Millet İttifakı İstanbul mitingini yaptı: 'Birleşe birleşe kazanacağız'
‘Yerimiz saray değil Çankaya olacak’
Millet İttifakı İstanbul mitingini yaptı: 'Birleşe birleşe kazanacağız'
Millet İttifakı, 14 Mayıs seçimlerine sekiz gün kala İstanbul Maltepe sahilinde, tüm siyasi liderlerinin katılımıyla büyük bir miting düzenledi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sırasıyla birer konuşma yaptı.
Akşener haricindeki tüm liderler sahneye eşleriyle birlikte çıktı. Akşener ise torunu ile birlikte mitingi izlemeye gelenleri selamladı.
Tüm liderlerin ortak mesajı, “birleşe birleşe kazanacağız” yönünde oldu.
Sekiz siyasi de ekonomi, hukuk ve sosyal devlet politikaları başta olmak üzere ittifakın çeşitli vaatlerini sıraladı ve insanlardan kendilerine oy vermeleri için söz istedi.
‘Yerimiz saray değil Çankaya olacak’
En son sahneye çıkan Kılıçdaroğlu, nispeten kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasına ezan okunması sebebiyle bir kere ara verdi. Konuşmasının sonunda hava neredeyse kararmıştı. Kılıçdaroğlu, “Devleti bir kişiye teslim etmeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Çankaya Köşkü’ne yerleşeceğini belirten Kılıçdaroğlu, “Yerimiz saray değil Çankaya olacak. Her hakkı teslim edeceğiz” dedi.
Kılıçdaroğlu, en geç iki yıl içerisinde Türkiye'de yaşayan Suriyeli ve Afganları da ülkelerine göndereceği yönündeki vaadini yineledi.
Akşener CHP’lilerden oy talep etti
Akşener, CHP’lilerden İYİ Parti’ye de oy vermelerini istedi. Kendi parti tabanının Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması için var gücüyle çalışacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını daha fazla bekletmemek için kısa bir konuşma yapacağını söyleyen Akşener, güçlendirilmiş parlamenter sistemle birlikte başbakan olma isteğini yineledi.
‘İstanbul milli irade dersi veriyor’
Davutoğlu, İstanbul’un “anlayana hoca olduğunu” vurgulayarak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun seçimler için “siyasi darbe” sözüne tepki gösterdi.
Davutoğlu, “Seçimlere siyasi darbe diyen bir bakana, toplumu bölerek kardeşi kardeşe düşüren bir söylem kullananlara milli irade dersi veriyor İstanbul” dedi.
‘Onların tokluk sınırını bilmiyoruz’
Türk-İş’in aylık olarak açıkladığı açlık sınırı verilerinin altını çizen Demokrta Parti lideri Uysal, “Biz bu ülkenin kaynaklarını kendisi için beytülmal zannedenlerin tokluk sınırını açıklayamıyoruz. Onların tokluk sınırını bilmiyoruz. Onların tokluk sınırını bilsek bir şey söyleyeceğiz” diye konuştu.
Uysal da Soylu’nun seçimle ilgili sözlerini hedef aldı.
Hükümetinin görevinin darbeyi önlemek olduğunu dile getiren Uysal, “Seçimleri iptal mi edeceksiniz? O yüzden bunların düşünceleri, zihin dünyaları ortaya döküldü. Türkiye'ye dair, bu milletin kalkınmasına dair hiçbir hayalleri yok” dedi.
‘İki yıl içinde enflasyonu tek hanelere düşüreceğiz’
Babacan’ın konuşmasının ana hatları ekonomi üzerineydi. Enflasyonu iki yıl içerisinde tek hanelere düşürüeceklerini söyleyen DEVA Partisi lideri, cebinden çıkardığı 200 TL’nin dolar karşısındaki değerinin yıllar içerisinde büyük bir düşüş yaşadığını hatırlattı.
Ülkede sağlanacak adalet, hak ve özgürlüklerin, demokrasinin ekonomiyi de iyileştireceğini belirtti. ve “İşte siz ülkemizdeki demokrasi güçlendirmezseniz üstüne sağlam bir ekonomiyi asla inşa edemezsiniz. Olmaz. Olmuyor” dedi.
‘İkinci tura gittiğinde ellerinden geleni yapacaklar’
Büyük bir coşkuyla kürsüye çıkan İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimi için “ilk turda bitirelim” çağrısı yaptı.
Hükümeti işaret ederek, “Bakın bu alevereciler dalavereciler var ya, hani ‘bir iş oldu ama ne iş oldu' diye işi karıştıran insanlar, ikinci tura gittiğinde ellerinden geleni yapacaklar” diyen İmamoğlu şöyle devam etti
“Her şeye rağmen karşılığını veririz. Ama ikinci tura bu işi bırakmayın. Her türlü numarayı çeker bunlar. Bunların fıtratında var. Bunun cevabı 31 Mart seçimidir. Bunlar dövize de, ekonomiye de her türlü zevali getirirler. İnanın emekliye de, işçiye de, memura da her türlü zararı verirler.”
İmamoğlu, Gezi davasında tutuklu bulunan Tayfun Kahraman'ın isminin yer aldığı bir pankarta da atıfta bulunarak, "Suçsuz yere hapiste olan herkes için" adaletin sağlanacağını söyledi:
“Hiçbir suçu yokken, Gezi davası dahil haksız yere, hukuksuz yere hapiste tutulan herkese adalet istiyoruz. Adalet kişiye göre olmaz. Adalet iktidara yakınlığına göre olmaz. Adalet millete göre olur, millete adalet olur. Devlet insanı, vatandaşına iyi davranır, düzgün davranır. Devlet güçlü olur. Devletimiz güçlü olacak. Ama devletimiz, insanına gücünü değil, şefkatini, vicdanını, adaletini, erdemini gösterecek.”
‘Seçim mi yapıyoruz, savaşa mı hazırlanıyoruz belli değil’
Mansur Yavaş’ın ana gündemi de hukuktu. 14 Mayıs'tan sonra hukukun üstünlüğünün mutlaka yerini bulacağını belirten Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, “Hukuk herkese adil işleyecek” dedi.
AKP’nin seçim propagandasında askeri girişimleri dahil etmesini eleştirdi ve “Seçime gidiyoruz fakat nasıl bir seçim anlamadık. 21 yıllık iktidar, yaptıklarını anlatıp, yeni vaatler ileri sürmesi gerekirken tankları, tüfekleri gösteriyor, gemileri gösteriyor. Seçim mi yapıyoruz, savaşa mı hazırlanıyoruz belli değil” diye konuştu.
Karamollaoğlu’nun eleştirileri arasında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi vardı. Saadet Partisi Genel Başkanı, 6 Şubat’taki depremlere geç müdahale edilmesinin “başkanlık sistemi” nedeniyle yaşandığını savundu.
Bu sistemin mutlaka değişmesi gerektiğinin altını çizen Karamollaoğlu, “Mecburuz. Sizin dertlerinizle dertlenebilmek için bu değişiklikleri yapmaya mecburuz. Şunu bilin bütün dertler sıralandı. Adalet başta olmak üzere her konuya el atacağız” dedi.
BBC TÜRKÇE