Milletvekili Sındır, “arazi toplulaştırması Türk tarımının öncül kurtuluş reçetesidir”

“ÇİFTÇİLERİMİZİ YAPISAL SORUNLARLA KARŞI KARŞIYA BIRAKAMAYIZ”

Milletvekili Sındır, “arazi toplulaştırması Türk tarımının öncül kurtuluş reçetesidir”


Milletvekili Sındır, “arazi toplulaştırması Türk tarımının öncül kurtuluş reçetesidir”

CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Türk tarımının uzun yıllar çözülemeyen yarasına parmak basarak arazi toplulaştırmasındaki yapısal sorunlara dikkat çekti, TBMM Başkanlığına verdiği soru ve araştırma önergesiyle konuyu Meclis gündemine taşıdı. 

Verdiği araştırma önergesiyle; tarımda verimli ve katma değeri yüksek üretim yapabilmenin ilk koşullarından birisinin doğru arazi toplulaştırma çalışmalarından geçtiğini ifade eden Sındır, arazi toplulaştırmasının tarım sektörüne ekonomik, sosyal ve yapısal alanda birçok fayda sağlayacağının altını çizdi. Sındır, arazi toplulaştırmasının, çiftçilerimize ve Türk tarımına fayda sağlayacak, sektörün ihtiyaçlarını esas alacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini ifade ederek; tüm sorunların tartışılacağı, devletin alması gereken önlemler ve yapılması gereken mevzuat çalışmalarıyla ilgili çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla tüm siyasi partilere çağrıda bulunarak Meclis Araştırmasına destek verilmesini istedi.

 

“ÇİFTÇİLERİMİZİ YAPISAL SORUNLARLA KARŞI KARŞIYA BIRAKAMAYIZ”

Türkiye’nin dünyanın en büyük onuncu tarım ekonomisi olmasına rağmen yanlış politikalar nedeniyle sektörün daraldığını ifade ederek sözlerine başlayan Sındır, “üreticilerimiz borçları, artan girdi maliyetleri, enflasyon karşısında sürekli ezilen ürün fiyatları, ithal edilen ürünler nedenyle rekabet avangaljını yitirmesi ve yanlış ve eksik politikalar nedeniyle her geçen gün üretimden kopmakta, üretim yapılan toprakları terk etmekte. Yaşanan bu acı gelişmeler, Anadolu'nun kadim çiftçilik kültürünün yok olmasına, verimli topraklarımızın boş kalmasına, ekilebilir arazi varlığımızın hızla azalmasına neden olmaktadır. Ürününü yüksek girdiler nedeniyle ederine satamayan, bankalardan aldığı kredileri ödeyemeyen, traktörüne, üretim araçlarına, tarlasına haciz konulan, ithalat sopası ile terbiye edilmeye çalışılan, kartellere ve tüccarın insafına terk edilen çiftçilerimizi bir de arazi toplulaştırma çalışmalarındaki sıkıntılar, yanlışlar ve yapısal sorunlarla karşı karşıya bırakamayız, toprağa küstüremeyiz” dedi.

 

“DOĞRU POLİTİKALARLA DEVLET ELİNİN DEĞMESİ ELZEMDİR”

Tarımdaki yapısal problemleri çözmek için atılacak en öncelikli adımların başında arazi toplulaştırmasının geldiğini vurgulayan Sındır, “arazi toplulaştırmasındaki sıkıntıların çözülmesi arazi ve su varlığımızın en rasyonel şekilde değerlendirebilmemizi de sağlayacaktır. TÜİK verilerine göre tarımsal işletmelerimizde ortalama arazi büyüklüğü 60 dekar, üretici mülkiyetindeki arazi ise ortalama 10 parçadan oluşmaktadır. Fransa’da ortalama arazi büyüklüğü 600 dekar olup bir veya iki parseldir. Avrupa ortalamasına bakıldığında ise 166 dekardır. Bugün birçok ilimizde miras hukuku veya farklı nedenlerle parçalanan arazi yapısı, birleştirilmeye ve toplulaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu sıkıntıya doğru politikalar çerçevesinde devlet elinin değmesi ise elzemdir. Toplulaştırma, tarım yapılan arazi miktarını ve parçalı arazilere göre birim alandan elde edilen verimi çok daha fazla yükseltmektedir. Arazilerin altyapıları ve parsel şekilleri arazi toplulaştırması ile düzenlendiğinde, teknoloji ve yeni yöntemlerin kullanılmasına da imkan sağlar.  Parsel büyüklüklerinin artması ile birlikte, üretimde girdi maliyetleri azalır. Verimli tarım yapılması sonucu kırsaldan göçün önüne geçen arazi toplulaştırması kırsal ve ekonomik kalkınmayı teşvik eder” dedi.

 

“AZALMA 25-30‘LARA ULAŞTI!”

Tüm siyasi partileri araştırma önergesine destek vermeye çağıran Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: “Ülkemizde arazi toplulaştırma projeleri, toplulaştırmayı yapan firmalar, yerel yönetimler ve devlet yetkililerince bir rant kapısı olarak görülmüş, üretici adına birçok noktada fayda getirmesi gerekirken, üreticiyi zarara uğratmış ve mağduriyet yaratmıştır. Toplulaştırma projeleri arazi parçalanmasının önüne geçememiş ve ortalama arazi büyüklüğünü artıramamıştır. Aksine çiftçinin sahip olduğu parsel sayısı artmış, arazi büyüklükleri küçülmüş ve toplam arazi miktarında ciddi bir azalma gerçekleşmiştir. Yapılan toplulaştırma çalışmaları ile yol ve kanal gibi altyapı düzenlemeleri sonucu üreticiye ait olan arazi miktarlarında yüzde 10 düzeyinde bir azalma kabul edilebilir, ancak ülkemizde bu oranlar yüzde 25-30‘lara ulaşmıştır. Çiftçilerimizin taleplerini, beklentilerini kulak arkası edemez, seslerine kulak tıkayamayız. Anadolu’nun kadim geçim kaynağı olan çiftçiliğimizin kan kaybetmesine seyirci kalamayız. Tüm siyasi partilere çağrımızdır; arazi toplulaştırması Türk tarımının öncül kurtuluş reçetesidir.”

 

Sındır, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye ise yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede şu soruları yöneltti:

  1. 2002 yılından bugüne Bakanlığınızca yürütülen arazi toplulaştırma projelerinin illere göre dağılımı ve toplulaştırmaya konu olan arazi büyüklükleri ne kadardır?
  2. Toplulaştırma projeleri sonucunda Bakanlığınızın ülkemiz için koymuş olduğu ekonomik hedefler nelerdir? Uygulamaların sona erdiği projelerde bu hedeflere ulaşılmış mıdır?
  3. Toplulaştırma projeleri bazında, proje öncesi ve sonrası ortalama parsel büyüklüğü ve parsel sayıları nedir?
  4. Toplulaştırma sonucu üretici başına düşen ortalama arazi kaybı oranları ne kadardır? Bu arazi kayıplarının ekonomik değer olarak miktarı nedir? Bu oranlar dünyada bilimsel olarak kabul edilen proje standartlarına uygun mudur?
  5. Toplulaştırma projelerinin uygulandığı alanlarda ortak kullanım payı kesintisi üretici başına oran olarak ne kadar yapılmıştır? Ortak kullanım payının %10’u geçtiği proje uygulamaları var mıdır? Ortak kullanım payı kesintisine itiraz eden üretici sayısı kaçtır?
  6. Toplulaştırma projesi uygulandıktan sonra üreticilerin parsel sayılarında azalma yerine artışlar olmuş mudur? Toplam projeleri içerisinde bu oran ne kadardır?
  7. Projelerde, yol, kanal gibi altyapı için ayrılan araziler haricinde artık alanlar ortaya çıkmış mıdır? Bunların oranları nedir? Bu artık alanlar nasıl değerlendirilmiştir?
  8. Projelerin ihale bedelleri nedir ve ihaleleri hangi firmalar almıştır? Yıllara göre dekar başına düşen ihale bedelleri TL ve Amerikan Doları olarak ne kadardır?
  9. Toplulaştırma projesi uygulanan bölgelerde üreticilere yönelik memnuniyet anketleri yapılmış mıdır? Toplulaştırma projelerinin etki değerlendirme analizleri yapılmış mıdır? Söz konusu anket ve etki analiz sonuçları nedir?
  10. Toplulaştırma projeleri uygulamaları sonrasında iller bazında üretici mağduriyetlerine dair yapılan itirazlar ve resmi başvurular olmuş mudur? Proje uygulamalarına itiraz dilekçesi veren ve dava açan üretici sayısı kaçtır? İtiraz gerekçeleri nelerdir?
  11. Toplulaştırma projelerinin fiili olarak değil, tapular ve haritalar üzerinden yapıldığına dair iddialar bulunmaktadır. Bu konuyla ilgili Bakanlığın ya da toplulaştırma ihalesi alan firmaların taraf olduğu davalar var mıdır? Bu sorunların yaşandığı illerin ve toplulaştırma projelerinin isimleri nelerdir?
  12. Toplulaştırma projelerinde ihaleyi alan firmalara hangi iş kalemleri için ödeme yapılmaktadır? Tesviye, sınır oluşturma, yol ve sulama arklarının kullanılır halde teslimi gibi konularda yapılmayan işlemlerle ilgili dava konuları veya üretici itirazları var mıdır? Bu işleri yapmasalar dahi ihaleyi alan firmalara ödeme yapılmakta mıdır?