Millet İttifakı’ndan “İstanbul’u Seyrekleştirme” Planı

Fay hatlarındaki sinir uçları İstanbul ve İzmir ele alınıyor

Millet İttifakı’ndan “İstanbul’u Seyrekleştirme” Planı




Millet İttifakı’ndan “İstanbul’u Seyrekleştirme” Planı

6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depremi ve artçı sarsıntılarda binlerce binanın yıkılması, yoğun nüfuslu İstanbul için de endişeleri arttırdı. Bu konuda bir deprem raporu üzerinde çalışan Millet İttifakı, İstanbul’un geleceği için yapı yoğunluğunu “seyrekleştirme” planını ele alıyor.

Siyaset sahnesi 14 Mayıs'ta düzenlenecek cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere odaklansa da halkın gündeminde deprem ve ekonomi ön planda.

Deprem bölgesinde, özellikle Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman’ın yaşadığı yıkımda binlerce insan evsiz kalırken, farklı kentlere göç edenler açısından da çok yüksek kira talepleri gündemde. Deprem öncesinde ekonomistlerce üç haneli rakama dayandığı vurgulanan enflasyon nedeniyle ülke genelinde de “geçim sıkıntısı” tartışmaları sürüyor.

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, yarın Avrupa Birliği’ne raporunu sunacak. Muhalefetteki Millet İttifakı cephesi ise, altı parti liderinin 18 Şubat’ta kararlaştırdığı şekilde, detaylı deprem analizi hazırlığı yapılıyor.

Millet İttifakı’nın Deprem Komisyonu’nda, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, İyi Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, DEVA Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı İbrahim Çanakçı, Saadet Partisi Teşkilat Başkanı Mahmut Arıkan ve Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota yer alıyor.

Deprem Komisyonu’nda Saadet Partisi’nden Mahmut Arıkan inşaat mühendisi. Öztrak, Özlale, Şahinalp, Çanakçı ve Rota’nın da Türkiye’nin maliyesi ve para politikası alanında uzmanlığı var. Komisyon, son olarak 16 Mart’ta CHP’nin ev sahipliğinde buluştu ve gelecek hafta hızlıca çalışmalarını tamamlama çabasında.

VOA Türkçe’nin edindiği bilgilere göre Millet İttifakı’nın kamuoyuna açıklayacağı raporunda, deprem bölgesindeki maddi hasar tablosu, bunun Türkiye ekonomisine, bütçe açığına etkisi gibi analiz çalışmaları olacak.

Rapor kamuoyuna sunulduktan sonra ilgili bölümleri, 6 Şubat depremi öncesinde 30 Ocak’ta liderlerce imzalanmış Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ne dahil edilecek. Böylece afet raporuyla Ortak Politikalar Mutabakat Metni, başta deprem bölgesindeki kentler olmak üzere Türkiye’nin hem insani hem de ekonomi boyutlu kalkınması açısından güncellenmiş olacak.

Millet İttifakı’nın raporunda, deprem bölgesi odaklı çadırkent yerine konteyner kentler, enkaz kaldırma, göç, eğitim, tarım, sosyal politikalar gibi başlıklarda çözüm önerileri yer alacak. Raporda deprem bölgesinde içme suyu kalitesindeki düşüş, tarım alanlarındaki kayıp gibi detaylara karşı neler yapılacağı açıklanacak.

Fay hatlarındaki sinir uçları İstanbul ve İzmir ele alınıyor

Raporda deprem riski gerçeğinden hareketle fay hatlarıyla birlikte Türkiye geneline ilişkin değerlendirmeler de yapılacak. Başta Türkiye’nin en fazla nüfusa sahip kenti İstanbul olmak üzere Ege bölgesinde sıkça sarsıntılar yaşayan İzmir üzerine tespit ve öneriler rapordaki ikinci bölümde sıralanacak.

İstanbul’daki nüfus ve yapı yoğunluğu açısından “seyrekleştirme” kavramı çerçevesince Millet İttifakı’nın çözüm önerileri dolayısıyla seçim vaatleri anlatılacak.

AKP iktidarınca Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbank gibi kamu bankaları ve hatta Merkez Bankası’nın da taşınması odaklı İstanbul Finans Merkezi’nin inşa edilmesine karşı, tam tersine olası İstanbul depreminde Türkiye’nin finans sektörüne ağır darbe vurulmaması gerektiği vurgulanacak.

Bankacılık sektöründeki merkez ofisleri tek merkezde ve özellikle İstanbul’da toplama yerine “seyrekleştirme” gündeme getirilecek.

İstanbul’un seyrekleştirilebilmesi bakımından iş gücüne alternatif adresler yaratmak gerektiği görüşünden hareketle sanayi kuruluşlarından bazılarını farklı kentlere, bölgelere taşıma görüşüne de raporda yer verilecek.

AFAD ve Kızılay Derneği yeniden yapılandırılacak

Millet İttifakı, “Kaç yılda ne yapacağız?” mantığıyla tüm vaatlerini nasıl yerine getireceğini ise bütçe/finansman ihtiyaç kalemleriyle açıklayacak. Örneğin “Kaç yılda ancak kaç konut, en sağlam şekilde, nasıl inşa edilebilebilir?” gibi sorulara raporda yanıt aranacak.

Açıklanması beklenen rapora göre deprem sonrasındaki süreçte Türkiye kamuoyunda tartışma konusu AFAD Başkanlığı’nın ve Kızılay Derneği’nin sorumluluk ve yetkileriyle ilgili yasal düzenlemeler değiştirilerek sil baştan gözden geçirilecek.

Raporda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) doğal afet gibi olaylarda doğrudan müdahalesi vurgusuna yer verilebileceği de belirtildi.

Araç muayenesi gibi konut muayenesi öngörülecek

Raporda, nasıl belirli zaman aralıklarıyla araç muayenesi yaptırılması söz konusuysa konutlar için de benzeri kontrol sistemi önerisi şekillendirilecek.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) tüzel kişilik olarak ilgili denetimlerde etkin rol alabilmesi görüşü de raporda yer alacak.

Yıldız Yazıcıoğlu / voa