bu buluşmaya yıllar sonra arkadaşlarınıza anlattıklarınızda gelmeyenler keşke ben de orada olabilseydim diyecekler. Bu tablo Türkiye'nin değiştiğini gösteriyor. Aramızda kalsın kazanıyoruz. Türkiye kazanıyor, millet kazanıyor. Birbirimizi, kardeşliğimizi, geleceğimizi, barışı, sevgiyi kazanıyoruz. O yüzden bugün başka bir zaman. 

Bugün Türkiye tarihinin unutulmaz 6 Mayıslarından birini yaşıyoruz. 6 mayıs 2019'da bir yargı darbesi ile karşı karşıya kalmıştık. Bu demokrasi tarihine o kara lekeyi vuranları yuhalayalım ki buna tekrar kimse cesaret edemesin. O gün seçimi iptal ettiler. Millet onlara öyle bir demokrasi tokadı attı ki tam bir 'Osmanlı tokadı' oldu, yerle bir etti. Milletin kararının önünde hiçbir şey olmadığını öğrendiler, saygı gösterdiler. Biz onlara tek tek oyları saymayı öğrettik. 20 haziranda 806 bin oy farkını millet onlara tek tek tek saydırdı. İşte 14 Mayıs'ta da milyonlarca oy farkını onlara tek tek saydırmaya hazır mıyız? Milletin iradesine saygı duyulacak. İktidarı millete teslime edecekler. 

Bunlar kötülüğü o kadar büyüttüler ki miting alanlarında eşlerimizin görüntülerini yayınlamaya başladılar. Ama biz size benzemeyiz. Ey kötülüklerin benzersiz sahibi. Biz eşleri ve çocukları siyaset mücadelesinden her zaman muaf tuttuk. O vicdanı ve erdemi temsil ediyoruz. Ailelerimizi hedef yapmayız. Ailenin kutsal olduğunu biliriz. Siyasi rakiplerin eş ve çocuklarını hedef haline hiçbir zaman getirmedik, miting alanlarında bunları sergilemeyiz. Bizde mertlik var mertlik. Biz kadına çocuğa saygılıyız. Asla dokunmayız. Ailemizden aldığımız ahlak bizi ayakta tutuyor. Allah kalbinde sevgi olmayana sevgi bahşetsin. Allah ona da doğru yolu göstersin. Oy için her şeyi yapmanın büyük bir ayıp olduğunu Allah ona göstersin. Allah senin iyiliğini versin ne diyeyim.

Son yıllarda verilen en büyük mücadele hak, hukuk, adalet mücadelesidir. Hak, hukuk adalet mücadelesinin simgesi 13. cumhurbaşkanımız Türkiye'nin birleştirici gücü Kılıçdaroğlu'nu seçmeye hazır mıyız? Bir devir kapanacak millet huzura erecektir. Güçlü ülke olma yolunda büyük adımlar atılacak. Güçlü ülke herkes için olacak. Eli ekmek tutanların, işiyle gurur duyanların ülkesi olacak. İstihdama dönük güçlü bir zemin hazırlanacak. Biz İstanbul'da bunu yaptık. Bizden önceki 25 yıldaki yönetimler buna ağırlık vermedi. Biz İstanbul'da 110 bin vatandaşımıza iş bulduk. Yönetim istihdam yaratmıyor. Türkiye, OECD ülkeleri arasında yüzde 54 ile en düşük istihdam oranına sahip ülkeler arasında. Biz bunu yükselteceğiz ve yatırım oranını yükseltip sürdürülebilir ekonomiyi güçlendireceğiz ve istihdam ve eğitimde yer almayan gençlere öncelik tanıyacağız. Onların doğru istihdamı için garantili yetenek programları başlatacağız. Kadınlara istihdam sağlayacak İstanbul'da başlayan kreş seferberliğini bütün ülkeye yayacağız. İş bulma umudunu kaybedenlere yeni beceri ve yetenekler kazandıracağız ve istihdama geçmeleri için çalışmalar yapacağız. Herkes hakkıyla işe girecek. Bizden önce İstanbul'u yönetenler çiftçileri desteklemedi. Biz onları destekledik. Çiftçi sayısı çok arttı. 700'den 8 bin 200'e çıkardık. Halk ekmeğin buğdayı bile İstanbullu çiftçilerden alınıyor. 

Tüm bunlar Adana, Mersin, Ankara ve İstanbul'da İzmir'de başardık. Türkiye genelinde de bunları başaracağız. Üstelik de her işimizde bize köstek olanlara rağmen bu kadar iş yaptık. Siz bize şu iktidarı verin memleketin 81 ilini kaldırıp uçuralım. Herkese nasıl iş yapılır hep birlikte gösterelim. Bu iş ilk turda bitsin. Bakın bunlar ikinci tura giderse ellerinden geleni yaparlar. Biz karşılığını vereceğiz. Ama her türlü zevali getirebilirler. Sonra da suçu bize atmaya kalkarlar. Bizim kaybedeceğimiz bir günümüz bile yok. O yüzden bu işi ilk turda bitirmek farzdır. Bu ülkede ben devri bitecek biz, milletimiz devri başlayacak. Millet İttifakı ile bu ülkeye güneş bir başka doğacak. O gün kalktığınızda mis gibi demokrasi, cumhuriyet, eşitlik, çocuk neşesi, millet kardeşliği, milletin çalışma enerjisi kokuyor diyeceksiniz. Adalet istiyoruz herkes için, millet için. Devlet vatandaşına iyi davranır. Devlet güçlü olacak ama insanına şefkat, vicdan, adalet ve erdemini gösterecek. Böyle bir sistem başlayacak. 

Kazanıyoruz İstanbul..."

"Hak hukuk adalet diyoruz"

"Bahara 8 kala merhaba İstanbul " diyerek sözlerine başlayan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Bugün sizlere ülkemizin her yerinden yükselen demokrasi çığlığını İstanbul'a getirdik. Türkiye'de demokrasi kazanacak bütün dünyadaki demokratlar umutlanacak. Hep beraber daha fazla demokrasi diyeceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu'nu 13. cumhurbaşkanı yapacağız. TBMM'de çoğunluğu sağlayacağız. Pahalılığı yoksulluğu yolsuzluğu en iyi İstanbullular bilir. Ülkeyi getirdikleri şu hale bakın yazık. 200 liralık banknot 2009'da tedavüle çıktığında 134 dolar ediyordu. Bugün 10 dolar bile etmiyor. Herkesin cebindeki bu parayı kim çaldı? Kötü ekonomik yönetim ülkeyi yüksek enflasyona mahkum eder. Ülkede kurum, murum kalmadı. Biz patates soğan diyoruz, siz gerisini tamamlıyorsunuz zaten. Şu anda ülkede devlet kurumu kalmadı. Her şey tek bir kişinin keyfine bağlı. Ülkenin ekonomi politikası yok sadece cehalet var. Ama endişelenmeyin. Türkiye'yi hızla düzlüğe kavuşturacağız. Biz bunu 2002'de yapmıştık. 6 ayda mevcut kriz bitecek, 2 yılda da enflasyon tek haneye inecek. Ne kadar adalet, o kadar ekonomi. Ne kadar demokrasi, o kadar ekonomi. Hukuk ayaklar altına alınırken ekonomi büyümez. Bu yüzden de ülke krizden krize savruluyor. Biz de o yüzden hak, hukuk, adalet diyoruz. Bu üç konu düzelince ekonomi inşa edilebilir. 

"Enflasyonla mücadele temel önceliğimiz olacak"

Merkez Bankası bağımsız ve itibarlı olacak. Hızla toparlanacağız. Endişeye mahal yok. Türkiye'yi dürüst ve ehil insanlar yönetince tekrar ayağa kalkacak. Türkiye birden büyüktür. 86 milyon 1'den büyüktür. Güveni sağlamadan ekonomi ayağa kalkmaz, toplumdaki refahı artıramazsınız. Güveni doğruyu söyleyerek, söz verip tutarak, emanete hıyanet etmeyerek, adaletle yöneterek, ehliyetli liyakatlı kadroları getirecek. İstişare bırakılmayacak, şeffaf olunacak. Arka kapıdan 250 milyar dolar satmayacaksınız. Her zaman hesap vermeye hazır olacaksın ve bu şekilde güven kazanır ve ülke çok hızlı şekilde Avrupa standartlarını yeniden yakalar.

Bu seçim aslında bir referandum. İki seçenekli bir referandum. Bu iki tercih otoriterlik mi demokrasi mi, keyfilik mi hukuk mu, tek mi ortak akıl mı, korku mu umut mu, öfke mi sevgi mi, kavga mı barış mı, yoksulluk mu zenginlik mi, kara kış mı bahar mı arasındaki yapılacak seçim olacak.

14 Mayıs anneler günü. Bu 14 Mayıs'ta annelerimize baharı hediye edelim. Adaleti, barışı, huzuru annelerimize hediye edelim. Ama bu 14 Mayıs'ta anneler de çocuklarına demokrasi hediye etsin istiyoruz."

"Ruhen fikren tükenmiş olanlar gidecek"

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal:

14 Mayıs 2023 milletin yeniden kaderine hakim olacağı gün olacak. Ülkenin kaynaklarını 85 milyona değil de bir avuç insana sunanlara elbette "yeter" diyeceğiz. Dünya hızla değişiyor. 14 Mayıs çağın ritmini yakalayacağımız bir gün olmak zorunda. Bir anın arkasında asırlar vardır. Bu noktaya mücadele ede ede, alın teri akıtarak sizler getirdiniz. Bu an bunu taçlandırma günüdür. 20 yıllık bir iktidar değil 1 buçuk asırdır gelişim çizgimiz içindeki bir devri kapatıyoruz. Cumhuriyetin değerleri kaybetmeye yüz tuttuğunda mücadele ederek birlikte içselleştirerek kutsal bir mücadele veriyoruz. Demokrasi, hukuk, eğitim sistemi ve ekonomiye bu çağın gerektirdiklerini eklemek zorundayız. Açlık sınırı 10 bin 135 lira. Bu ülkenin kaynaklarını kullananların tokluk sınırını ise bilmiyoruz. Bilsek bir şey söyleyeceğiz. Bugün geldiğimiz noktada bu ülkenin kaynaklarının herkese yeteceğini biliyoruz. Bu ülkede mesele Türkiye'nin büyüklüğüne denk bir siyasi akılla kadrolarla buluşturulamamasıdır. Onu buluşturduğumuz gün cumhuriyetin 100. yılını bu ülke layıkıyla kutlayacaktır. Demokrasi ve hukuk lehlerine işlemiyorsa kabulleri değil. 14 Mayıs'ın bir darbe girişimi olduğunu söylüyorlar. Darbe ise seçimleri iptal mi edeceksiniz? Bunların düşünceleri ortaya döküldü. Türkiye demokrasi, hukuk ve kalkınmaya dahil hayalleri yok. 21 yılın sonunda Erdoğan seçim beyannamesinde millete mülakatı kaldıracağını, bozduğu ekonomiyi 2002 şartlarına getireceğini, imar aflarını yasaklamayı taahhüt ediyor. Geldikleri noktada söz bitmiş yalanları da bitmiş. Ruhen fikren tükenmiş olanlar gidecek. İşte buna demokrasi diyoruz. Milletimizi topyekun ayağa kaldıracağız. Nimet ve külfeti eşit şekilde de paylaşan eşit fırsatlar, korkusuzca yaşamaya özlem duyuyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde Türkiye'nin bu hasretini gidereceğiz. Bugün alın terinin karşılığını çiftçi, esnaf, alamıyor. Ahbap çavuş düzen işlediği için eşit rekabet imkanlarına kavuşulamıyor. Demokrasiyi güçlendirmek için tüm kesimler güçlendirilmeli. En alt kesim ile en üst kesim arasındaki fark 8 katına çıkmışsa şapkayı önüne koyup düşünmek gerekli. Cumhur İttifakı'nın tek hayali bir kişi ve çevresinin iktidarını sürdürmek.

Davutoğlu: Hem SİHA, hem İHA, hem TOGG, hem soğan diyoruz

Gelecek Partisi Genel Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Uysal'dan sonra söz alarak halka seslendi. 14 Mayıs'ta seçimleri darbe olarak niteleyenlere 'millet iradesi' dersi vereceklerini söylen Davutoğlu, tarım ve gıda güvenliği hakkında konuştu. 

Davutoğlu, etin pahalı olmasının nedeni olarak hayvancılığın öldürülmesini gösterdi. Davutoğlu, "İmar baronları gidecek, milletin efendisi köylü gelecek çiftçi gelecek. GAP projesi kaldı, kanal İstanbul projesi var çünkü orada rant var. Bunlar tüketici ile üreticiyi birbirine düşman etti" dedi.

"Hem SİHA, hem İHA, hem TOGG, hem soğan diyoruz" diyen Davutoğlu, genç çiftçiler için özel teşvikler uygulayacaklarını vurguladı. Kent tarımı yapacaklarını kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin ovalarını 'gökdelen baronlarına' yedirmeyeceklerini söyledi. Davutoğlu, çiftçiye mazotu ÖTV'siz vereceklerini, gıda güvenliğinin teminat altına alınacağını söyledi.

Akşener başbakanlık için oy istedi, Yeşildağ'ın yolsuzluk iddiasını seslendirdi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener torunu Pars ile birlikte halkı selamladı. 'Başbakan Akşener' sloganları ile karşılanan İYİ Parti lideri, halktan destek istedi. Kılıçdaroğlu'nu halkın beklememesi için kısa bir konuşma yapacağını ifade eden Akşener, CHP liderinin cumhurbaşkanı olarak seçeceklerini söyledi. 

50 yıllık siyasi hafızası olduğunu, ilk kez bir rezil bir seçime gidildiğini öne süren Akşener, iktidarın cezai ehliyetinin kalmadığını söyledi. Akşener, Ali Yeşildağ'ın yayınladığı Antalya Havalimanı işletme ihalesinde yolsuzluk yapıldığına yönelik videodan bahsetti. Akşener Yeşildağ'ın 'Erdoğan'ın 1 Milyar dolar' aldı iddiasını araştırmasını istedi.     

Akşener konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı

"Yeşildağ ailesinin bir ferdi bir kaset yayınladı. O kasette nasıl hırsızlık yapıldığı anlatılıyor. Antalya Havalimanı, 2007'de işletmesi satışa çıkıyor. Bir firma 5 milyar euro veriyor. Buna karşılık o firmanın dosyasından evrak çalınıyor, yakınlardan birine 3 milyar euroya veriliyor, 1 milyar euro cep ellez ediliyor. Ali Yeşildağ'ın iddiasına göre senin cebine girmiş."

EURO NEWS